Bir zaman AKP iktidarının “gül bahçesi” olan HDP bugünlerde zor bir dönemden geçiyor. Kürt siyasetinin bu önemli partisi, “Seni başkan yaptırmayacağız!” söyleminin diyetini mi ödüyor?
HDP, bu ülkede bugüne kadar gelmiş geçmiş en büyük ve en önemli kitlesel Kürt partisidir. Etno-politik siyasi duruşu ile bir yere kadar iktidara karşı iyi de bir savunma örneği gösterdi…
Bu partinin öncü isimlerinin, 1990’lı yıllardaki siyasi atakları, sol mecraya mensup legal çerçeveli partilerde etkinlik kazandı. Sosyal demokrat çizgide hareket eden SHP bu partilerin başında gelmiştir. Kimi zaman da CHP bu partiyi izlemiştir. Ahmet Türk ve Celal Doğan bu kimlikteki iki siyasetçi…
Partinin kuruluşundaki temel amaç tabii ki, HDP’yi daha önceki Kürt partilerinden koparıp “Türkiye partisi” olma yolunda adımlar atmaktı. Bunu bir yere kadar da iyi noktaya taşıdılar; ancak süreklilik arz etmedi…
Kürt kitlesi, siyasi alanda tarihi derinliği çok eskiye dayanmasa da bugün güçlü bir politik karakter oluşturmuştur. İdeolojik parametreleri toplumun büyük kesmi tarafından benimsenmiyor olsa da bunu kabul etmek gerekir. HDP’nin 7 Haziran seçimlerindeki %13’lük oyu da bunu kanıtlıyor…
HDP neden şah mat oldu?
Siyaseten, ayakta kalmanın zor olduğu Türkiye gibi bir ülkede bu kadar güçlü bir siyasi portrenin ardından HDP, bugün neden Meclis’ten angaje edildi, satranç tabiri ile neden şah mat edildi?
AKP iktidarı ile bir dönem başta terörist başı Abdullah Öcalan olmak üzere Kandil ve HDP ile canciğer kuzu sarmasıyken rüzgar tersine döndü ve bir anda “ortaklar” ortaklığını bozdu!
Artık biliniyor ki, Dolmabahçe görüşmesi ile başlayan süreç, HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın “Seni başkan yaptırmayacağız!” demeci AKP ile HDP arasındaki ipleri kopardı. Ve, daha sonra o bilinen süreç geldi…
7 Haziran seçimleri yazar, siyasetçi birçok kişiyi korkutuyordu. Acaba AKP – HDP arasında ‘başkanlık’ için gizli bir ittifak mı vardı ve bu karşılıklı atışma suni bir tartışma mıydı? 7 Haziran’dan sonra işlerin hiç de öyle olmadığı ortaya çıktı! Çok daha büyük bir sürpriz (!) gerçekleşti!..
HDP %13 gibi ciddi bir oy aldı. Ardından ülkenin çeşitli yerlerinde patlamalar meydana geldi. Başta Diyarbakır’ın Sur ilçesi olmak üzere Doğu’daki birçok ilde şehir çatışmaları meydana geldi…
HDP’nin toplum tabanlı yükselişi durdurulmalıydı!
İşte, o çok büyük sürpriz (!) kendini gösterdi… AKP, “terörist” HDP ile anlaşamamıştı, ama…
Bir zaman, “AKP ile HDP başkanlık yolunda birlikte adım atıyorlar!”, “AKP teröristlerle işbirliği yapıyor!” diyen sözüm ona milliyetçi (!) Devlet Bahçeli ile AKP gizli gizli anlaşma sağlamış ve milliyetçi (!) MHP, terörist (!) HDP’nin yapmadığı ibrikteki başkanlığı alıp altın tepside AKP’ye sunmuştur!
AKP’nin MHP ile başkanlık yolunda anlaşması, HDP’yi devre dışı bıraktı. AKP için bir zaman cici çocuk (!) olan HDP’lilerin bir kısmı bir anda terörist oldu ve birçok milletvekili, belediye başkanı olan Kürt siyasetçi teker teker içeri alınmaya başlandı…
Çözüm süreci denen süreçte kaymak ile kadayıf kadar uyumlu olan, vazgeçilmez ikili olan “kardeşler”in uyumu bitmiş AKP – MHP kardeşliği başlamıştı…
AKP’nin bir “koltuk değneği” bulması da HDP’nin şah mat edilmesine neden olmuştur!