Mutsuzluk beyni küçültüyor; amacı olan insanlar mutlu!

Mutsuzluk beyni küçültüyor! Mutsuzluk ve beyin arasında doğrudan ilişki var. Öyle ki uzun süreli mutsuzluk yaşayanların beyinlerinde küçülme meydana geliyor. Amacı olan insanlar ise mutlu.

Mutsuzluk beyni küçültüyor; amacı olan insanlar mutlu!

Mutsuzluk beyni küçültüyor; amacı olan insanlar mutlu!

Mutluluğun, özellikle dayanma gücü ve dirençliliği artırdığına dikkat çeken uzmanlara göre; mutluluk hastalık belirtilerinin daha az hissedilmesine neden olurken, bağışıklık sistemini uyararak hastalıkların çabuk iyileşmesini sağlıyor.


Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Barış Metin, mutluluğun insan sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çekiyor.

Mutluluk, direnci artırıyor

Genel olarak mutluluğun yaşamı uzattığı veya hastalığı iyileştirdiğine dair bilgi bulunmadığını belirten Doç. Dr. Barış Metin, “Ancak birçok hastalıkta genel mutluluk düzeyinin hastalık seyri üzerine pozitif etkileri olduğu bildirilmiştir. Mutluluk özellikle dayanma gücü ve dirençliliği artırarak hastalık belirtilerinin daha az hissedilmesine neden olur. Ayrıca mutluluk bağışıklık sistemini uyararak hastalıkların çabuk iyileşmesine neden olur.

Mutlu insanlar daha az şikayet ediyor

Hasta olsalar bile mutlu insanların hastalığa bağlı daha az şikayet ettiklerini, hastalık belirtilerini daha az hissettiklerini vurgulayan Doç. Dr. Metin, “Özellikle kanser hastaları üzerinde yapılan çalışmalar, genel mutluluk düzeyi ile hastalıkta şikayet arasında ters yönlü ilişki olduğunu göstermektedir” dedi.

Uzun süreli mutsuzluk, beyinde küçülmeye yol açıyor

Mutsuzluk ve beyin arasındaki ilişkiye değinen Doç. Dr. Barış Metin, uzun süreli mutsuzluk yaşayan kişilerin beyinlerinde küçülme meydana geldiğini belirterek “Bu küçülme birçok bilimsel çalışmada gösterilmiştir. Bu durum, özellikle tedavi edilmeyen depresyondaki bireyler için geçerlidir. Uzun süren mutsuzluk, hayattan keyif alamama ve üzüntü hallerine tıbbi müdahale gereklidir. Yaşlılık döneminde mutsuz olma küçülmeye bağlı olarak bunamayla sonuçlanabilir” şeklinde konuştu.


Mutluluk da mutsuzluk da öğreniliyor

“Psikoloji, insanı mutsuz eden düşünme biçimlerinin varlığını ortaya koymaktadır” diyen Doç. Dr. Barış Metin, “Bu düşünme kalıpları da genel olarak öğrenme yoluyla kazanıldığından, dolaylı olarak mutluluğu veya mutsuzluğun öğrenildiği söylenebilir. Kişinin ailede sağlıklı sosyal ilişkiler kurma, affedici olma, şükretme gibi mutluluk verici alışkanlıkları kazanması, hayatta mutlu olmasını sağlayabilir” diye konuştu. Doç. Dr. Barış Metin, zeka ile mutluluk arasında zayıf da olsa bir ilişki olduğunu da belirterek, “Yapılan çalışmalar düşük zekalı bireylerin daha az mutlu olduğunu göstermektedir” dedi.

Amacı olan insanlar son seviye mutluluğa ulaşıyor

“Genel olarak mutluluğun dört çeşidi olduğu söylenebilir” diyen Doç. Dr. Barış Metin, sözlerine şöyle devam etti: “Birinci çeşidi; maddi mutluluktur ve bir şeye sahip olmaktan duyulan mutluluğu anlatır. İkinci çeşidi; kişisel özelliklerden yani kendini geliştirmek ve iyi özelliklere sahip olmaktan duyulan mutluluktur. Üçüncü çeşidi; ilişkilerden duyulan mutluluktur yani buna ‘sevmek ve sevilmekten duyulan mutluluk’ da denebilir.

Dördüncü ve son evre mutluluk da kendini gerçekleştirme ve dünyada var olma amacını anlamış olmaktan duyulan mutluluktur ki buna ‘mutluluğun en yüksek seviyesi’ de denir. Bu seviyeye ulaşmak için kendimizi, dünyadaki amacımızı ve kendi amaçlarımızı gerçekleştirecek uğraşları, potansiyelimizi kullanabileceğimiz aktiviteleri bulmamız gerekir. Hayatta amaçları olan insanların bu son seviye mutluluğa ulaştıkları bilinmektedir.”

Mutluluğu kalıcı kılmak bizim elimizde

Doç. Dr. Barış Metin, “Mutluluğu kalıcı kılmak için kısa dönem maddi mutluluklar yerine manevi mutlulukları öne çıkarma, sosyal arkadaşlık ve aile bağlarını koruma, sahip olduğumuz şeyler için şükretme ve bağışlayıcı olmak gereklidir” diyerek en çok mutlu olanların iyi ilişkiler kuran, affedebilen ve şükran duyabilen insanlar olduğunun altını çizdi.

Sağlıksız beslenme, mutluluk seviyesini düşürüyor


“Sağlıklı ve dengeli bir beslenme birçok kronik hastalığı önlediği için uzun dönemde mutluluk hissini artırmaktadır” diyen Doç. Dr. Barış Metin, “Kısa süreli mutluluk ve haz için sağlıksız, yeterli protein, mineral ve vitamin almadan beslenme uzun dönemde diyabet ve obezite gibi sağlık sorunlarını doğurarak mutluluk seviyesini düşürür” uyarısında bulundu.

Sağlıklı yaşamın anahtarı düzenli beyin aktivitesinde


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.