Yılmaz Özdil: CHP’yi geri almadan, Türkiye’yi geri alabilmek mümkün değil!

Yılmaz Özdil, Ümit Kocasakal’ı konu aldığı bugünkü yazısında Kemal Kılıçdaroğlu ve ‘Yeni CHP’yi yerden yere vurdu!

yılmaz özdil kemal kılıçdaroğlu ümit kocasakal chp

Yılmaz Özdil’in Sözcü’de yer alan Ümit başlıklı yazısı şöyle:

“Kefere Kemal” diyen, yetmez ama evet referandumunda yetmez ama evet diyen, fetocuların kumpas davalarını savunan, Ergenekon sanıkları akıl hastasıdır diyen, bıyıklı olmasına rağmen kadın kontenjanından parti yönetimine sokuşturulan, ailesinin Chp’li olmadığını söyleyen, Chp’ye katıldığı için kızının hüngür hüngür ağladığını söyleyen, Chp’ye geçerek partimi değiştirdim ama çizgimi değiştirmedim diyen, delegeler tarafından kapının önüne konmasın diye önseçime sokulmayan, Rizeli olmasına rağmen, siyasal İslamcıyken Rize milletvekili olmasına rağmen, Chp Rize’de sıfır çektiği için aman mutlaka milletvekili seçilsin diye İstanbul’dan aday gösterilen, ulus devletin miadı doldu diyen, ulusalcılar partiden giderse parti güçlenir diyen, Anıtkabir Müzesi’nin kime bağlı olduğunu bile bilmediği için, Profesör Aziz Sancar’ın Nobel ödülünü Genelkurmay’a götürmesine anlam veremeyen, “oraya götürmesine şaşırdık” diyen, Chp’li değilken Kılıçdaroğlu’na “çakma gandi” diyen, sonra bu Kılıçdaroğlu tarafından genel başkan yardımcısı yapılan, Chp genel merkezine yürüme mesafesinde dört cami varken, dinci şov yapmak için genel merkeze mescit açtıran, büyük ihtiyaçtı diyen, Chp milletvekillerine mektup gönderip “altı ok”un sorunlu olduğunu söyleyen, özerklik modeli öneren, Türk milleti yerine Türkiyeli denmesi gerektiğini söyleyen Mehmet Bekaroğlu mu? Ümit Kocasakal mı?


*

CIA’in örtülü kuruluşuna TR 705 kod numarasıyla bilgi sızdırdığı iddia edilen, Anayasa’daki vatandaşlık tanımının değiştirilmesini isteyen, PKK avukatı Sezgin Tanrıkulu mu? Ümit Kocasakal mı?

*

CHP’den milletvekili seçilip, milletvekili odasındaki Atatürk posterine tahammül edemeyen, tekke ve zaviyelerin yeniden açılmasını öneren, Risale-i Nur okumamızı tavsiye eden, feto’ya saygılar sunmamızı isteyen, HDP’nin güçlenmesini arzu ederiz diyen, 1915 olaylarını “soykırım” olarak nitelendiren, Chp milletvekiliyim ama Chp’li değilim diyen, ikinci cumhuriyetçi tipler mi… Ümit Kocasakal mı?

*

Melih Gökçek’ten kardeşinin şirketiyle ihale kapan, Ak Saray’ın taşeronu olduğu öne sürülen Tekin Bingöl mü? Ümit Kocasakal mı?

*

Chp milletvekillerinin haberi bile yokken, vatandaşların yüzde 78’i adını bile duymamışken, memlekette adam kalmamış gibi teee Mısır’dan getirilen, 27 yaşına gelene kadar Türkiye’ye ayak basmayan, Arap kültürüyle yetişen, cumhurbaşkanı adayı yapılan, tıpış tıpış oy vereceksiniz diye dayatılan, açık açık Chp’li değilim diyen, Tayyip Erdoğan için “aile dostum” diyen, sanki o gelene kadar Chp budistmiş gibi seçim bildirgesini okumaya Fatiha suresiyle başlayan, yurt gezilerinde en önce türbelere giden, vatandaşları “ehlen ve sehlen” diye Arapça selamlayan, seçimi göz göre göre kaybettikten sonra, Chp’ye oy veren vatandaşlar saçını başını yolarken gevrek gevrek gülerek “çok mutluyum” diyen, Kılıçdaroğlu tarafından “siyasetimiz çok önemli bir aktör kazandı, bugün seçim olsa yine sayın İhsanoğlu’nu aday gösteririm” denilen, Chp’den milletvekili olmayı kabul etmeyip Mhp’den milletvekili olan, halkın egemenliğini saray’a devreden yeni anayasaya “evet” oyu veren, Tayyip Erdoğan’ın tek adamlığına açık destek veren Mhp’de kalmaya devam eden, Osmanlı hanedanı mensuplarına maaş bağlanması, hanedanın çocuklarına burs verilmesi için yasa teklifi sunan Ekmeleddin İhsanoğlu mu? Ümit Kocasakal mı?

*

CHP seçmenleri meydanlarda caddelerde televizyon programlarında bangır bangır “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye haykırırken, bu slogandan onur duyarken, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diyemeyen il başkanları mı… Ümit Kocasakal mı?

*

Karşı karşıya bulunduğumuz tercih, bu kadar açıktır, bu kadar nettir.

*

2009’da kaybeden, 2010’da kaybeden, 2011’de kaybeden, 2014’te iki defa kaybeden, 2015’te iki defa kaybeden, 2017’de kaybeden Kemal Kalıçdaroğlu mu? Kazanabilme Ümit’i mi?


*

Ve, yürekten söylüyorum…
Ümit, Umut, Muharrem, Metin meselesi değildir bu.

*

Seçimlerde oylarımızın çalınmasından dert yanıyoruz ama, aslında… CHP kendi seçmenlerinden çalınmış bir partidir.

*

İşgal altında bir partidir.

*

Akp’yi iktidarda tutmak için organize edilmiş bir partidir.

*

Alt kadrolardaki insanlar Atatürk Türkiyesi ve devrimlerini korumak için çırpınırken, partinin tepesine paraşütle indirilenlerin amacı, partiyi partisizleştirmektir, kimliksizleştirmektir.
Ne yaparsak yapalım kazanamıyoruz duygusunu, yenilgiyi kanıksama duygusunu, Atatürkçü seçmenin zihninde kökleştirmektir.

*

CHP’yi geri almadan, Türkiye’yi geri alabilmek mümkün değildir.

*

Belki yarın, belki yarından da yakın, bu tabloyu mutlaka değiştireceğiz.

*


Gençliğe Hitabe’den aldığım yetkiyle yazıyorum.
Her Kemal’in değil…
Mustafa Kemal’in askerleriyiz.

Ümit Kocasakal CHP Genel Başkanı adayı oldu!

‘Ümit Kocasakal CHP Genel Başkanlığına aday olduğunu açıkladı’


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.