Rus internet milyoneri Dmitry Itskov, insan beynini bir bilgisayara yüklemeyi mümkün kılarak, kaderimizi tamamen değiştirmeye hazırlanıyor. “Önümüzdeki 30 yıl içinde hepimizin sonsuza kadar yaşayabileceğinden eminim” diyor.
Bugün için kulağa imkansız görünse de iş dünyasını kendini insanlığa daha faydalı bir işe adamak için terk ettiğini söyleyen 35 yaşındaki Itskov’un ciddiyetinden şüphe yok. “Ben yüzde yüz eminim ki bunu başaracağım, aksi takdirde bu işe başlamazdım” diyor. İnsan beyni ve bilincini bilgisayara aktarmak nefes kesici bir düşünce. Peki ama bu yapılabilir mi?
Süper bilgisayarlar
Bu konuda bilimin geldiği nokta ise biraz karmaşık. Bu soruya verilebilecek cevap hem evet, hem de hayır. Aslında her şeyin biraz zamana bağlı olduğunu söyleyebiliriz. İnsan beynindeki sinir ağlarının son derece karmaşık olduğunu zaten biliyorsunuzdur.
Son dönemde, bilim insanları 705 bin işlemci çekirdeğine ve 1.4 milyon GB RAM’e sahip bir bilgisayar kullanarak insan beynin aktivitesini taklit edebilmeyi başardılar, ancak verileri bir saniyelik beyin aktivitesinde sıkıştırmak böylesi güçlü bir bilgisayar için bile tam 40 dakika sürdü.
Bilinci taklit etmek
Beynin sonsuz bir karmaşık yapısı var. Bir nöronun ateşlenmesi bile son derece karmaşık. Milyarlarca nöronun da sürekli çalıştığını düşünürseniz bu işin içinden çıkılmaz bir kalabalık yaratıyor.
Öncelikle bilinci taklit etmek için, beynin tam olarak nasıl çalıştığını bilmemiz gerekir. Birbiriyle ilgili veri yığınlarından oluşan devasa bir koleksiyon mudur? Peki ya duygular? Mantık oluşturma süreçleri? Anıların biçim değiştirmesi, rüyalar…
Kuantum bilgisayarlar
Bilincin gizemini anlamak için bir aralık bulmamız gerekiyorsa, mevcut hesaplama sistemleri ile imkansız olan biyolojik fenomeni eksiksiz olarak taklit etmeliyiz.
Kuantum bilgisayarlar olaya girdikten sonra, bu biraz daha erişilebilir olacak, ancak bilinci bir bilgisayara aktarmak mevcut teknolojiyle on yıllarca, hatta yüzyıllarca sürecek gibi görünüyor.
Bir yandan da yapay akıllı sistemler ortaya çıkıyor ve bizim için karmaşık mekanizmaları inceliyor. Yapay zeka sistemleri geliştikçe de bu süreçler daha da kısalacak.
Doğrusunu söylemek gerekirse, şu anda bilinç yaratamıyor veya bir bilgisayara aktaramıyor olsak bile, yarattığımız makineler bunu bir gün yapabilecek demektir.
İnsan beyni de bilgisayar gibi
Öte yandan birçok nöro bilimci, insan beynine tıpkı bir bilgisayar gibi yaklaşıyor. Beyindeki tüm girdileri, duyusal verileri, hesaplamalar yoluyla çıktılara, davranışlarımıza çevirmeyi düşünüyorlar.
Zihni bir bilgisayara yükleme fikri için teorik argümanlar da burada başlıyor. Eğer bu süreç eksiksiz biçimde haritalanabilirse, beynimizin tamamı barındırdığı verilerle ortaya çıkan kişisel zihnimizle birlikte bir bilgisayara kopyalanabilir.
Bu noktada kafalarda bir soru daha oluşması doğal elbette; beynimizi kopyalasak bile fiziksel bedenimize bağlı olan zihnimiz öldüğü zaman yine ölmüş mü olacağız?
Beynimizin barındırdığı verilen bir kopyasının bir bilgisayarda bulunması, belki ilerleyen zamanda yapay beyinlere transfer edilmesi ve bu yapay beyinlerin de başka vücutlara nakledilmesi mümkün olsa bile bizi biz yapan gerçekte ne olacak?
Modern zamanın felsefi sorularından biri olması işten bile değil. Neyse ki şimdilik bu soruyu sormadan önce Dmitry Itskov ve benzerlerinin bilinci bilgisayarlara aktarmayı başarmalarını beklemeliyiz. (Yazan: Cenk Kayakuş – Kaynak: BundleHaber)
Black Mirror dizisinde yer almıştı
Netflix yapımı Black Mirror dizisinin 3. sezon 4. bölümünde (San Junipero), gelecekteki bir zamanda; insanların tercihen bilinçlerini süper bilgisayarların veritabanına aktararak sonsuza kadar yaşayabileceği bir dünya anlatılıyor.