Meral Akşener’den İYİ PARTİ’yi kuruluş konuşması

Meral Akşener, yeni partisi İYİ PARTİ kuruluş konuşmasını Ankara’da Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde ‘Türkiye İyi Olacak’ sloganı ile yaptı.

Liderliğini Meral Akşener’in yaptığı yeni oluşum bugün partileşiyor. Parti yöneticileri kuruluş dilekçesini vermek üzere sabah saat 09.00’da İçişleri Bakanlığı’na gitti. Başvuruyla birlikte partinin ismi de belli oldu. Logosu dün basına yansıyan partinin ismi de İYİ PARTİ oldu. Parti sloganı olarak da ‘Türkiye iyi olacak’ seçildi.

İYİ PARTİ‘nin kuruluş belgelerini vermek üzere Meral Akşener ile bağımsız milletvekilleri Nuri Okutan, İsmail Ok, Yusuf Halaçoğlu ve CHP’den istifa ederek Akşener saflarına katılan Aytun Çıray da İçişleri’ne gitti. Akşener, İçişleri Bakanlığı’na girişi sırasında aracın camını açarak basın mensuplarına el salladı.


meral akşener iyi parti genel başkanı İYİ PARTİ
İYİ PARTİ Genel Başkanı Meral Akşener

Meral Akşener’in İYİ PARTİ kuruluş konuşması

Meral Akşener, yeni partisini Ankara’da Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde ‘Türkiye İyi Olacak’ sloganıyla kamuoyuna açıkladı:

Aranızda olmaktan duyduğum onuru söylemek istiyorum. Allah’ım sana şükürler olsun. Türkiye’nin kurtuluşunda, kuruluşunda, yükselişinde Ankara’dan başlayarak yürüyen müyük milletim… Türkiye’nin her yerinden işini, evini ,ailesini bırakıp yollara düşen mesele Türkiye ise Türk milleti ise çıkarız, yürürüz geliriz diyen kahraman dava arkadaşlarım…

Kahramansınız

Evet siz kahramansınız. Tam 21 aydır mücadele ediyorsunuz. Siz iradelisiniz, inançlısınız, imanlısınız. İnançlı insanlara, haklı insanlara Allah yardım eder. Biliyorum ki bizlere de yardım edecek inşallah. Büyük devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları bu toprakların ikinci defa vatan kılınmasında milli iradeyi esas almışlar, savaşı bile Millet Meclisi ile yönetmişlerdir.

Demokrasi tehdit altında

12 Eylül 1980’de siyasetin bir kere daha askıya alınmasına şahit olduk. Milletimiz demokratik olgunluğundan taviz vermeden yapılan tasarımları çöpe atmış yeni bir siyasal döneme Türkiye’nin yolunu aydınlatmıştır.

2007’den itibaren işlevsiz bir muhalefet ve demokratik olmaktan çıkmış bir siyasi yapı mevcuttur. Devletteki yapı ise 2007 cumhurbaşkanlığı seçimi ile gevşemiştir.
16 Nisan referandumu, kirli referandum. 1946 seçimleri adeta tekrar sergilenmiştir.
Toplumsal destek yetmezse yargıçlar tamamlar. Toplumsal desteği bulamazsanız yargıçlar, YSK imdadınıza koşar.

Demokrasi tehdit altındadır. Ve iktidarın hukuku her şeyin üzerindedir. Açıkça görülmektedir ki toplam siyaset açmazdadır. Post modern milli şef dönemi iktidardadır ama sürdürülebilir değildir.

Çıkar yol biziz

Türkiye ve millet yorgundur. Devlet yıpranmıştır. Kamu düzeni çözülmektedir. Siyasal iklimin değişmesi dışında hiçbir çıkar yol kalmamıştır. O çıkar yol biziz, sizsiniz. O çıkar yol 80 milyon Türk milletidir.

Milletimiz demokratik siyasetten sapmadan Türkiye’nin önünü açmaya karar vermiştir. Milletimiz yeni bir iktidar ile yoluna devam etme niyetini açıkça beyan etmektedir.

Ümit Hoca burada, Ali Türkşen burada, Koray Bey burada, onlar benim Cumhurbaşkanı olmamı istiyorlar. Şimdi yeni şeyler söyleme zamanıdır. Evet büyük sorunlarımız var ama Türkiye’nin büyük sorunları aşacak gücü de var. Milletimizin kararlılığı var, milletimizin siyasi bunalımları aşma tecrübesi var, milletimiz yine demokratik siyasetten sapmadan Türkiye’nin önünü açmaya karar vermiştir.

Milletimiz yeni bir iktidarla, güçlü bir Türkiye ile yola devam etme niyetini açıkça belirtmektedir. Bugün burada millet adına üstlendiğimiz görevi ilan etmek için buradayız. Umutlarımız var, hayallerimiz var, zengin bir Türkiye istiyoruz. Gücümüz var. Özgür bir toplum istiyoruz, gücümüz var. Mutlu bir Türkiye istiyoruz, hakkımız var. Yeni bir siyasal hareketle Türkiye kucaklaşmasını başlatıyoruz. Allah vatana millete hayırlı etsin.

İyi adalettir, iyi umuttur, iyi bilgidir, iyi zenginliktir, o da burada var. İyi medeniyet demektir. Ve bu yolun taşlarını sadece cesurlar düşer. Cesurlar da buradadır. İyilik güneşinin aydınlığında salondaki binler 80 milyon ile kucaklaşıp Türkiye olacak. Türkiye Avrasya olacak, dünya olacak. Daha iyiye yönelecek.

Bizler siyasette bir alan aramıyoruz, çağrımız bütün Türkiye’dir. Buradan Türk demokratik hayatına katkıda bulunan bütün partilerimize teşekkür ediyoruz.

İYİ PARTİ ile güçleneceğiz

Umutlarımız hayallerimiz var. Gücümüz var. Adil bir Türkiye istiyoruz. Özgür bir toplum istiyoruz. Hakkımız var. Yeni bir siyasal hareketle Türkiye kucaklaşmasını başlatıyoruz. Allah hayırlı eylesin.

İyi; adalettir, kararlılıktır, umuttur, gelecektir, bilgidir, zenginliktir, cesarettir. O da burada var. İyi; medeniyet demektir ve bu yolun taşlarını sadece cesurlar döşer.
Türkiye coğrafyasıyla kucaklaşıp Avrasya olacak. Dünya ile kucaklaşacak… ‘İYİ PARTİ’ ile güçleneceğiz mutlu bir Türkiye olacağız.


Partimiz daha güçlü bir Türkiye’nin yolunu açacaktır

Bizler siyasette bir alan aramıyoruz, bunu talep de etmiyoruz. Çağrımız bütün Türkiye’ye inanıyoruz ki partimiz daha güçlü bir Türkiye’nin yolunu açacaktır.

Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Rauf Orbay, İsmet İnönü, Celal Bayar ve Adnan Menderes’i, Süleyman Demirel’i, Necmettin Erbakan ve Başbuğ Alpaslan Türkeş’i, Turgut Özal’ı, Bülent Ecevit’i, şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nu ve ebediyete intikal edip de adını burada zikredemediklerimizi rahmetle anıyoruz.

2002 seçimleri milletimizin sorunlarından çıkma arayışıdır, bu Adalet ve Kalkınma Partisi’ni iktidar taşımıştır. Başlarda başarılıydılar ama 2007’den sonra vizyonsuz bir döneme girdiler. Vizyonsuzluk yıkıcıdır. Siyasi muhalifler devlet muhaliflerinden daha değerli bulunmuştur.

Bu düşmanca tavrın birebir muhatabı olduk. Ama Allah hepimize yardım etti, işte buradayız. Bütün bunların sonunda Türkiye operasyonlara açık hale gelmiştir. 2007’den sonra da o operasyonlar sergilenmeye başlamıştır. Muhalefet dahi demokratik olmaktan çıkmıştır.

Devlet organizasyonundaki denge ise 2007’deki cumhurbaşkanı ile gevşemiş, 2014 yılındaki cumhurbaşkanlı ile ortadan kalkmıştır. 16 Nisan referandumu arkadaşlarımın deyimiyle kirli referandum; siyasal hayatımıza yeni bir şey eklendi; toplumsal desteği bulamazsanız YSK desteğinize koşar. Demokrasi tehdit altındadır ve iktidarın hukuku her şeyin üstündedir.

Bugün 25 Ekim 2017, Türkiye üzerine yapılan araştırmalar şunu gösteriyor; Türkiye yorgundur, millet yorgundur, kamu düzeni çözülmektedir. Siyasal iklimin değişmesi dışında hiçbir yol kalmamıştır. O çıkar yol 80 milyon Türk milletidir.

‘Cumhurbaşkanı olmamı istiyorlar’

Ümit Hoca burada, Ali Türkşen burada, Koray Bey burada, onlar benim Cumhurbaşkanı olmamı istiyorlar. Şimdi yeni şeyler söyleme zamanıdır. Evet büyük sorunlarımız var ama Türkiye’nin büyük sorunları aşacak gücü de var. Milletimizin kararlılığı var, milletimizin siyasi bunalımları aşma tecrübesi var, milletimiz yine demokratik siyasetten sapmadan Türkiye’nin önünü açmaya karar vermiştir.

‘İyilikle yenileneceğiz’

Milletimiz yeni bir iktidarla, güçlü bir Türkiye ile yola devam etme niyetini açıkça belirtmektedir. Bugün burada millet adına üstlendiğimiz görevi ilan etmek için buradayız. Umutlarımız var, hayallerimiz var, zengin bir Türkiye istiyoruz. Gücümüz var. Özgür bir toplum istiyoruz, gücümüz var. Mutlu bir Türkiye istiyoruz, hakkımız var. Yeni bir siyasal hareketle Türkiye kucaklaşmasını başlatıyoruz İyilikle yenileneceğiz. Allah vatana millete hayırlı etsin.

İyi adalettir, iyi umuttur, iyi bilgidir, iyi zenginliktir, o da burada var. İyi medeniyet demektir. Ve bu yolun taşlarını sadece cesurlar düşer. Cesurlar da buradadır. İyilik güneşinin aydınlığında salondaki binler 80 milyon ile kucaklaşıp Türkiye olacak. Türkiye Avrasya olacak, dünya olacak. Daha iyiye yönelecek.

Bizler siyasette bir alan aramıyoruz, çağrımız bütün Türkiyeyedir. Buradan Türk demokratik hayatına katkıda bulunan bütün partilerimize teşekkür ediyoruz.

‘Ranttan bilgiye döndüler’

Zamanın bu kadar aktığı bir dönemde zamanın ruhunu yakalamak da mecburiyettir. İletişim teknolojisi ile dünya düzleşmiştir. İsterse bize bütün basın yayın kapanmış olsun, o mecraları açtınız yürüyorsunuz. Çoğumuzun bildiği bir sözümüz var; yol bulamıyorsan yol açacaksın. İşte açtınız yolları ve buradayız. Zenginliğin Asya ve Çin eksesine aktığını görüyoruz. 10 yıl içinde Almanya dışında bir Avrupa ülkesi G-7 içinde olmayacak. Bunun abiler duysun; ekonominin yeni efendileri ranttan bilgiye geçmişlerdir.

Eğitimde reform

Dünyadaki gelişmeler adeta Kapıkule’de durdurulmaktadır. Gelişimin, bilginin geçişinde yasak hemşerim denmektedir. Türkiye’nin tarihin gerisinde kalacağı yüksel sesle dillendiriyor. Asla razı olmayacağız. Türkiye’nin gelişen dünyadan kopmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Buna seyirci kalmamak için buradayız. Gelişimin peşinden koşacağız. Bununla ilgili reformları hayata geçirmek zorundayız. 40 milyonu 30 yaşın altında 55 milyon gencimiz var, 25 milyon öğrencimiz var. Çok büyük zenginlik. Ama biz bunu değerlendiremiyoruz. Evlatlarımızı yeterince bilgili yetiştiremiyoruz.

TEOG’un değişeceğini akşam haberlerinden öğrenen bakan derken ne düşünüyorsunuz Meral Akşener derseniz, bakanın yerinde olmak istemezdim. Bu iktidar gidici ama çocuklar bizim çocuklarımız. Biz gençlerimizin beyinlerine sınırlar çizmeyelim, kendi çocuklarımızdan korkmayalım. Bırakalım onları düşünceleri, hayalleri olsun, tartışsınlar, üretsinler, bu Türkiye’nin yegane zenginliğidir. İYİ PARTİ olarak kararlıyız; eğitimde kalite artacak, bilim ve teknolojiye öncelik verilecek. Hedefimiz Türkiye’nin 7 yıl olan eğitimini 11 yıla çıkarmak, bunun kalitesini arttırmak.

Korkak yöneticiler

Milletimizin için devletin adil olması gerekir, adalet cehaletin, korkakların düşmanıdır. Bu nedenle haktan ve liyakattan uzak yönetimler korkak yönetimledir. Özgürlük alanlarını daraltan yönetimler korkak yönetimlerdir. Milletten topladıklarıyla devlet ihtişamının ardına saklanan yöneticiler korkak yöneticilerdir. Korkak yönetimler insanlığa acıdan başka bir miras bırakmamışlardır.

Adalet cesaret ister. Adalet evrenseldir. Siyasi merkezli yargı kararları düşman kurşunundan daha tehlikelidir. Bir kuruşuna bin can veririz ama adaleti sağlayamayan yargı vicdanları çürütür. Gencecik çocuklarımız AK Parti’den kağıt getirmeden iş bulamamaktadır. Yıllarca ailelerin özellikle annelerin mutfak masrafından kesip üniversiteyi bitirmiş çocuğuna, hangi puanı alırsa alsın hangi çalışmayı yaparsa yapsınlar o günlerde soruları çaldırdılar, o günlerde soruları çaldılar, bugünler de hamili yakınımdır diye bir kart gitmeden iş bulamamaktadırlar. Bu ülkenin insanları bu tabloyu hak ediyor mu? Etmiyorlar.


Devletin dini adalettir sözünü çok değerli buluyoruz. Tek kişilik yarışla iyi olunmaz. Neticede devleti de körleştirir, bazı muhteremleri de körleştirir. Yanlış politikaların temel sebebi budur. Siyaset rekabetçi olmaktan çıkarsa devlet geriye düşer. Politikalar masa başında bugün olduğu gibi tepeden inme yapılır.

2019 seçim anketi: Meral Akşener’in partisi seçime girerse


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.