Man Adası Belgeleri: Yargıya teslim etsen ne olur?

Man Adası Belgeleri’ni yargıya teslim etsen ne olacak? Daha önce Deniz Feneri’nde olduğu gibi eğer savcı olayın üzerine giderse hem görevden alınır hem de kendisi hakkında dava açılır!

Man Adası Belgeleri: Yargıya teslim etsen ne olur?

Man Adası Belgeleri: Savcılığa gitsen ne olacak?

Man Adası Belgeleri’ni Kemal Kılıçdaroğlu ortaya koyduktan sonra her zaman olduğu gibi sevgili AKP milletvekilleri teker teker açıklama yaptılar. Ne dedi bu zat-ı muhteremler?

Kimi “o belgeler sahte” dedi; kimi “o paralar Man Adası’na gitmiyordu, oradan geliyordu” dedi. Kimi “o belgeler normal ticari faaliyetlerin belgeleri” dedi. AKP’lilerin her biri şaşırdı açıkçası ne diyeceklerini!..


Bırakın ne derlerse desinler? Siz onlara ‘he’ deyip geçin! Hem AKP milletvekilleri için hem de o belgelere ‘sahte’ diyen tüm AKP’liler için! Çok takılmayın açıkçası! Önümüzdeki yılları bekleyin siz sadece!

Rıza Sarraf

Hatırlanacağı üzere Rıza Sarraf, ABD’de yakalandıktan sonra AKP sıraları ne dedi? “Bize ne ya, bu adamın bizimle ne işi var!” dediler. İş ciddiye binince, gördünüz davanın nasıl da peşine düştüler!

reza zarrab rıza sarraf davası son durum

Bu adamı burada koftiden de olsa yargılamış olsalardı İran’ın Babek Zencani‘ye yaptığı gibi, bu iş belki de kapanıp gidecekti ama ne yaptı bizim AKP’liler? Milletin aklıyla alay eder gibi bu adamı ipten aldılar ve daha sonra AKP’ye yakın bir kanalda çıkartarak Türk bayrağını da resmederek konuşturdular. Bir de bu adam ‘ülkenin cari açığının %15’ini kapattım’ dedi!

O görüntüler, bir Türk olarak kanıma dokundu açıkçası!..

Sen istediğin kadar bu adamı yargıdan kaçır; elin adamı da böyle mahkemenin karşısına çıkartır ve sanık olarak da değil, tanık olarak Türkiye aleyhine konuşturur!

Bu arada bizim bu AKP’liler, Kılıçdaroğlu’na diyor ki, ‘yargıya teslim et o belgeleri’! Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsam o belgelerin bir tekini savcıya vermem; ki zaten CHP’liler de ‘savcılığa verecek bir durum yok’ dediler…

Man Adası Belgeleri çok iyi muhafaza edilmeli!

Ha, savcılık makamına neden teslim etmem? Bu sorunun cevabını geçmişe giderek cevaplayalım…


Herkes hatırlar… Almanya’da Deniz Feneri davası patladı ve Alman yargıçları davayı kısa sürede sonuçlandırdı. Mehmet Gürhan, Mehmet Taşkan, Firdevsi Ermiş hapis cezası aldılar ve Alman yargıcı “esas failler Türkiye’de” dedi. Adam Türkiye’de yargı var zannetti!..

Daha sonra ne oldu? Biz burada hiçbir adama ceza vermedik! Ha, pardon!..

Buraya dikkat! Türkiye’de Deniz Feneri hakkında dava açan savcılara ‘görevi kötüye kullandıkları’ gerekçesi ile dava açıldı. Bu namuslu savcılar görevden alındı ve bir de bunun üstüne, bu namuslu savcılara dava açıldı! Burası Türkiye kardeşim! Bu ülkede suçu işleyenlerin değil, ortaya çıkarmak isteyenleri cezalandırıyorlar!

Bunun gibi, yani namuslu savcıları görevden aldırılan olaylar sadece bu değil ama diğerlerini yazmayacağım, onu da AKP’ye oy veren kardeşlerimiz araştırsın!

Yani bu örnekle ben şunu söylemek istiyorum: Savcılığa gitsen ne olacak? Daha önce bu olayda olduğu gibi eğer savcı olayın üzerine giderse hem görevden alınır; hem de kendisi hakkında dava açılır! Şimdi durup dururken bu savcı, Ankara’dan neden Şırnak’a gitsin değil mi?!

Bugün olmayacak ama ileride tüm bu kapanan dosyalar, o tozlu raflardan muhakkak ki inecek, göreceksiniz bunu! İşte o zaman, AKP’liler de daha önce her zaman yaptıklarını tekrarlayacaklar!

Ne diyecekler?

“Kandırıldık!”


Başka ne diyebilirler?!

reza zarrab zafer çağlayan rıza sarraf rüşvet

Reza Zarrab: Zafer Çağlayan’a 45 – 50 milyon Euro verdim

Reza Zarrab: Halkbank tan birkaç milyar euro çektim

Reza Zarrab: Halkbank’tan birkaç milyar euro çektim


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…