OECD’nin gelecekte en çok bilim insanı çıkaracak ülkeler listesi

Biz her yıl değişen eğitim sistemini tartışırken, OECD, gelecekte en çok bilim insanı çıkartacak ülkeler listesini açıkladı. Sizce Türkiye kaçıncı sırada?

OECD'nin gelecekte en çok bilim insanı çıkaracak ülkeler listesi

Başımız döndü bu sistemden!

ÖSS, SBS, STS, OKS, YKS, KPSS, ALES…

5+3+3, 8+3, 8+4, 4+4+4…


Meslek Lisesi, Fen Lisesi, Anadolu Lisesi, Güzel sanatlar Lisesli, Sağlık Lisesi, Süper Lise, İmam Hatip Lisesi….

Dindar nesil, senin benim gençliğim, kafası güzel gençler…

Sınav sistemini yeniliyoruz. Sınav sistemini bu kez çok daha iyi yapıyoruz. En iyi sistemi getiriyoruz…

Biz sınav sistemine yeni isimler ararken, sistemi başından mı tutsak sonundan mı tutsak derken, OECD her sene yapmış olduğu eğitim araştırmasını yayınladı. Araştırma gelecekte en çok bilim insanı çıkartan ülkeleri sıralamakta ve biz maalesef son sıradayız.

OECD stem gelecekte en çok bilim insanı çıkaracak ülkeler türkiye
OECD gelecekte en çok bilim insanı çıkaracak ülkeler raporu

Aslında tablo şaşırtıcı değil. Senelerdir pırıl pırıl beyinler maalesef bu sistemde yok ediliyor. Her sene değişen eğitim sistemi, öğrenciye sadece sınav odaklı verilen bilgiler; neyi yanlış yaptığın neyi doğru yaptığından değerli olduğu bir sistemde sonuncu olmak sürpriz olmasa gerek.

Eskiden eğitim yuvası olan okullar artık kült ve sınırlı bilgiyi öğreten ve bunu her sene değiştirerek yapan yerler haline geldi. Utanmasak eğer ana sınıfına alırken dahi sınava tabi tutacağız çocukları! Motamot bilgiler düşünmeyi kenara bırakıp nete odaklı hedefler söz konusu olunca, bilim diye papaz eriğini imam eriğine çeviren cihaz buluşunu kutluyoruz.

eğitim sistemi

Farkında mısınız bilimden, fenden ne kadar uzaklaştığımızın?

Artık müfredatlar dahi daha fütursuzca kırpılıyor. Evrim bize ters, çıkart. Atatürk gerek yok, çıkart. Geride ne kalıyor peki? Geride elimizde daha 4 5 yaşındayken “Bu dünya çok sıkıcı anne, ölelim.” diyen, “Anne çalışman günahmış, çalışma.” diye yalvaran çocuklar kalıyor. Geride Allah’ın kendisine kullanmak için vermiş olduğu beyni kullandığında, Allah’a şirk koştuğunu zanneden çocuklar kalıyor.

Soru şu, neden eğitim el birliğiyle mahvedilir?

Cevabı zor gibi görünse de aslında kolay. Sadece biraz toplumun gidişatına bakmak gerekiyor. Malumunuz eskiden orta direk derlerdi memura. O vakit sınıfsal ayrımımız üçtü en azından. Bugüne baktığımızda ise bir zar zor hayatta kalmaya çalışanlar, bir de oluk oluk para içinde yüzenler var.

Parasız olanlar malum: işçiler, memurlar, çiftçiler kısaca emekçiler. Peki diğer küfede para içinde yüzenler? Onlar hep gözümüzün önündeler.


Hemen hemen bütün kanallar da muhteşem eğitim sistemine rağmen birazcık düşünebilen kaldıysa onları uyuşturmakla meşgul. Sabahtan akşama kadar kolay yoldan köşeyi dönenler gösterilirken, diğer yandan sırttaki kambur biraz daha netleşir. Kambur arttıkça, biraz daha sarılırsın renkli dünyaya. Renkli dünya tamamen kapatınca gözlerini tepkisizleşirsin.

Kocan döver, kader dersin! Patronun emeğini çalar, işsizlik var der, susarsın. Maaşın dışında her şey zamlanır, “Ben zaten hep 50 liralık alıyorum.” dersin. Sen sustukça kolaylaşır her şey. Ne kadar cahilsen o kadar kolay güdülürsün çünkü. Şimdi düşünün en son ne zaman bir olup birlik olup tepki verdik bir şeye:

– Gencecik  fidanlar toprak oldu, sustuk.

– Her gün bir kadın öldürüldü, sustuk.

– Cinsiyet ayrımı tavan yaptı, sustuk.

– İnsanlar öldü topluca, bombalar patladı, yine sustuk.

Farkında mısınız sustukça sadece cahilleşmedik.

Sustukça, vicdanımız karardı.  Ölümün ardından mezhep sorguladık. Ölümün ardından saat sorguladık, kıyafet sorguladık! Vicdanımız o kadar kurudu ki minicik çocuklara taciz edildi, tecavüz edildi onda bile ya sustuk ya susturulduk.

Aslında bir silkelenebilsek, bir kendimize gelebilsek… Yeniden kazanabilsek kaybettiklerimizi: Emeğin, onurun ne kadar kıymetli olduğunu.

Yeniden başlayabilsek okumaya, öğrenmeye o vakit aydınlanacak yolumuz. Bir döndürebilsek yüzümüzü bilime, fene o vakit daha net basacak ayaklarımız yere.


Belki düşündüğümüz kadar geç değildir. Belki sadece bir mum diğerini arıyordur güçlenmek için. Ya birlikte gömüleceğiz karanlığa ya beraber aydınlatacağız. Gün en başa dönme zamanı! Gün eğitim meş’alelerini yeniden yakma günü.

Video: Sıbyan Mekteplerinin korkunç dünyası


Elif Aver
Elif Aver; 1987 yılında İstanbul'da doğdu. Cumhuriyet Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği bölümünden 2010 yılında mezun oldu. Özel sektörde mesleğini yapmakta, ayrıca TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi yönetim kurulu üyesi. Yazmak, çizmek ve okumak çocukluğundan beri en büyük tutkusu. Ondan sebep söz yitene kalem bitene kadar yazanlardan.