Devlet Bahçeli’nin parti içindeki otoriter tutumuyla beraber önce parti teşkilatları feshedildi. Ardından da başını Meral Akşener’in çektiği ve delegelerden 600 küsur imza toplayan güçlü bir muhalif grup ortaya çıktı. Açıkçası bundan sonrasını Devlet Bahçeli düşünsün!..
Bundan sonra Bahçeli düşünsün!
Bu ülkede olup biten siyasi bir olaya şaşmamak gerektiğini artık net bir şekilde gördük! Siyasi oluşumlar, birliktelikler beraberinde farklı politik gelişmeleri getirdi…
Ülkede yıllardır var olan ama dillendirilmeyen sağ kesimce kabul edilmeyen FETÖ’nün illegal varlığı 15 Temmuz’dan sonra AKP yöneticilerince ve tabanı tarafından bu örgütün ne kadar tehlikeli bir yapılanma olduğu gerçeğini ortaya çıkardı…
Türkiye’yi de yıllarca AKP – FETÖ koalisyonu yönetti. AKP karar organı olurken uygulayıcısı da FETÖ grubunun üyeleri olmuştur. AKP güçlü, tek başına olan iktidarını kimse ile paylaşmadı FETÖ dışında! Zaman zaman siyasi kararlarını parlamentodan geçirmek için siyasi destek aradı, o da AKP’nin “vagonu” MHP oldu!
MHP aslına bakılırsa AKP’nin yürüttüğü “Kürt politikası” sırasında Meclis’te ciddi bir muhalefet oldu; ancak daha sonra ne olup bittiyse Devlet Bahçeli bu politikasında “U” dönüş yaptı ve politikasını AKP lehine sürdürmeye başladı.
Bir dönem AKP’ye katılımından dolayı Alparslan Türkeş’in küçük oğlu Ahmet Kutalmış Türkeş‘e bir öfke oluşmuştu. Babasının partisi varken neden AKP’ye geçmişti? Halbuki asıl bomba sonraydı! Tuğrul Türkeş bir anda AKP’den bakan olacaktı!
MHP’de kazan kaynadı! MHP’nin siyasi süreçteki en önemli adamlarına AKP döneminde kaset komplosu kurulup bulunmamasına (!) rağmen MHP, AKP’nin “koltuk değneği” olmasına karar vermişti bir kere!
AKP rotasını HDP’den ayırıp MHP ile ülkede ‘Türkçülük’, ‘milliyetçilik’ oyununa başladı! İşe de yaradı açıkçası! MHP kendi tabanında güç kaybederken AKP tabanında sempati kazandı…
Bir süre sonra güç dengesi değişti; Bahçeli, kendi partisinde siyasi idamlar başlattı ve birçok muhalif teşkilatları feshetti!
Sanki MHP’yi de Bahçeli’nin dışında birileri dışarıdan dizayn ediyordu!
Bir taraftan da başını Meral Akeşener‘in çektiği güçlü bir örgütlenme ortaya çıktı. Delegelerden imzalar toplandı. 600 küsur imza…
Ciddi bir oluşumdu…
Ve en sonunda, 2017 yılının Ekim ayında yeni parti kurulacağı ortaya çıktı. Gerçekten de ülkücü tabandan gelen isimler bu parti içinde yer alacak!
Bundan sonra ne olur?
2019 yılındaki başkanlık seçimlerinde sağdan güçlü bir aday ve soldan veya ortak paydalarda buluşulacak daha önceki seçimlerde gördüğümüz bir “çatı aday” olacaktır.
Sağdan Recep Tayyip Erdoğan‘ın adaylığı kesin. Soldan da bir aday söz konusu olacak tabi… Bu durumda Bahçeli’nin adaylığı söz konusu olmayacak! MHP (erken seçim olmadığı taktirde) 2019 yılından itibaren oy oranlarından dolayı bir tabela partisi olacak!
Muhalifler burada daha rahat olmalı… Seçimlerden sonra MHP kendi içinde kaynayacaktır. Ardından Bahçeli ya AKP’nin bağımsız başkan yardımcılarından biri olacak ya da memleketi Osmaniye’de yaptırdığı villasına geçecek!
MHP’de genel başkanlık koltuğunun boşalmasıyla beraber önce parti içinden biri genel başkanlığa oturacaktır. Ardından ise MHP kendi içinde lider ararken Akşener liderliğindeki kurulacak yeni parti kendini feshederek MHP’ye katılacaktır!
MHP’de gelecekte yine güçlü başkan adayı olarak Meral Akşener isminin öne çıkması muhtemeldir…
Bundan sonrasını kısacası Bahçeli düşünsün!