Kemal Kılıçdaroğlu için geçtiğimiz günlerde “iddia ettiklerini kanıtlayamazsan sahtekarsın, namertsin, alçaksın!” demişlerdi. Belgeleri kanıtladı mı Sn. Kılıçdaroğlu? Evet, kanıtladı!
“Anadolu aslanı” Kemal Kılıçdaroğlu!
Hani birisi hakkıyla iş yaptığı zaman derler ya “adamsın adam!”. Ha, işte öyle biri bu adam…
Kim bu adam?
Kemal Kılıçdaroğlu.
Büyüklüğünü gösterdi!
Kemal Kılıçdaroğlu için geçtiğimiz günlerde “iddia ettiklerini kanıtlayamazsan sahtekarsın, namertsin, alçaksın!” demişlerdi. Belgeleri kanıtladı mı Sn. Kılıçdaroğlu? Evet, kanıtladı! Hem de öyle böyle değil. Özellikle bazı yalaka medya gruplarına karşı belgeleri çaaat çaat vurdu!
Bu adama boşuna denmiyor “Anadolu aslanı” diye!.. “Kılıçdaroğlu’na böyle bir yakıştırma yapılmadı ki’ dediğiniz duyar gibiyim. Haklısınız, böyle bir yakıştırma yok!
“Dersimli Kemal” dendi, “memur Kemal” dendi, “çakma Karaoğlan” dendi ama bir tek “Anadolu aslanı” denmedi…
Neden densin ki, bu adam kimseye koltuk mu verdi, yolsuzluk mu yaptı, birine rant mı sağladı?!
Ama bundan sonra rahatlıkla diyebilirsiniz dürüstlüğü ile… “Anadolu Aslanı” Kılıçdaroğlu!
Man Adası belgeleri
Kemal Kılıçdaroğlu bazı belgeleri ortaya koydu ve Man Adası‘nda kurulan 1 sterlinlik “çakma şirket”e nasıl paralar aktarıldığını tekeeer teker anlattı! Banka dekontlarını masaya koydu!
Man Adası‘na giden toplam değer 15 milyon dolar! Eğer bu değer yurt içinde değerlendirilmiş olsaydı 4,5 milyon doları vergiye gidecekti! Man Adası’na gittiği için sadece 750 bin dolarla vergi işini kapattılar!
Kılıçdaroğlu, açılan şirketin kurucusunun adresine kadar her şeyi açıkladı! “Şirketin tüm kayıtları elimizde” de dedi!
Kılıçdaroğlu aynı zamanda yıllar önce de ortaya koyduğu belgelerle AKP’li Dengir Mir Mehmet Fırat‘ı koltuğundan etmişti. Aynı zamanda AKP’li Melih Gökçek‘i bir hayli terletmişti. Gökçek’in nasıl istifa ettiği de bugün ortada!
Milyon dolarların nasıl bankalar aracılığı ile yurtdışına çıktığını anlattı!
Bakın ‘dolar’ diyorum. Hani deniyordu ya “dolarları bozdurun” diye. Birileri dolarları bozdururken birileri de dolarları yurt dışına çıkarmış!
Şimdi AKP’li kardeşlerimiz gidip dolarları bozdursun! Bozdursun ki, birileri keyif sürerken dolar bozduranlar da paralarının nasıl eridiğini görsün!
Kemal Kılıçdaroğlu böyle bir adam işte!
Adam küt diye karşına koyuyor işte kardeşim belgeleri! Adam dürüst, namuslu ve ahlaklı… Birileri gibi masa altından iş çevirmiyor!
Bundan sonra, en çok neyi merak ediyorum biliyor musunuz?! O açılan 1.5 milyon liralık tazminatı…
Umarım dava geri çekilmez de devam eder…
Ha, bundan sonra ne mi olur?! Bakın göreceksiniz ki, AKP’liler her zaman olduğu gibi şunu söyleyecekler: “O belgeler sahte, o belgeler montaj.”
Bugüne kadar ben şunu gördüm ki, bu ülkede ne kadar montaj belge var ise bir o kadar “montaj insan” vardır! Bilgisi olmadan sadece laf salatalığı yapan bir grup bu kesim…
Olsun ‘montaj’, ‘yalan’ desinler! Bugün bu belgelerden hiçbir sonuç çıkmaz, çıkamaz! Soruşturma, dava açılamaz! Sonuçta bu ülkede bugün hukuk, adalet yok!
Ama yarın!..
Ne olmuştu?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın “hodri meydan” çıkışına, gün yüzüne çıkan belgelerle yanıt verdi.
Kılıçdaroğlu, yanında getirdiği kutudan çıkardığı belgelerle (Man Adası belgeleri), Erdoğan’ın eniştesi, kardeşi, oğlu, dünürü ve eski özel kalem müdürünün vergi cenneti olarak adlandırılan Man Adası’na gönderdiği para miktarlarını ve zamanlarını tek tek söyledi, belgelerini gösterdi.
Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı Man Adası belgelerine göre; Erdoğan’ın oğlu, dünürü, kardeşi ve eniştesi, Man Adası’nda Sıtkı Ayan tarafından 1 sterlin sermaye ile kurulan Bellway Limited Şirketi‘ne 15 Aralık 2011’den 4 Ocak 2012’ye kadar toplam 15 milyon dolar aktardı.
Kılıçdaroğlu, “Bunların tamamı bankaların resmi kayıtlarıdır. Sadece Türkiye’de değil, bu parayı yurtdışına göndermişler, o şirketlerin de kayıtlarında var. Haysiyetli bir adamsan gereğini yapacaksın. Nokta” diye seslendi. “Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Dava açsan ne olur”
Erdoğan’a sorular sordum, aradan süre geçti tık yok. Bir gün gazetelerde 1.5 milyonluk dava. Vah vah vah, ne kadar korktum bilemezsin. Dava açsan ne olur, açmazsan ne olur.
“Doktor yanında olsun”
Herhalde beyefendi beni dinliyordur. Sevgili Erdoğan’a tavsiyem olsun, yanına bir doktor al. Doktor da yanında olsun.
“Gözlerinden öperek soruyorum”
İkinci bir soru daha sormuştum. Gittiğin her yerde Suriyelilere 30 milyar dolar para verdim diyorsun. Bakıyoruz, gariban bu insanlar. Açlıktan ölen Suriyeli var. 30 milyar dolar verdiysen açıkla nereye harcadın. Ben, bakanlar, milletvekilleri, STK’ler bilmiyor.
Man Adası belgeleri
Madem istiyor, ispat edelim, beni tanımıyor, öyle anlaşılıyor. 1 Ağustos 2011, Man Adası devletinde bir şirket kurulmuş. ‘Man Adası diye bir devlet mi var’ diyeceksiniz. Evet var. Küçük bir ada, bizim vilayetlerden daha küçük. Bellway Limited Şirketi. O şirketin kuruluş senedi de bizde. Noter tasdikli. Hem Türkiye’nin hem de o ülkenin tasdiği var.
Bu şirket 1-2 Ağustos 2011’de birer yönetim kurulu toplantısı yapar. Şirketin yönetim kurulu bir kişiden oluşuyor. Sıtkı Ayan. O yönetim kurulu toplantılarının tutanakları da bizde. Şirketin sermayesi 1 sterlin. Yönetim kurulu bir kişi. Sıtkı Ayan, adresini de vereyim; Reşit Paşa Caddesi, Mirgül Mahallesi, Yol Sokak, No 2934450 Sarıyer İstanbul.
“Erdoğan kim olduğunu bilir”
Ayan, 15 Kasım 2011’de bu şirketi Kasım Öztaş‘a devretti. Öztaş kimdir? Sait Halit Paşa Caddesi, No 27, daire 5 Yeniköy Sarıyer İstanbul adresinde oturuyor. Erdoğan’a tekrar bir soru soracağım. Sıkı Ayan kimdir, tanıyor musun? Eminim benden daha iyi biliyorsun kim olduğunu. Peki, bu Öztaş’ı tanıyor musun? Eminim onu da çok iyi tanıyorsun. Bu şirketin tüm kayıtları elimizde. Peki, bu şirkete para gitti mi diyeceksiniz. Evet.
“Kim, ne zaman, ne kadar?”
Şimdi geliyorum para nereye ne zaman gitti. 15 Aralık 2011’de Ziya İlgen, enişte, 2.5 milyon dolar Bellway Şirketi’ne para gönderiyor. Bellway; 1 sterlinlik şirket ve bir kişilik yönetim kurulu var. 15 Aralık 2011’de Mustafa Erdoğan, kardeşi 2.5 milyon dolar para gönderiyor. Bir sterlinlik şirkete 2.5 milyon dolar parayı niye gönderir senin kardeşin?
Gariban ölüsü için kefen alırken yüzde 18 öder, sen 2.5 milyon doları nasıl gönderiyorsun? Yetiyor mu hayır. 26 Aralık 2011’de Ziya İlgen yine 1 milyon 250 bin dolar para gönderir. 26 Aralık 2011’de Mustafa Erdoğan 1 milyon 250 bin dolar para gönderir. 27 Aralık 2011’de Osman Ketenci dünür dedim ya, 1 milyon 250 bin dolar gönderiyor. 27 Aralık 2011, eski özel kalem müdürü Mustafa Gündoğan, 1 milyon 250 bin gönderiyor. 28 Aralık 2011, Mustafa Gündoğan 250 bin dolar. 28 Aralık 2011, Osman Ketenci 1 milyon dolar, 29 Aralık 2011, Ahmet Burak Erdoğan, oğlu 1 milyon 450 bin dolar. 4 Ocak 2012, Ahmet Burak Erdoğan 2 milyon 300 bin dolar gönderiyor.
“Haysiyetli adamsan gereğini yap!”
Şimdi diyecekler ki efendim bu belgeler sahtedir, şudur budur. Bunların tamamı bankaların resmi kayıtlarıdır. Sağa sola kaçmaya gerek yok. Haysiyetli bir adamsan gereğini yapacaksın nokta.
“Alçak kim?”
Devleti yönetenlerin vatandaşlara örnek olması lazım. Vatandaşa vergi ver diyeceksin, vermezsen ceza keseceksin. Ama kendi çocuklarını göndereceksin, başka adalarda şirket kurduracaksın. Türkiye’den milyonlarca dolar para göndereceksin, sonra Kayseri’de meydana çıkıp “Dolarınızı bozdurun, Türk lirası değerlidir. Biz yerli ve milliyiz”. Sen ne yerlisin ne millisin, sen gayri millisin. Ben bunu söylediğim zaman da ‘İspat etmezsen alçaksın’ diyorlar. Ben ispat ettim şimdi, söyle bakalım alçak kim?
“Kamyon şoförlerini dinledin mi?”
Bak bakalım motorini nasıl yakıyorlar, mazotton alınan vergiyi biliyor musun sen? Ona gelince para alıyorsun, sırtına yüklüyorsun tüm vergiyi, senin çocukların, enişten, dünürün parayı dışarıya götürecek. Kılıçdaroğlu hiç konuşmayacak. Dönüp diyecekler ki ‘ne güzel muhalefet’. Ben bunu yapmam, neden; haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır. Sevgili Erdoğan, sen Türkiye’yi yönetemiyorsun.