Çin’de saadet zincirleri (piramit dolandırıcılıklar) nasıl önlenecek?

19 Ocak’ta Çin’in kamu güvenliğinden sorumlu bakanı, piramit dolancılıklar yani saadet zincirlerinin önüne geçmek için hayata geçirilecek planı açıkladı.

Çin saadet zincirleri (piramit dolandırıcılıklar) nasıl önlenecek?

Son dönemlerde bu saadet zincirlerine kripto-para kullanımları da (Gemcoin ve Onecoin bunlardan bazıları) dahil oldu. Görünen o ki kamu güvenliğinden sorumlu organlar, bu saadet zincirlerini tümden yok etmek, sorumluları yakalamak, bağlantılarını ortadan kaldırmak arzusunda. Bu sayede kamunun bütününün menfaatlerini, haklarını ve ekonomik durumunu korumayı hedefliyor. Elbette bunun önüne geçilmesinin bir diğer sebebi de finansal sistemi tehdit ediyor oluşu.

Bu kuruluşların çoğu ‘high-tech’ şirketleri veya hayır kurumu görünümünde. Bir çoğu üyelik ile çalışıyor ve çok geniş network ağları bulunuyor. On milyonlarca insan da bunlara birikimlerini yatırıp ‘üye oluyor’. Zincirin içine dahil edilenlerden nakit yatırması bekleniyor ve yeni bulunacak üyelerden de aynısı yapmaya ikna etmesi isteniyor. Yeni yatırılan nakitlerden eski yatırımcılara pay aktarılıyor, daha çok insan bulundukça patronlar daha çok kazanıyor ve eğer çok fazla kişi zincirden çıkarsa sistem çöküyor.


Komünist Parti, bu saadet zincirleri konusunda oldukça endişeli ve özellikle ekonomik büyümenin yavaşlama eğilimi gösterdiği dönemlerde endişeler daha da artmakta. Parti, bu saadet zincirlerinin istikrarsızlaştıran etkisinden dolayı endişeli. Çin medyası, bu şirketlerin en kötülerini iş tarikatları olarak niteledi. Ancak bu zincirler kendilerini elit şirketler veya start-up’lar olarak nitelemekte. Genç yeni mezunları işe almakta ve zincire dahil etmek için insanları iyi bir geleceğe sahip olma vaadiyle ikna etmekteler. Gelir seviyesi düşük olan kesimleri, ailelerini zengin etme hayalleriyle kandırmakta.

Saadet zincirlerine yeni alımlar yapılırken bireylere zengin yaşam vaatleri sunulmakta.

Bu zincirlerin yüksek getirisi dolayısıyla, bunlara katılım ekonomik büyümenin yavaşladığı özellikle bu dönemlerde birçok insana cazip gelmekte. Saadet zincirlerini önleme amacıyla kurulmuş, hükümetten bağımsız çalışan kurumlardan biri China Anti-Pyramid Selling Association’a göre 40 milyondan fazla insan bu tuzaklara düşmüş durumda. Bununla birlikte yapılan bazı araştırmalara göre bu zincirlerin büyümesinde sosyal medyanın da payı var.


Bu sözde-şirketler, katılımı yaygınlaştırmak ve devamlılığını sağlamak için beyin yıkama yöntemleri kullanmakta ve tarikata sadakat beklemekte. Zincirlerin üyeleri veya kurucuları, yöneticileri şiddet ve baskı da kullanmakta. Bu anlamda sistemden çıkmak isteyen ya da zincirdeki üyelerle ihtilafa düşmüş bir çok bireyin ölümüyle sonuçlanan vakalar da görüldü.

Economist dergisinin Şubat ayındaki bir yazısına göre otoritelerin bu dolandırıcılıklara karşı koymanın neden güç olduğuna dair üç neden gösterdi. İlki, zaten uzun bir süredir düşük olan faiz oranlarından dolayı tüketicilerin birikimlerini başka yöntemlerle değerlendirmek istemesi ve bu tür getirisi yüksek olan dolandırıcılıklara yönelmesi. İkincisi, hukuken karmaşık olmasının yanı sıra bu şirketlerin kendilerini meşru göstermeleri ve kamunun bu şirketleri dolandırıcılık olarak görmesinin zorlaşması, dolayısıyla ayırt edememesi. Üçüncüsü ise genelde bu şirketlerin aile üyelerini sisteme çekerek genişlemeye çalışması. Aile bağlarının geleneksel olarak güçlü olduğu Çin’de, aile üyelerinin birbirine olan güveninden faydalanarak yeni alımlar yapması.

İş tarikatları genellikle fakir ailelerin iyi eğitimli çocuklarını hedef alıyor

İyi eğitimli bireyler bile artık iyi maaşlara iş bulamamakta, düşük ücretli işlere muhtaç olmakta veya iş aramayı bırakmakta. Nitekim bu tür dolandırıcılık şirketlerine dahil olarak bir çok genç işsiz kalma utancından da kurtulmakta.


İşin tuhafı, bütün tasarruflarını kaybetmiş vatandaşlar öylesine kızgın olmalı ki, iş tarikatlarının mağdurlarının başlatmış olduğu protestolarda protestocular, kaybedilen paralarının telafisinden ziyade kurucularının yakalanmasını talep etmekteydiler. Çin’deki gelişmiş şehirler ile ülkenin iç bölgeleri arasındaki refah arasındaki uçurum ve dengesiz ekonomik kalkınma dikkate alındığında, bu tür saadet zincirlerinin oluşumunun Çin’de derin kökleri olan sorunlardan kaynaklandığı fikri akla oldukça makul gelmekte.

Çin’in Deniz İpek Yolu girişimi: ABD’yi bitirecek dev proje


Akın Ayberk
1991 yılında İzmir'de doğdu. Dokuz Eylül Üniversitesi'nde İşletme okudu. 2016 yılında Milano'da Ekonomi alanında master eğitimine başladı. Halen daha Milano'da ikamet etmekte. Dünya ve Avrupa Birliği ekonomisi, uluslararası ilişkiler başlıca ilgi alanları.