Bazı kitaplar fastfood mantığıyla yazılır. Bazıları yol göstermek için yazılır. Bazıları da ilham vermek için yazılır. İlham veren kitapların en güzel yönü okuyucuda bir farkındalık oluşturmasıdır. Hakan Okay’ın Helikopter Bakışı adlı kitabı bana göre ilham vermek için yazılan, farkındalık odaklı bir kitap.
Kitap incelemesi: Helikopter Bakışı – Hakan Okay
“Helikopter Bakışı” kitabının alt başlığında “İşletme Yönetimi ve Pazarlamada Yeni Kavramlar” yazıyor. Kitabı okuduğunuzda, kitapta vaat edilenin verildiğini anlıyorsunuz. MediaCat etiketiyle yayınlanmış olan Helikopter Bakışı kitabının yazarı Hakan Okay, birçok kurumsal markaya satış ve pazarlama alanında yöneticilik yapmış alanında uzman bir profesyonel. Hakan Okay aynı zamanda MediaCat Dergisi ve Dünya Gazetesi’nde köşe yazıyor ve Bahçeşehir Üniversitesi’nde ders veriyor. Kısacası Hakan Okay, yalnızca işin nediri ile uğraşmıyor işin nasılına da değiniyor.
Hemen hemen tüm eğitim ve konferanslarımda ve yazdığım makalelerde, kitaplarda “nedir – nasıl” olayına değinen ve işin “nasıl”ına odaklanılması gerektiğini vurgulayan biri olarak Helikopter Bakışı kitabı beni bu anlamda tatmin etti.
Özellikle bu yönüyle kitap; reklam, pazarlama, marka, kurumsal iletişim, dijital pazarlama, iletişim ve medya alanlarında çalışan, okuyan ya da akademik kariyer yapan herkes için “ilham veren kitap” özelliği taşıyor. O nedenle de ben sektördeki herkese ama bilhassa üniversiteli arkadaşlarıma bu kitabı samimiyetle öneriyorum.
Marka Mirası
Kitapta 25 farklı başlık var. Her başlık bir çizimle renklendirilmiş. Sanki bir blog okur gibi hissediyorsunuz. Çünkü her konu bir manşet görseline sahip. Hepsi birbirinden anlamlı ve konuyla bağlantılı olan bu çizimler, anlatıma renk katmış.
Kitaptaki ilk konu “Marka Mirası” adını taşıyor ve bu bölüm “Neden biz dünya markaları çıkaramıyoruz?” sorusu ile başlıyor. Bu sorunun akabinde yapılan açıklamada bundan 15 yıl önce böyle soruların gündemde olmadığı yer alıyor. Kitapta ilgimi çeken diğer konu başlıklarından bazıları şöyle; İşletme Hatıra Defteri, Yönetim Miyopluğu, Glokal, Marka Kişiliği, Sosyal İnovasyon, Holistik Bakış, Hata Kültürü… Elbette tüm konu başlıkları birbirinden önemli detaylar barındırıyor. Lakin bu başlıkların özellikle dikkatimi çekmesinin iki temel nedeni var. İlki farklılık ikincisi ise farkındalık.
QR kodlar ile interaktif bir kitap
Kitabın anlatımına gelecek olursak tahmin edileceği üzere kitapta akademik dil kullanılmamış hatta bundan özellikle uzak durulmuş gibi görünüyor. Kısacası kitap herkesin anlayacağı bir üslupta kaleme alınmış.
Ayrıca kitabın bir diğer güzel tarafı anlatımın örneklerle zenginleştirilmiş olmasıydı. Bu arada her konu sonunda bir kaynakçayla karşılaşıyorsunuz. Zaten akademik olsun, olmasın eğer kitabı yazarken yararlanılan kaynak ya da kaynaklar varsa bunlar mutlaka kaynakçada belirtilmelidir.
Kitapta, konu bitimlerinde yer alan kaynakçada genelde o konuyla alakalı verilen örneklere dair makaleler, görseller ya da videolar yer alıyor. Ayrıca anlatılan konuyla ilgili daha fazla detay okumak isteyenler yine kaynakçadaki eserleri temin edip okuyabilirler.
Kaynakçadan söz açmışken bu kitapta klasik bir kaynakça yerine daha interaktif bir kaynakça dikkatinizi çekecek. Hatta bu kaynakça sayesinde bir kitap ne kadar interaktif olabilirse bu kitap o kadar interaktif olmuş diyebilirim. Çünkü hemen her konu bitiminde yer alan kaynakçada bir QR kod var. Bu kodu telefonunuza okuttuğunuzda kaynakçada yer verilen dokümanlara ulaşabiliyorsunuz. Kitapla aynı adı taşıyan web sitesinde derlenmiş olan görseller ve videolar okuyucuya daha kalıcı bir öğrenme deneyimi yaşatıyor.
Helikopter Bakışı kavramı ne anlama geliyor?
Yazımın son bölümünü “Helikopter Bakışı” kavramını anlamaya ayırdım. Bu kavram olaylara farklı bir perspektiften bakılması gerektiğini vurgulamak üzere seçilmiş gibi duruyor. Zaten yazar, okuyucuya seslenirken “amacınız işinizi ve markalarınızı iyi yönetmek ve toplam kaliteye ulaşabilmekse Helikopter Bakışı’nı mutlaka deneyimlemelisiniz” şeklinde bir açıklamada bulunuyor.
Evet, olaylara sabit bir pencereden yahut herkesle aynı hizada bakmak yerine biraz tepeden bakma vakti geldi de geçiyor. Dünya 1.0 evresinden 3.0’a hatta 4.0’a evrilirken bakış açımız, farkındalığımız, çözüm yollarımız 1.0’da kalmamalı. Artık meseleleri anlamak veya çözmek için “kuş bakışı”nı değil “Helikopter Bakışı”nı tercih etmek gerekiyor. Böylece kontrol edilebilir, hızlı, ölçümlenebilir ve en önemlisi teknolojik bir bakış açısına sahip oluruz.
Son söz niyetine kitap okuyucuya resmin bütününü gösteriyor. Resmin bütününde problem varsa onu görmenizi tavsiye ediyor. Diğer bir ifadeyle sizin resminizin bütününde kontrolsüzlük varsa, yönetim sorunu, iletişim sıkıntısı, pazarlama bunalımı veya kavramlara yabancılık varsa işte bu kitap onu görmeniz konusunda bir mihenk taşı olma özelliği taşıyor.
Yazının başında da belirttiğim üzere kitabı sektör profesyonelleri, akademisyenler ama en çok da üniversiteliler okusun. Yalnızca reklam, pazarlama, iletişim, medya, halkla ilişkiler, işletme vs. bölümlerinde öğrenim görenler değil; bence her üniversiteli, geleceği yakalamak adına bu kitabı okumalıdır.