Sürüngenler sınıfındandır. Omurgalı hayvanlar aleminde yer alsa da omurgalıların en omurgasızıdır. Tüm coğrafyalarda görülebilir ama anavatanı Türkiye’dir.
Anadolu coğrafyasının iMANı hür bukalemunları
Diğer sürüngenlerden onları ayıran en önemli özelliği; şartlara uyum hızının, şartlardaki değişim hızına kıyasla çok yüksek oluşudur. Zamanın ruhunu asla kaçırmaz. Yaman hayvandır. Renk cambazıdır adeta; gün gelir kızıldır, gün gelir yeşil olur, gün gelir haki renge bürünür. Ortamın siluetine uygun renk hangi renkse o renge dönüşür. Tanrı vergisi bu yetenekleri, bulundukları ortamda rahat etmelerini sağlarken diğer bukalemunlarla iletişim kurmalarına da yardımcı olur.
Kökeni Arapça’dan gelmektedir. “Bü” Arapça’da hayvan isimlerinde kullanılır. “Lekamun’ ise “yutan’ anlamındadır. Yani “yutan hayvan’ demektir.
İsminden de anlaşılacağı gibi malı hamuduyla götürmekte üstüne yoktur.
Üzerinde çim biçme makinesi gezdirmişsin gibi nizami yüz kılları ve üstlerinden kırpılmış dudak üstü kılları kendisine badem görüntüsü verir. Vücudu karın kısmında öne çıkıktır. Bu bölümü kaşıması umarsızlığının tipik göstergesidir. Dünya yansa umurunda değildir.
Dilleri boylarının 1,5 katı uzunluğunda, yalamaya hazır derecede hareketli ve yapışkandır. Bir jet uçağıyla kıyaslanırsa jet uçağına oranla 5 kat daha hızlıdır. Yalar, yaladığını belli etmez. Yapışır; yapıştığını bırakmaz.
Gözler birbirinden bağımsız hareket eder. Bir gözü başkasının yediklerindeyken diğer gözü nereden neyi götürürümün peşindedir. Zamanında saman altından yürüttüğü sular, gün gelip keman yayına dönüştüğünde, batan gemiyi ilk terk eden olurlar. Ormanda kıbleyi bulmakta zorlansa da çareyi çoğunluğun döndüğü tarafa dönmekte bulur. Nereye döndüğünün gerçekte pek de önemi yoktur. Önemli olan bu dönmelerin, kendine dönüşünün ne olacağıdır.
Saftır, kolay aldatılır.
Başka sürüngenlerle işbirliği yapıp orman muhafaza memurlarına Anadolu coğrafyasının gelmiş geçmiş en büyük kazığını atmıştır. Neticede savunmasız kalan ormanda maymunun bile oyuncağı olup çıkmıştır.
Tüm bu madrabazlıklarına rağmen ormandaki bir başka hayvanın besin kaynağı olmaktan kurtulamaz. Dil maharetiyle böcek yiyerek sürdürdüğü yaşamı, diliyle meşhur bir başka hayvanın dilinin ucunda son bulur… Yılan.