Zafer Çağlayan ve Süleyman Aslan için ABD’de tutuklama kararı

ABD’de tutuklu yargılanan Reza Zarrab davasına, dün yayınlanan ek iddianameyle ‘sanık’ olarak eklenen eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve eski Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan için tutuklama kararı çıktı.

Zafer Çağlayan ve Süleyman Aslan için ABD tutuklama kararı

ABD’de dün haklarında dava açılan Çağlayan ile birlikte eski Halk Bankası Genel Müdürü Süleyman Aslan, Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı Levent Balkan ve Abdullah Happani hakkında da tutuklama kararı çıktı.

“Zafer Çağlayan, ambargoyu delmek için kurulan şebekenin elemanı”

ABD’nin İran’a karşı uyguladığı ‘ambargoyu delmek için kurulan şebekenin elemanı’ olarak gösterilen Zafer Çağlayan’a, ‘İran ambargosunu delmek için ABD yönetimi yetkililerine yalan söyleme, milyonlarca dolarlık yasa dışı işlemlerle bağlantılı fonları aklama; bu işlemlerin asıl niteliğini gizleyerek çeşitli finansal kurumları aldatma’ suçlamaları yöneltiliyor.


İddianamede eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve öteki sanıkların uluslararası para işlemleri hakkında ‘yalan bildirimde bulundukları’ da ifade ediliyor.

Ayrıca, o dönem Ekonomi Bakanı olarak görev yapan Çağlayan’ın, ‘ambargoyu delme planının gelirlerinden nakit ve mücevher olarak on milyonlarca dolarlık rüşvet aldığı, öteki sanıkların bu planı uygulamak için attığı adımları onayladığı ve bilinçli olarak planı koruduğu’ belirtiliyor.

süleyman aslan abd tutuklama kararı iddianame rıza sarraf

Davada şu an ikisi tutuklu olmak üzere 9 sanık bulunuyor.

Öte yandan davanın hakimi Yargıç Richard Berman, davaya Çağlayan’ın da dahil edilmesiyle ‘dosyanın seyrinin değiştiğini’, söz konusu iddianame ile bir devlet kuruluşu olan Halk Bankası’nın ‘kurum olarak öne çıktığını’ ifade etmişti.


Zafer Çağlayan ve Süleyman Aslan hakkındaki iddianamede neler var?

53 sayfadan oluşan yeni iddianameye ilk olarak mallara el koyma (müsadere) talebi getirildi. İddianamede ‘zanlıların kara para aklarken kullandıkları takibi yapılabilecek mal ve mülklerinin durum tespit süresince bulunamaması, satılmış ya da üçüncü şahıslara devredilmiş olması durumunda dahi ABD hükumetinin zanlıların diğer mallarına el koyma hakkının bulunduğu’ belirtildi.

ABD Adalet Bakanlığı internet sitesinden yayımlanan iddianamede; Zafer Çağlayan, Süleyman Aslan, Levent Balkan ve Apdullah Happani’nin halen yargılamaları süren Reza Zarrab, Mehmet Hakan Atilla, Mohammad Zarrab, Camelia Jamshidy ve Hossein Najafzadeh ile aynı sistem içinde hareket ettikleri savunulurken, Süleyman Aslan’ın genel müdür, Mehmet Hakan Atilla’nın, uluslararası bankacılıktan sorumlu genel müdür yardımcısı, Levent Balkan’ın da Atilla’nın yardımcısı olduğu suçların da Halkbank üzerinden işlediğini ileri sürüldü.

zafer çağlayan iddianamesi

Rüşvet iddiası

İddianamenin eski bakan Çağlayan ile ilgili bölümlerinde Temmuz 2011 ve Aralık 2013 tarihleri arasında ekonomi bakanlığı yaparken 10 milyonlarca dolarlık nakit ve mücevher rüşvet aldığı iddia edildi. Yine iddianamede Çağlayan’ın İran devleti ve kurumları lehine hizmet sunduğu, kara para aklama sistemini diğer üyelerini belli türde aldatıcı işlemlerde bulunmaya yönelttiği, diğer üyeler tarafından sistemi uygulamak için atılan adımları onayladığı ve sistemi rakiplerden ve denetlemeden koruduğu ileri sürüldü.

Başsavcı tarafından hazırlanan iddianamede Süleyman Aslan’ın da Halkbank genel müdürüyken İran hükümetine hizmet sunmak ve ABD’li makamlardan gizlemek için bu sistemin gelirlerinden on milyonlarca dolar rüşvet nakit para aldığı iddia edildi.


Aslan’ın ABD Hazine Bakanlığı’ndan yetkililerle yaptığı toplantı ve iletişimlerde bu işlemlerin gerçek niteliğini gizlediği savunulan iddianamede, böylece Halkbank’ın ABD tarafından yaptırım uygulanmaksızın İran hükümetine milyarlarca dolarlık hizmet sunabildiği ileri sürüldü.

Hükumetten flaş ‘Zafer Çağlayan’ açıklaması


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.