Her insanın hayatta bir değeri vardır. Ve bu değer sabittir. Bir insan hor görüldüğünde de yüceltildiğinde de değeri değişmez. Ama günlük hayatımızda aşırı yergi ve övgü sözlerini sıklıkla duyumsarız. Bu sözlerin anlamı nedir? Gelin bu konuya birlikte daha derinden bakalım.
Hor görmek veya yüceltmek
Hor görmek bir nevi savunma mekanizmasıdır. Genellikle kişinin benliğine saldırı olarak kabul ettiği bir durumla karşılaştığı zaman karşıdaki insanı küçümseyerek kendini korumaya almaya çalışması olarak değerlendirilebilir. Örneğin narsistik kişiliğe sahip olan biri temelde kendi yetersizlik, yoksunluk duygularını telafi etme yoluna gidiyordur.
Bu insanları bu şekilde davranmaya iten belirli sebepler vardır. Ve genelde iç dünyalarında kendilerine güvenmezler. Çocukluk yıllarında aşağılanan insanların bu zarar gören benliğin etkisiyle de bir anlayışsızlık geliştirip, yetişkinlik yıllarında da diğer insanları hor görebileceği gözlenen bir durumdur. Ama bu noktada sıklıkla karşımıza çıkan bir durum daha vardır. Birini hor gören insanı küçümsemek.
Aynı hataya kendisinin de düştüğünü ya fark etmez ya da bu hakkı kendinde bulur. Temel anlamda arada anlamlı bir fark yoktur.
Hor görmenin diğer ucunda ise bir kişiyi göklere çıkarmak vardır. Bu durum da kişinin bir nevi hayatla baş etme yoludur. Aşırı yüceltilen birinin her söylediği doğrudur. Onun istediklerini yapmak kişiyi sorumluluk almaktan uzaklaşmasına yardım edebilir. Yücelttiği kişinin yanında kendinden daha emin davranması da olası bir durumdur. Ve bunun da temelinde kendinde eksiklik duyguları hissediyor olması yatıyor olabilir.
Nasıl baş edilir?
Bununla baş etmenin en iyi yolu empati kurmaktır. Ama empati kendini karşıdaki insanın yerine koyup ben olsam nasıl davranırdım demek değildir. Karşıdaki insanın duygularını, düşüncelerini, yaşanmışlıklarını göz önünde bulundurarak yaşadığı anı hissetmektir. O anda o kişi olarak yaşamaktır. Bu şekilde kurulan empati inanıyoruz ki birçok insan ilişkilerini olumlu yönde etkileyecektir.
Bir insanı hor görüyor, yüceltiyor ya da etrafınızda gözlemliyor olabilirsiniz. Bu durumlarda bir de karşıdaki kişiden kendinize cevap verin. Empati kurun. Anlamlandırmaya çalışın. Duyguları hissetmeye çalışın. Hissederseniz anlarsınız. Ve son olarak unutmayın kimse sandığımız kadar sığ, zannettiğimiz kadar engin değildir.