Laurent Blanc: Fransa 1998 üç sözcük ile özetlenebilir. Çalışma, zevk, zafer

20 yıl önce, Fransa kendi evinde ilk ve tek dünya şampiyonluğunu kazandı. Fransız futbolunda ‘Başkan’ olarak anılan ünlü futbol adamı Laurent Blanc FIFA.com’a verdiği röportajda Maviler’in 1998’deki zafer mücadelesini anlattı, Fransa’nın Rusya 2018’deki şansını değerlendirdi.

Laurent Blanc: Fransa 1998 dünya kupasını kazandıran isim (Fifa)

Fransız futbolunda ‘Le President (Başkan)’ olarak bilinen Laurent Blanc, 12 Temmuz 1998’de kendi evinde Dünya Kupası’nı kaldıran Fransa Ulusal Takımı’nın savunma oyuncusuydu. 1993 yılında Montpellier’de başlattığı profesyonel futbol yaşamını Napoli, Barcelona, Olympique Marseille ve İnter’de sürdürdü, 2003 yılında Manchester United formasıyla yeşil sahalara veda etti. 2007-08 sezonunda Bordeaux’un başına geçerek teknik direktörlüğe adım attı, 2010-2012 yılları arasında Fransa Ulusal Takımı’nı, 2012-16 yılları arasında Paris Saint Germain’i çalıştırdı. Dört kere fransız lig şampiyonluğu, iki kere fransa kupasını kazanmayı başardı. Fransız futbolunun en saygın futbol adamlarından birisi olarak Rusya 2018’in kura çekimlerine katılan Laurent Blanc FIFA.com‘a verdiği röportaj ile dünya kupası anılarını tazeledi.

1998 yılından bu yana 20 yıl geçti, bize o deneyimi üç sözcük ile açıklayabilir misiniz?

‘Çalışma’, çok çalışma. Özellikle dünya kupası oynandığı sırada. Başarımızı mükemmele yakın denebilecek bir hazırlık dönemi geçirmemize borçluyuz. Antrenörler bizi çok zor bir çalışma programının içerisine sokmuşlardı ama bu bizi fiziksel açıdan çok iyi bir şekle soktu. Turnuva ilerledikçe takımın fiziksel gücü arttı. Yalnızca Brezilya ile oynadığımız final maçına baksanız, ne kadar güçlü olduğumuzu görürsünüz. Sonra, ‘zevk’ diyebilirim. Uzun süre boyunca birlikte çok şey yaşadık ve bu hiç de kolay bir deneyim değildi. Birbirimize bağlandık, bir bütün oluşturduk. Ve bir de ‘zafer’ var. Zafer, spordaki en önemli şeydir. Çok çaba harcayabilirsiniz ama sonunda yalnızca bir takım kazanır. O takım olmanın zevkini yaşadık. Bir dünya kupası kazanmak harika bir şey, hele ki ülkeniz için kazanmak daha da özel. Daha fazla zevk, daha fazla heyecan veriyor, herşeyin daha fazlasını veriyor.


Siz, Paraguay maçında altın gol atarak kahraman olmuştunuz. O maç ile ilgili özel anılarınız var mı?

Çok zor geçen bir maç olarak anımsıyorum. Hiçbir maçta rakip takım bizi o kadar zorlamamıştı. Kontrol altına alamadığımız tek maçtı. Gol bize büyük bir rahatlama vermişti. O zaman yolun sonuna kadar gidebileceğimizi hissettik, başarı kollarımızın arasındaydı.

Laurent Blanc

Oyunun o dakikasında hücum hattının en ucunda ne yapıyordunuz?

O anda özel bir nedenle orada değildim. Ama bazen sorumluluk alma ve çaba gösterme zamanı gelir. Başarırsanız, herşey harikadır. Gol yeseydik büyük olasılıkla ben suçlanacaktım. Ama biz maçı kazanmak istiyorduk çünkü çeyrek final için tek geçit bu maçtı. Kupa başlamadan önce çok eleştiri almış olsak da bu maçtan sonra insanlar Fransa’nın şampiyon olacağına inandılar.


Fransa’nın Hırvatistan ile oynadığı yarı final maçında kırmızı kart görmeniz ciddi bir endişe yaratmıştı. Final maçında oynayamamanız sizi nasıl etkiledi?

Laurent Blanc Fifa Fransa 1998 dünya kupası

20 yıl önce söylediğimi bir kere daha söyleyeceğim. Hata yaptım. Bir serbest vuruş kazanmıştık, ben Slaven Biliç’i yüzünden ittim. Bu benim öykümün bir parçasıdır. Futbolda kural böyledir, oyundan atılınca bir sonraki maçta oynayamazsın. Maçı kaybetseydik daha büyük bir acı hissedilirdi tabii ki. Hatırlarsanız, 1-0 yenik duruma düşmüştük. Sonra hızla karşılık verdik. Önce oyunu eşitledik, sonra öne geçtik. Kazanmayı başardık ama benim yüzümden oyunu bir oyuncu eksik tamamladık.

Rusya 2018 Dünya Kupası’nın kura çekimlerinde görev aldınız. Dünya Kupası’yla ilgili neler hissediyorsunuz?

Dünya Kupasını kazandığınızda birçok şey değişiyor. Oyuncu olarak yaşamınızı değiştiriyor, diğer oyuncuların size bakışını değiştiriyor. Küresel futbol ailesinin bir parçasısınız ama aynı zamanda Dünya Kupası’nı Kazananlar’dan oluşan ufak bir ailenin de üyesi oluyorsunuz.

Şu anki Fransa Ulusal Takımı’nın hücum gücünü 1998’de şampiyon olan takımın savunma gücüyle karşılaştırabilir miyiz?

Güçlü bir hücum hattı kurmak daha zordur.  İyi savunma oyuncuları yetiştirmenin daha kolay olduğunu söylemiyorum ama gol atma yeteceğine sahip oyunculara göre sayıları daha fazladır. Ve golü önlemek gol atmaktan daha kolaydır.

Fransa Ulusal Takımı Rusya 2018’i kazanacak yeteceğe sahip mi?


Yetenek, evet. Hücumda denk güce sahip fazla sayıda takım görünmüyor. Oyuncular genç olduğu için deneyim ve olgunluktan yoksunuz. Ama gençliğin arzusu ile deneyimin aynı anda varolması mümkün değildir. Yetenekli gençler ile deneyimli oyunculardan iyi bir karışım oluşturabilirseniz, elinizde heyecan verici bir kadro olur. Objektif olursam, bu konuda Fransa’dan daha iyi görünen takımlar var. Ama Fransa’nın varlığını hissettirecek potansiyeli var ve rakip takımlar bunu görebiliyor. (Kaynak: ‘fifa.com’)

Röportaj: Lionel Messi: Umarım futbol bana borçlarını öder


Koray Erdivanlı
1975 yılında İstanbul’da doğdu. 1993 yılında Özel Işık Lisesi’nden mezun olduktan sonra 1998 yılında Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi (Fransızca) bölümünden lisans derecesi aldı. Western Michigan University ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nde MBA dalında yüksek lisans yaptı. 2021 yılında Hacıbektaş Belediyesi tarafından düzenlenen kısa öykü yarışmasında 'Üç Öğüt' adlı öyküsüyle birincilik ödülü; 2022 yılında 25. OŞYAD Geleneksel Şiir Yarışması'nda 'Gurbet' adlı şiiriyle özendirme ödülü kazandı. 2022 yılında 'Yeşil Güller' adlı öykü kitabı ve 'Öfkeli Dargınlık' adlı tiyatro oyunu, 2023 yılında 'Dantelli Tuzak' adlı romanı yayınlandı. Başlıca uğraşlarından biri olan filateli alanında 'Çanakkale Savaşı' ve 'İbn-i Sina' temalı koleksiyonlarıyla beş madalya kazandı. Özel sektörde insan kaynakları alanında yönetici olarak çalışmaktadır. Tarih, spor, sinema ve müzik başlıca ilgi alanları arasındadır.