17 Ağustos 1999… Büyük Marmara Depremi; ölen on binlerce insan, hala kayıp olan yüzlercesi… Yakın tarihimizde gerçekleşen ve ülke ekonomisinin çok büyük bir bölümünü etkileyen o bitmeyen gece… Sizce ne oldu sonrasında?
Artık güvende hissediyor musunuz kendinizi? Bugün deprem olsa ne yaparsınız biliyor musunuz? Sahi oturduğunuz ev kaç yaşında? Peki sizin yeni yapılan eviniz gerçekten yönetmeliğe uygun mu yapıldı? Depremden sonra hangi AVM’de stres atacaksınız? Soru saçma geldiyse lütfen aşağıda ki resme bakın ve bilin ki bu bir ironi değil
Durumun vahametinin farkında mısınız?
Hadi şimdi oturduğunuz semti göz önüne getirin. Sığınabileceğiniz boş bir alan var mı? Eğer ki göğü delen binalarda oturmak için yüklüce bir para verdiğiniz için rahatsa içiniz, üzgünüm ama biraz tedirgin olmakta fayda var. Çünkü halihazırda çok katlı binalar yönetmeliği henüz yok! Kısaca denetimi yok!
Belki tüm bunlarında sizi ilgilendiren bir tarafı yok. Belki felaket tellallığı yapıldığını düşünüyorsunuz lakin durum gerçekten acı! Belki en azından bugün sesimiz duyulur diye düşünüyoruz. Deprem çok yakında ve ne zaman olacağı değil bizim ne kadar hazırlıklı olduğumuz önemli.
İşin uzmanları bu konu da maalesef çok iyi konuşmuyor. 17 Ağustos’un yıl dönümünün haftasında Ulusal Kanal’da Umut Tezerer’in sunduğu Günaydın Türkiye programına katılan TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şube yönetim kurulu başkanı Erdal Şahan, denetimsizlikten, kontrolsüzlükten ve yok olan toplanma alanlarından bahsediyor. Durum gerçekten içler acısı.
Tam 18 yıl geçti 17 Ağustos 1999’un üzerinden…
Yıl 2017 ve bizler hala bilimden uzak deprem tartışıyoruz. Ekranlar da malesef “deprem bilimci” adı altında bilimden uzak, konudan uzak açıklamalar yapan insanlarla dolu. Bu karmaşadan bizi çıkaracak olan ise yine bilimin ışığıdır. O yüzden kulak verelim bilim insanlarına.
Dün 16 Ağustos 2017 tarihinde TMMOB’ye bağlı 5 odadan ortak bir basın açıklaması yapıldı. Açıklama da yer alan Jeofizik Mühendisleri Odası, Elektrik Mühendisleri Odası, İnşaat Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası ve Makine Mühendisleri Odası “İstanbul Depreme Hazır mı?” başlıklı raporu açıkladı. Beyoğlu’nda bulunan TMMOB Makine Mühendisleri Odası’nda düzenlenen toplantıda deprem raporunu TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cevahir Efe Akçelik açıkladı.
İstanbul Depremi için korkutan senaryo
Akçelik hazırlanan rapordan detaylar vererek, “Bizlerin İstanbul için tasarladığı en kötü senaryo 1509 yılında yaşanan 7.7 büyüklüğündeki depremin tekrar olması. O dönemde İstanbul ve Galata’daki nüfus 160 bin kişi, 35 bin hane olarak ifade edildiği düşünüldüğünde bu depremde binde otuzluk bir ölüm oranı olmuş. Günümüze vurursak, İstanbul’daki nüfusun yaklaşık 20 milyon kişi olduğunu düşünürsek bu oranın aynı şekilde hasara vereceğini tespit edersek, en az 625 bin insanın hayatını kaybedeceğini öngörmekteyiz” dedi.
Doğru okudunuz. Kötü senaryo 625 bin kişi!
Bu senaryo der ki İstanbul’daki binaların %70 den fazlası yıkılacak. Caddeler kapanacak, birçok bölgeye belki girilemeyecek. Sanayi duracak, üretim duracak kısaca hayat duracak. Şimdi önümüzde iki seçenek var ya doğayı, tabiatın sevmeyi öğrenip bilimin ışığıyla ayakta kalırız yada doğayla kavga ede ede yok oluruz. Seçim bizim! Bilimin ışığından ayrılmayın… Anacağımız yeni 17 Ağustoslar olmasın…