Atatürk’ün çiftlik evi olan tarihi Marmara Köşkü yıkıldı

Atatürk’ün çiftlik evi olarak kullandığı, Cumhuriyet’in simge mekanlarından Atatürk Orman Çiftliği’ndeki Marmara Köşkü yıkıldı.

Atatürk'ün çiftlik evi olarak kullandığı, Cumhuriyet'in simge mekanlarından Atatürk Orman Çiftliği'ndeki Marmara Köşkü yıkıldı.

Atatürk’ün emaneti olan Marmara Köşkü artık yok!

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, rustik mimarinin değer biçilemez örneklerinden olan, dış ve iç tasarımıyla 1930’ların mimari çizgilerini günümüze taşıyan binanın yıkılışına tepki göstererek, “Geleceğimiz tehdit altında” açıklamasında bulundu.

Geçtiğimiz yıl, Atatürk’ün konut olarak kullandığı tarihi Marmara Köşkü’nün MİT’ten alınıp Cumhurbaşkanlığı’na tahsis edilmesi kararı çıkmıştı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Marmara Köşkü’nün devredilmesini yargıya taşımıştı. Ankara 1 no’lu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu, 2014’te Atatürk Orman Çiftliği’nin 137 bin metrekarelik alanını Başbakanlık’a kiraladı. Kiralama işinde kurul üyelerinden Yenimahalle Belediye Başkanlığı görevlisi Ayşe Betül Uyar dışındaki üyeler evet oyu kullandı. Sarayı genişletme çalışmaları kapsamında yine çiftliğe ait 40 bin metrekarelik bir alan da bu kez kiralama yoluyla Cumhurbaşkanlığına verilmişti.


cumhurbaşkanlığı sarayı ak saray marmara köşkü
Marmara Köşkü, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na çok yakın

Marmara Köşkü’nün yıkılması mimarlık cinayeti

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cumhuriyet’in simge mekânlarından, Atatürk’ün çiftlik evi olarak Ernest Egli tarafından tasarlanan Marmara Köşkü‘nün yıkıldığını bildirerek, “Üzgünüz, öfkeliyiz. Bu öfke sadece bizim değil bütün toplumun olmalı. Değerlerimizi kaybetmeye başladıkça geleceğimizi kaybedeceğiz, çocuklarımızın geleceği tehdit altında” diyerek tepki gösterdi.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Atatürk’ün konut olarak kullandığı, Cumhuriyet’in simge mekanlarından Atatürk Orman Çiftliği’ndeki (AOÇ) Marmara Köşkü’nün yıkıldığını bildirdi.

Atatürk, Marmara Köşkü'nde terasında dinlenirken (1929)
Atatürk, Marmara Köşkü’nde terasında dinlenirken (1929)

Düzenlediği basın toplantısında açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Üzgünüz, öfkeliyiz. Bu öfke sadece bizim değil bütün toplumun olmalı. Değerlerimizi kaybetmeye başladıkça geleceğimizi kaybedeceğiz, çocuklarımızın geleceği tehdit altında” dedi. Candan, sözlerine şöyle devam etti:


“Dün itibariyle Ahmet Soyak’ın çektiği fotoğraflar üzerine Kent İzleme Merkezimizin incelemeleri ile Marmara Köşkü’nün artık yerinde olmadığını üzülerek tespit ettik. Atatürk’ün bize emanet ettiği tescilli yapı olan Marmara Köşkü’nü yıkmışlar.”

Atatürk, çiftliğini şartlı olarak halka emanet etmiş, bu sözleşmeyi de Marmara Köşkü’nde imzalamıştı.

Atatürk, çiftliğini şartlı olarak halka emanet etmiş, bu sözleşmeyi de Marmara Köşkü'nde imzalamıştı.

Marmara Köşkü’nün Atatürk’e ait olmasının yanında en önemli simge özelliğinin AOÇ arazilerinin halka emanet edildiği mekan olduğuna dikkat çeken Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, şunları söyledi:

“11 Haziran 1937 yılında Atatürk, Atatürk orman Çiftliğinin şartlı olarak halka emanetini Marmara Köşkünde imzalamıştı. Marmara Köşk’ü, küçük olmasına rağmen AOÇ arazilerinin en yüksek noktasında inşa edilmiş, tüm AOÇ alanlarına hakim bir noktada inşa edilmiş durumda. Bu mekanda yapılan şartlı bağışla başka bir simgesellik ortaya çıkıyor ve AOÇ hakimiyetinde olan bu mekanda, AOÇ’nin hakimiyeti halka emanet ediliyor. Marmara Köşkü bu özelliği ile tanık mekandır aynı zamanda.”

mit marmara köşkü cumhurbaşkanlığı sarayı

Candan, Marmara Köşkü’nün korunması için verdikleri mücadeleyi şöyle anlattı:

Cumhuriyet rejimiyle bir hesaplaşma


“Marmara köşkü 1928 yılında Ernest Egli’nin Atatürk’ün AOÇ arazisi içinde tasarladığı ilk yapılardan birisi ve Cumhuriyetin modernite projesinin ilk örnekleminden olan Marmara Köşkü’nün Ocak ayından itibaren riskli yapı olarak ilan edip yıkılıp sonra yeniden yapılması gündeme gelmişti. ODTÜ’den bir profesörden de bu konuda rapor aldıklarını kamuoyunun gündemine taşımıştık. Sonrasında bu sürece dair koruma kurulunun verdiği kararı yargıya taşıdık. Ayakta duran bir yapının yıkılıp yeniden yapılmasının 660 sayılı ilke kararına aykırı olduğunu söyledik. Çünkü bir kültürel miras olarak tescillenmiş bir yapı eğer risk taşıyorsa bakım ve onarımının yapılması gerekir. 660 sayılı ilke kararına göre bunun onarımının yapılması gerekiyor diye Koruma kurulu kararına dava açmıştık ve yürütmeyi durdurma kararı verilmişti. İtirazlarla birlikte ve şu anda yargı süreci devam ediyor. Hükümetin Cumhuriyetle hesaplaşması sürecinde tehdit altında olduğunu kamuoyuyla paylaşmıştık. Cumhuriyetin en simge mekanı olan AOÇ’de Atatürk’ün için tasarlanan modern bir çiftlik evinin varlığından rahatsızlık duyulduğunu ideoloji ve mekan kapsamında aslında bu mekanlar üzerinden yürütülen yok etme ve tahrip etme sürecinin Cumhuriyet rejimiyle bir hesaplaşma olduğunu da ifade etmiştik. Ne yazık ki şimdi Marmara Köşkü ortada yok. Akıllarımız ve vicdanlarımızın korkularımızla baş etmesini bilmesi gerekiyor.” (Odatv.com)

Anıtkabir çevresinin imara açılması gündemde


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.