Kandilli Marmara Denizi’nin kalbini dinliyor!

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, Marmara Bölgesi’nde Deprem ve Tsunami Zararlarının Azaltılması ve Türkiye’de Afet Eğitimi Projesi- MarDİM Projesi çalışmaları sonuçlandı.

Kurulan uydu istasyonundan Marmara’da saniyelik verilerle fay hattının davranışı izleniyor.T.C. Kalkınma Bakanlığı ile Japon Kalkınma ve İşbirliği Ajansı desteği, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) ile Japonya Deniz-Yer Bilimleri ve Teknoloji Ajansı (JAMSTEC) iş birliği ile gerçekleşen MarDİM Projesi sonuçları, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nde düzenlenen toplantı ile paylaşıldı.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener ve Proje Koordinatörü Prof. Dr. Yoshiyuki Kaneda ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya; Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan, İstanbul Vali Yardımcısı Halit Serdar Cevheroğlu, Başbakanlık AFAD Deprem Dairesi Başkanı Dr. Murat Nurlu, Japonya İstanbul Başkonsolosu Norio Ehara, Prof. Dr. Miktad Kadıoğlu ve Doçent Gülüm Tanırcan katıldı.


Proje kapsamında 2013 yılından bu yana Marmara’da, deniz ve kara gözlemleri yapmak suretiyle Kuzey Anadolu fay zonunun Marmara içindeki segmentleri boyunca depremlerin tekrarlama periyotları incelendi.

Denize yerleştirilen deniz dibi ölçüm aletleriyle gözlem yapılmaya devam edildi, proje kapsamında yerleştirilen bu cihazlar proje sonrasında da ölçümlemeye devam edecek. Marmara Denizi içindeki fayın açılma ve kapanma, genişleme ve kısalmaları 5 yıl boyunca her gün ölçümlenerek raporlandı.

Çalışmalar sonucunda Marmara Denizi’nin deprem ve tsunami haritası çıkarıldı. Bu alanda Türkiye’de gerçekleştirilen en uzun soluklu proje olan MarDİM ile ilk kez Marmara Denizi Deprem ve Tsunami Haritası çıkartılırken; yine bir ilk olarak ‘Tsunami Erken Uyarı Sistemi Modeli’ geliştirildi, afet eğitim programları güncellenerek Türkiye’de ilk defa tsunami kitapçığı hazırlandı.

Toplantı açılışında konuşan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener konuştu

150 yıldır yer bilimleri konusunda öncülük etmiş Kandilli Rasathanesi’nin diğer enstitülerle iş birliği içinde Japonya ile başlattığı projeyi tamamlamış olmasından mutluluk duyduklarını belirtti.Özener, 2013 – 2018 yılları arasında Japonya’dan Deniz ve Yer Bilimleri Teknoloji Kurumu ile Kandilli Rasathanesi iş birliğiyle gerçekleşen projeye ilişkin şunları kaydetti: “Bu projede, deprem beklenilen Marmara’da deniz ve kara gözlemleri yapmak suretiyle Kuzey Anadolu fay zonunun Marmara içindeki segmentleri boyunca depremlerin tekrarlama periyotlarını inceledik. Denize yerleştirilen deniz dibi ölçüm aletleriyle gözlemler yaptık.

Bu proje bir afet planının ve yasaların düzenlenmesi açısından, alınan sonuçlarıyla afet yasasına son derece önemli katkılarda bulundu

Aynı zamanda karar verici mercilere sonuçlar iletildi. Başlangıç amacımız olan yeni bir afet eğitim programı ve kitapçığı yine bu proje sayesinde hazırlandı. Proje kapsamında yürütülen tüm bu çalışmalar, Marmara’da meydana gelecek depremde can ve mal kaybının azaltılması konusunda çok önemli bir rol oynayacak.”

Projenin detaylarını anlatan Proje Koordinatörü Prof. Dr. Yoshiyuki Kaneda da 1999’daki Kocaeli depreminden sonra Marmara Denizi içinde bir deprem beklediklerini, bu projeyi başlatmadaki motivasyonlarının Kocaeli Depremi olduğunu kaydetti.

Kaneda sözlerini şöyle sürdürdü: “İstanbul ve Tokyo dünyada önemli iki şehir. Nüfus yoğunluğu açısından da bakıldığında bu şehirlerde deprem olduğunda can kaybı ve deprem zararlarının çok fazla olacağını düşündüğümüz için, özellikle Marmara’da bu önemli projeyi başlattık. Dört çalışma grubunda deprem kaynağıyla ilgili çalışmalar yapıldı.

Marmara Denizi’nin dibine yerleştirilen denizaltı gözlem istasyonları ile Marmara Fayı takip edildi ve kaynağa ilişkin bilgiler elde edildi. Tsunami modellemeleri ve önceden hazırlığa ilişkin çalışmalar tamamlandı. Marmara Denizi’nde özellikle heyelanlardan dolayı oluşabilecek tsunamilerin veri tabanı hazırlandı. Yer hareketinin deprem zamanında nasıl olacağı ve nasıl hasar yaratacağı gibi konularda çalışmalar yapıldı. Bütün bu bilgi ve bulgular ışığında eğitim programının hazırlanmasına katkılar sunuldu”.

Deprempark Açılışı Gerçekleşti

MarDİM projesi kapanış toplantısının ardından katılımcılarla birlikte Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, Afete Hazırlık Eğitim Birimi bünyesinde Deprempark açılışı gerçekleşti.

Deprempark eğitimi, afet ve afetlere hazırlık bilincini arttırmayı amaçlıyor. Eğitim kapsamında ilkokul ve lise öğrencilerine, depreme karşı evde, okulda alınması gereken kişisel önlemler, depremler sırasında ve sonrasında sergilenmesi gereken davranışlar konusunda Temel Afet Bilinci oluşturmak amacıyla verilen ders sonrası, uygulamalı ve görsel eğitimler veriliyor.

MarDİM Projesi:Deprem alanındaki en uzun soluklu araştırma projesi

MarDİM Projesi’nde çok disiplinli araştırmalarla afet zararlarının azaltılması çalışmalarını geliştirmek, Türkiye’de afet bilincini artırmak amacıyla afet eğitim programlarını güncellemek, Japonya’da aktif fay çalışmalarının değerlendirilmesine katkıda bulunmak amaçlandı. Deprem araştırması alanında Türkiye’deki en uzun soluklu çalışma olma özelliğine sahip MarDİM Projesi kapsamında dört başlık altında Türk ve Japon bilim adamları ortak araştırma ve çalışmalar gerçekleştirdi.


Projede kapsamında; deniz tabanı gözlemlerine dayalı deprem kaynak modeli oluşturmak, deprem döngüsü̈ simülasyonlarına dayalı tsunami modellemesi, deprem hareketinin belirlenmesi ve yapısal hasar tahminleri yapmak ve araştırma sonuçlarından hareketle Afet Eğitim Programlarının güncellenmesi üzerine çalışmalar gerçekleştirildi.

Denizaltına yerleştirilen cihazlarla çok küçük depremler dahi kaydedilebiliyor

MarDİM Projesi kapsamında Marmara Denizi’ndeki Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Büyükçekmece–Kumbağ arasında uzanan parçasının yakınına denizaltı gözlem istasyonları yerleştirildi ve deprem hareketleri gözlemlemeye başlandı. Fayın her türlü hareketi, yerleştirilen 15 deniz tabanı deprem algılayıcısı, 2 deniz tabanı elektromanyetik alan ölçer cihazı ve 5 açılma ölçer (Ekstansometre) ile tespit edilebilir hale geldi.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, bu istasyonlardan alınan kayıtlarla fay geometrisi, fayın kaç parçadan oluştuğu, depremsellik bilgisi, yerkabuğunun kalınlığı, tektonik hareketin doğrultusu gibi bilgileri almaya başladı. Denizaltına yerleştirilen bu cihazlarla artık Marmara Denizi’nde meydana gelen çok küçük depremler dahi kaydedilip değerlendirilebiliyor.

Kurulan uydu istasyonundan saniyelik verilerle fay hattının davranışı izlenecek

MarDİM Projesi kapsamında Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın Marmara Bölgesi’ndeki kısmı uydu ile de izlenmeye başlandı. Marmara Adası ve Erdek’te kurulan iki Global Navigation Uydu Sistemleri istasyonundan (GNSS) elde edilen saniyelik veriler jeodezik yöntemlerle işlenerek fay hattının davranışının izlenmesine yardımcı oluyor.

Marmara Denizi için tsunami veri tabanı kuruldu

MarDİM Projesi kapsamında olası tsunami senaryoları üzerine de çalışmalar yapılarak simülasyonlar gerçekleştirildi. Marmara Denizi’nde deprem ya da deniz tabanı heyelanlarından dolayı oluşabilecek tsunamiler sayısal modeller kullanılarak hesaplandı ve böylece Marmara Denizi için Türkiye’de ilk kez bir tsunami veri tabanı kuruldu.

Tsunami modelleme çalışmaları kapsamında yerleşim, nüfus, stratejik görev ve konum göz önüne alınarak pilot bölge olarak seçilen Yenikapı, Haydarpaşa Limanı, Bakırköy kıyıları ve Ambarlı Limanı’nda hasar görebilirlik ve risk analizleri yapıldı.

Marmara Bölgesi için ‘Tsunami Erken Uyarı Sistemi Modeli’ geliştirildi

Çalışma kapsamında Marmara Bölgesi için Tsunami Erken Uyarı Sistemi Modeli de geliştirildi. Model, İstanbul Deprem Erken Uyarı Sistemi tarafından üretilecek sinyale bağlı olarak Marmara’da meydana gelen bir depremi takiben yaşanması olası bir tsunami tehlikesine karşı ilgili kamu kurum ve kuruluşları ve özellikle yurttaşların deprem sonrasında uyarılmasına yönelik farklı haberleşme sistemleri kullanılarak bilgilendirmelerini içeriyor.

Deprem simülasyonları ile bölgesel sismik tehlike haritaları hazırlandı

Proje kapsamında 5 yıl boyunca İstanbul’da seçilen kentsel alanların tam ölçekli modellenmesi ve deprem etkileri simülasyonları yapıldı. Simülasyonlarda kullanılmak üzere Batı Marmara’da yaklaşık 100 noktada tek ve çok istasyonlu ölçümler yapıldı. Çalışmalar kapsamında elde edilen veriler işlenerek zemin tabakalarındaki kayma dalgası hız yapısı belirlendi.

Marmara Bölgesi’ndeki sismik kaynaklar detaylı olarak çalışılırken, kaynak ve zemin modelleri güncel yer hareketi simülasyon yöntemleri ile birlikte kullanılarak senaryo depremler modellendi. Yine seçilen bölgelerde sahaya-özel olasılıksal sismik tehlike analizleri yapıldı ve bölgesel sismik tehlike haritaları hazırlandı. Seçili kentsel alanlardaki yerel zemin modelleri ve yer hareketleri ile bu alandaki binaların yer değiştirme ve kat ötelemeleri hesaplandı.

Çalışmalar kapsamında Japonya ve Türkiye’de yaygın olarak kullanılan inşaat teknolojileri ve tasarım ilkeleri kıyaslanırken, yüksek bilgisayar performansı gerektiren deprem simülasyonları eşliğinde binaların hasar dağılımları analiz edildi. Endüstriyel tesisler de deprem simülasyonları çalışmalarına dahil edildi. Proje kapsamında, petrokimya ve sıvı tank depolama tesislerinde yer alan tankların uzun ve kısa periyotlu yer hareketleri karşısındaki davranışları incelenmeye başlandı.

Afete hazırlık amacıyla Türkiye’de ilk defa tsunami kitapçığı hazırlandı


MarDİM Projesi kapsamındaki çalışmalardan biri de afet eğitim programlarının güncellenmesi oldu. Afete Hazırlık Eğitim Programı’nın güncellenmesi, medyanın etkin kullanılarak afet bilgisinin yayılması, yerel seminerler ile afet yönetimi planlamalarının gerçekleştirilmesinin yanında, Türkiye’de ilk defa tsunami bilgilendirme kitapçığı ve videosu da hazırlandı.

Jeofizik Mühendisleri Odası’ndan deprem açıklaması


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik hiçbir oluşumun parçası değildir.