Piyasalarda önümüzdeki sürece ilişkin senaryolar

Gelişmekte olan ülke para birimlerinin değer kaybında Amerika Merkez Bankasının (FED) 5 trilyon dolara yaklaşan bilançosunu küçültmeye başlayacağı beklentisi etkili oluyor.

piyasalarda önümüzdeki süreç

FED’in gerçekleştirdiği son toplantının tutanaklarının açıklanmasının ardından piyasalarda bilanço küçültme sürecinin eylül ayında başlayabileceğine yönelik fiyatlamalar başladı.

Dolar kurunun bu süreçten etkilenmesin bekleyebiliriz ancak asıl soru bilanço küçültme sürecinin hızı nasıl olacağıdır. Eğer FED bilançoyu hızla küçültmeye başlayacağına yönelik mesajlar verirse küresel anlamda Doların değer kazandığını görebiliriz. Aynı zamanda FED’in yıl içinde kaç adet faiz artışı yapacağı da önemli olacak. FED üyeleri son toplantıda yıl boyunca üç adet faiz artışı olabileceğini nokta tahminlerde belirtmişti. Piyasaların beklentisi de bir sonraki faiz artışının Aralık ayında olacağın yönelik. Ancak, FED geriye kalan aylarda iki adet faiz artışı yaparsa yine sürpriz olarak değerlendirebilir ve Doların değer kazanabilir. Agresif bir FED ihtimali zayıf olsa da piyasalar her türlü senaryoya hazır bir şekilde bekliyor.


FED hızlı adımlar atmak istemeyebilir

Genel olarak piyasaların beklentisi eylül ayında FED’in bilanço küçültmeye başlayacağı ve bunun agresif bir şekilde olmayacağına yönelik. FED başkanı Janet Yellen bu hafta içinde ABD senatosuna gerçekleştirdiği sunumda bilanço küçültme sürecinin başlayacağına yönelik mesajlar verdi. Sunum sonrasında piyasalarda bilanço küçültme sürecinin hızlı olmayacağına yönelik beklentilerde oluşmaya başladı. Eğer böyle bir senaryo ile karşılaşırsak TL’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülke para birimlerinde yaşanan değer kayıplarının sınırlı olmasını bekleyebiliriz. Yurtiçinde ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) atacağı adımlar belirleyici olacak.


TCMB’nin düşen enflasyon sonrası geç likidite penceresinde faiz indirim sürecine başlaması beklenebilir. Ancak, bu sürecin zamanlamasın önemli olacak. Agresif bir FED ile karşılaşmamız halinde Dolar TL paritesinde teknik olarak bakacağımız noktalar kısa vadede 3.65 direnç bölgesi olabilir. Bu seviyenin geçilmesi halinde yükselişlerin devamında 3.71-3.75 bölgesi gündeme gelebilir. Beklentimiz dahilinde olan İkinci senaryo da yer alan ılımlı bir FED ve sıkı duruşunu koruyan TCMB ile Dolar TL paritesinin 3.50 seviyesine yeninde gerilediğini görebiliriz. Düşüş hareketinin devam etmesi için 3.50 desteğinin kırılması önemli olacaktır.

​Yükselen cari açık büyümenin habercisi mi?

Mayıs ayında cari işlemler dengesi 5,24 milyar dolar açık verirken, beklentiler 4.9 milyar dolar yönündeydi. İthalat kaleminin cari açık seviyesinin yükselmesinde etkili oldu. İthalat 20.164 milyar dolar ile yılbaşından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. İhracat oranları da benzer şekilde artış göstererek 14.519 milyar dolar seviyesine yükseldi. Türkiye ekonomisinin cari açık ile büyüme ilişkisini düşündüğümüzde, cari açık miktarının ve ithalatın yükselmesi büyüme rakamlarına olumlu yansımasına neden olabilir. Öte yandan net hata noksan kalemi 1,66 milyar dolar fazla verdi.


Ödemeler dengesinin önemli bir kalemi olan Merkez Bankası resmi rezervleri ise 2.447 milyar dolar artış gösterdi. Cari açığın finansmanında rezerv kullanılmaması pozitif bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Yatırımlar için önemli bir kalem olan doğrudan yatırımlar 226 milyon TL arış gösterirken portföy yatırımları 5.686 milyar Dolar’a yükseldi. Portföy yatırımlarının artış seyrinin devam ettiğini söyleyebiliriz. Cari açık yükselen ithalat rakamlarıyla artış gösterse de finansman sorunun yaşanmaması ve büyümeye olumlu yansıyacağı beklentisi pozitif gelişmeler olarak izlenebilir. Cari denge rakamları sonrası Dolar TL paritesi 3.56 seviyelerinde tutunmaya çalışıyor. 3.52- 3.55 bölgesi önemli destek noktaları olarak takip edilebilir.

Doktor Kıyamet’ten Dolar/TL ve Türkiye’ye yatırım tahmini


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.