Yazarkasa atan adamdan kendini yakan adama

2001 yılında ekonomik kriz nedeniyle Bülent Ecevit’in önüne yazarkasa fırlatan Ahmet Çakmak’tan 2018 yılında kendini yakan Sıtkı Aydın’a…

kendini yakan adam meclis tbmm 2018 ekonomik krizi

Yazarkasa atan adamdan kendini yakan adama…

2001 krizini birçok kişi hatırlayacaktır. “1 cente muhtaç kaldık” denen dönemdi o yıllar…

Faizlerin arttığı, doların tavan yaptığı dönemdi. Hatta Türkiye’de ekonomiyi yönetecek adam bulamayıp Amerika’dan Kemal Derviş‘i getirdiğimiz yıllar… Açıkçası zor günlerdi…


Rahmetli Bülent Ecevit‘in başbakanlığının son zamanlarıydı…

Ahmet Çakmak adında bir vatandaş çıkıp Bülent Ecevit’e yazar kasa fırlatmıştı. Çakmak’ın canına tak etmişti; çünkü ekonomik olarak gerçekten sıkıntılı günlerdi…

AKP geldi ülke şaha kalktı! Herkesin evinde en az iki anahtar oldu! Biri evini açarken biri de arabasını açıyordu! Tabi ki şaka yapıyorum…

Kemal Derviş’in bir anlamda IMF‘nin programını uygulayan AKP iktidarı ülkeyi birkaç yıl içinde düze çıkarmıştı. Evet, IMF ile düze çıkmıştık! ‘IMF neden böyle bir destek sağlamıştı Türkiye’ye’ buna sonra gelelim!..

AKP iktidarı yalancı bir büyüme ile ülkede değirmenini döndürüyordu! Biraz daha ilerlediler ve; şak diye bir ekonomik kriz daha ortaya çıktı; 2008 ekonomik krizi. Hani AKP’lilerin “teğet geçti” dediği kriz. Aslında teğet değil, ‘küt’ diye tam da ortasından vurulmuştu Türkiye! Fabrikalar teker teker kapanıyor; esnaf kepengini indiriyordu…

Hatırlıyorum; Star kanalı daha AKP tarafına geçmemişti. Bu kanalda; bir ille ilgili haber yapılmış, ildeki bir fabrikanın işçileri haklarını alamadıklarını söyleyerek protesto ediyordu ve vatandaşın biri elini cebine atmış, cebinden 1 lirayı çıkartarak “Eve bu parayla gideceğim. Şimdi ben çocuğuma ne götüreceğim?” demişti.


Ekonomi iyi gidiyor deniyordu. Her zaman yapıldığı gibiydi işte: At yalanını sevsinler!

Uzatmayalım 2001 krizinden sonra 2008 yılındaki teğet (!) geçen ekonomik krizi de atlatmıştı bu halk…

Yukarıda ifade ettiğimiz Ahmet Çakmak 2013 yılında bir röportaj verdi ve şöyle dedi: “Ecevit adam gibi adammış. Allah rahmet eylesin nur içinde yatsın. Biz çok yanlış insanları kendimize lider olarak seçmişiz.” dedi. Karşımda olsaydı ‘uyan da balığa gidelim’ derdim herhalde bu vatandaşa!..

Birçok yazımda diyorum ya; ‘AKP’ye oy verenler ilerki yıllarda pişmanlıklarını daha çok söyleyecekler’ diye. Bu iddiamı hala sürdürüyorum…

Ahmet Çakmak’tan 17 yıl sonra bu kez Sıtkı Aydın adlı vatandaş çıktı ve Meclis çevresinde kendini yaktı. Bu vatandaş da 5 yıldır işsiz olduğunu, geçim sıkıntısı çektiğini söyledi…

2018 ekonomik krizi

Şimdi gelelim AKP’nin yine teğet (!) geçen 2017’yi 2018’e bağlayan ekonomik krizine ve yukarıda yarım bıraktığımız IMF’ye!..

Hani AKP’liler diyor ya, ‘bakın yol yapıldı, köprüler yapıldı’. Ha, o köprü var ya size neyi hatırlatır bilmem bana başka şeyler hatırlatıyor!

Bir kitap var: “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları”. Bu kitabın “Önsöz” kısmında yani kitabın 16. sayfasında özetle şöyle der: “Amacımız küresel bir imparatorluk kurmaktır. Bunun içinde ülkelere çeşitli kuruluşlarla (IMF, Dünya Bankası) kredi açar ve onları borçlandırır. Onlara köprü, havayolları, otoyolları vb. şeyler yaparak kendimize bağımlı hale getiririz. Paralarda New York‘a, Houston‘a ya da San Francisco gibi mühendislik ofislerine aktarılır.”


İnsanlar bu ülkede kendini yakarken hadi, şimdi siz gidin yol, köprü; İstanbul’a asrın projesi olan kanal açın!..

Ekonomik kriz sinyalleri: Türkiye 2018 alarm verecek!

Ekonomik kriz sinyalleri: Türkiye 2018’de alarm verecek!


Erdal Kişioğlu
Kişioğlu, zıt düşüncelere sahip kişilerle tartışmayı seven ve her olaya bilimsel olarak yaklaşıp, olaylara septik yaklaşmaktan kaçınmayan biridir. Olayları derinlemesine incelemeyi ve yanlışın ortaya çıkarılıp doğruya nasıl ulaşılacağı konusunda fikir üretilip bunun üzerinden felsefe yapılmasını arzulayan biridir. Etik, ahlaki ve hukuki sınırları aşmadan herkesin, her ortamda eleştirilmesi taraftarıdır. Dogmatik düşüncelerden uzak; sormayı, sorgulamayı kendisine görev edinmiş ve bunun çabası içerisindedir… Her türlü bilgi alışverişine açık; farklı görüşlerin çarpıştıkça büyüyebileceğine ve kolektif düşünsel ürünlerin ikamesinin de olabileceğine inanmakta; halk için, halk yararına olan her şeyin de yanındadır…