İyi Parti ile Türk siyasetinin tek kadın lideri olan Meral Akşener hakkındaki eleştiri ve iddialar ne kadar doğru?
Meral Akşener: Türk siyasetinde kadın bir lider
Onun hakkında ne söylenmedi ki…
Kendisinin bir “kaseti” olduğu ifade edildi…
FETÖ’cü olduğu söylendi…
Adam yerine koyulmayacak biri çıktı ve “Akşener’in de kaseti var!” dedi. Adam değildi bu zat! Çünkü duymadığı, görmediği, izlemediği bir olayda yalan söyledi!
CHP’nin karizmatik bir lideri olan Deniz Baykal bir kasete kurban gitti…
MHP’nin üst düzey görevlerinde bulunan 10 kişi bir anda istifa etti…
Birkaç yıl önce Almanya’da Merkel‘in anadan üryan bir görüntüsü ortaya çıktı. Alman kamuoyu bununla hiç ilgilenmedi. Türkiye’de ise bu deşildikçe deşildi, deşilmeliydi de!
Çünkü, Türkiye’de siyasi ahlak yoktu ve Türkiye bir referanduma gidiyordu. AKP – FETÖ birlikteliği de o günlerde tam gaz devam ediyordu. 2010 yılının Mayıs ayında Deniz Baykal ile ilgili görüntüler internette yayınlandı. 2010 yılının 12 Eylül’ünde de referanduma gidiliyordu…
Referandum yapıldı… Fethullah Gülen’in “babasının mezardan çıkıp ‘evet’ vereceği” referandumdan, Gülen’nin babası mezardan çıkmasa da sandıktan ‘evet’ çıkmıştı…
‘Evet’li referandum ile birlikte AKP yargıyı Gülen’e teslim etmiş, Gülen büyümüştü. Hatta bir zaman Adalet Bakanı olan Bekir Bozdağ Meclis’te “Fethullah Hoca Efendi’yi sevmeyebilirsiniz ama ona saygı duymalısınız” gibi bir ifadede bulunmuştu…
Bu kez 2011 yılının Mayıs ayıydı. Yani “Deniz Baykal’ın kaseti”nden bir yıl sonra… Kaset bu kez MHP’de patladı! MHP’de 10 kişi istifa etti…
Tesadüfe (!) bakın ki, 2011 yılının 12 Haziran‘ında da Türkiye’de bir genel seçim vardı!
Bilindiği üzere bir polisiye olayda şu söylenir: Olayın sonuçları kime yarıyor? Sonuçları kime yarıyorsa o olayın arkasında da o kişi veya o örgüt vardır!
Bu olayların arkasında, bir süre sonra o dönemde Başbakan olan Erdoğan’ın odasına “böcek” koyanlar vardı! Ancak, bu kaset skandalları da AKP’ye yaramıştı ve AKP’nin en üst perdesinden o dönemde şöyle söylenmişti: “O kasetler ne özeli yahu! Karısı mı var o görüntülerde? Bu görüntüler genel, genel yahu!” denmişti. Ne demişler? Etme bulma dünyası!..
Yalanlar ve gerçekler
Meral Akşener için de bu tür yalan iddialar ortaya atıldı ve bu, iddia olarak kaldı… Meral Akşener için bugün çeşitli eleştirilerde bulunuluyor. 1990’lı yıllarda İçişleri Bakanlığı dönemindeki faili meçhul cinayetlerin arkasındaki isim olarak bahsediliyor.
8 aylık bakanlık dönemi
Bazı konular vardır ki, bu konularda devlet politikası işler, devletin işleyişi çerçevesinde strateji oluşturulur, strateji de o doğrultuda ilerler. Meral Akşener’e geldiğimizde ise Akşener 8 Kasım 1996‘da İçişleri Bakanı olmuş ve 30 Haziran 1997‘de görevi bırakmıştır. Yani görev yaptığı süre sadece 8 ay gibi bir süre. 8 ay gibi bir sürede kurumda ancak bakanlık bürokratlarının sözü egemen olur…
Bu yüzden Akşener için ortaya atılan iddiaların birçoğu yersiz kalıyor. Meral Akşener Türk siyasetinde artık yeni partisi olan “İyi Parti“ ile siyasetin tek kadın lideri olarak karşımıza çıkıyor…
Ne söyleyelim? Yolunuz açık olsun Sn. Akşener diyelim…
