1950’den itibaren farklı farklı amaçlar için birilerine tahsis edilen Atatürk Orman Çiftliği’nin bir bölümü de bugün emperyalist ABD’ye veriliyor. Burası Atatürk Orman Çiftliği mi yoksa Ali Baba’nın çiftliği mi?
Atatürk Orman Çiftliği mi yoksa Ali Baba’nın çiftliği mi?
Kurtuluş Savaşı’nın hazırlık aşamasının ilk evreleriydi. Ülkenin kurtarılmasına daha 4 yıl vardı…
Mustafa Kemal bu savaşın ilk sürecinde bir yere gitti ve burayı çok beğendi…
Burası ‘Kasapyan Bağevi’ydi; sahibi de kuyumcu olan bir Ermeni‘ydi…
Bağevinin sahibi savaştan dolayı burayı o dönemin zengin ailelerinden Bulgurluzadeler’e satıp gitmişti…
Mustafa Kemal‘in burasını beğendiğini öğrenen o dönem Ankara’nın Müftüsü olan Rıfat Efendi hemşerilerinden topladığı para ile burasını 4.500 liraya satın aldı ve Mustafa Kemal’e hediye etti. Mustafa Kemal de, orada oturmayı kabul etti; ancak sahibi olarak TSK’ya teslim etti…
Bir süre sonra buraya yeni bir bina yapıldı ve Çankaya Köşkü adını aldı. Ardından başta İsmet İnönü olmak üzere Cumhurbaşkanları burada ikamet etmeye başladı…
Ne zamana kadar? 2014 yılına kadar…
“Ak Saray” yapıldı…
Burası önce başbakanın kalacağı yer olarak planlandı; ancak daha sonra Cumhurbaşkanına tahsis edildi. Herhalde önce Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olarak devam edeceği düşünüldü; ancak siyasi rotasyon gelince bu bina da terfi ettirildi!
“Ak Saray” tam da Atatürk Orman Çiftliği üzerine yapıldı. Aslında yapıldığı yer bir sit alanıydı! Yani buraya bu binanın dikilmesi yasaktı! Ama imar planlarıyla oynamak da zor değildi!..
Muhalefet dava açtı “Buraya bina yapılamaz” diyerek…
Danıştay karar verdi ve Danıştay’a göre ‘sit alanı olarak gösterilen bu yere bina dikilemez’di ve inşaat durdurulmalıydı!
Sonra ne oldu?
Biri çıktı ve şöyle dedi: “Sıkıysa yıksınlar!”.
İşte bu kadar! Türkiye’de adalet, yargının gidebileceği bir nokta var. Yani yargı bir yere kadar gidebilir! Bir yerden sonra yargının geçerliliği, gücü kalmaz! Kimin nüfuzu güçlü ise onun borusu öter! Yargı da sonuçsuz kalır! “Çay toplama(!)”ya giden bir hukuk sisteminden de herhalde çok da bir şey beklenemez!
“Anayasa Mahkemesi’nin kararını tanımıyorum, saygı da duymuyorum!” diyen siyasi iradenin olduğu bir yerde hukuk işlemez ve yargı, yürütme organı tarafından sürüncemede bırakılır!
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk‘ün mirası olan, 1 Nisan 1950‘de 5659 sayılı Kanun ile yürürlüğe giren ve “Atatürk Orman Çiftliği” adını alan bu yer, bu tarihten itibaren birileri tarafından çeşitli şekillerde kullanılarak yok edildi!
Şimdi bir kısmı da ABD’lilere satıldı! Yıllarca bu ülkeyi sömüren, dişlerini üzerimizden hiç çekmeyen ve AKP iktidarının 15 Temmuz’un “üst aklı” olarak nitelediği, iktidarın havuz medyasının televizyonlarda harıl harıl “15 Temmuz’un arkasında ABD var!” dediği ülkeye biz, bu yeri Atatürk’ün maneviyatını da törpüleyerek teslim ediyoruz!
Burası nedir?
Atatürk Orman Çiftliği mi yoksa Ali Baba’nın çiftliği mi?!