Şeker fabrikaları neden satılıyor?

Son yıllarda pek çok alanda özelleştirmeler artarak devam ederken Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi’ne ait 14 şeker fabrikasının özelleştirilmesi kararı kamuoyunda şaşkınlık yarattı.

şeker fabrikaları neden satılıyor özelleştirme ihale

Zarar ettiği bu nedenle de özelleştirilmesi gerektiği öne sürülen fabrikalarda gerek işçiler ve aileleri, gerek ilgili yöre halkı gerekse siyasi partiler refleks göstererek eylemler ve açıklamalarda bulundu.

21 Şubat 2018 tarihli Resmi Gazeteye göre Türkiye Şeker Fabrikası AŞ’ye ait 14 şeker fabrikasından Bor, Çorum, Kırşehir ve Yozgat fabrikalarının ihalesi 3 Nisan’a, Erzincan, Erzurum, Ilgın, Kastamonu ve Turhal fabrikaları için 11 Nisan’a, Afyon, Alpullu, Burdur, Elbistan ve Muş fabrikaları için 18 Nisan’a kadar teklif verilebilecek.


Şartname bedeli 10 bin lira olarak belirlenirken, geçici teminat tutarları ayrı ayrı olmak üzere; Erzincan, Erzurum, Kastamonu, Alpullu, Elbistan ve Muş fabrikaları için 3 milyon TL, Bor, Kırşehir, Yozgat ve Burdur fabrikaları için 4 milyon TL, Çorum, Ilgın, Turhal ve Afyon fabrikaları için 5 milyon TL olarak belirlendi.

CHP heyeti fabrikaları ziyaret etti

chp veli ağbaba alpullu şeker fabrikası şeker fabrikaları halkındır

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, şeker fabrikalarının satışının kimsenin lehine olmadığını ifade ederek vekillerden ve parti meclisi üyelerinden oluşan bir heyet özelleştirme kararının ardından; Kırklareli, Uşak, Malatya, Afyon, Niğde, Ankara, Kırşehir, Yozgat, Kahramanmaraş, Burdur, Tokat, Çorum, Amasya Şeker Fabrikaları’nı ziyaret ettikten sonra 12-15 Mart tarihleri arasında ise 5 günde Erzincan, Erzurum, Kars, Ağrı, Van Erciş, Muş ve Elazığ olmak üzere 7 şeker fabrikasını da ziyaret etti. Yapılan ziyaretlerde halk bilgilendirilerek şeker fabrikalarının bu memleket için önemi vurgulandı.

“Her fabrika, bir kaledir” (Atatürk)

Nitekim şeker fabrikaları ilgili 14 il ve ilçelerde pek çok ailenin ekmek kapısı olmakla kalmayıp aynı zamanda yöre ekonomisine de oldukça olumlu etkilerde bulunmuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ün de işaret ettiği üzere her fabrika bir kaledir! Ekonomiye hayat veren şeker fabrikalarımızın satılması Atatürk’ün “Ekonomik bağımsızlık olmadan, siyasi bağımsızlık olmaz.” Sözünü de akıllara getirmektedir. Zira fabrikalar devletin yani dolayısıyla halkın elinden çıktığı vakit bir alanda daha bağımlılık doğacaktır.

Şeker-İş Sendikası yürütmenin durdurulması davası açtı

Şeker-İş Sendikası yürütmenin durdurulması davası açtı

Bununla beraber Şeker-İş Sendikası, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın (ÖİB) 14 şeker fabrikasının satışına ilişkin ihalenin yürütmesinin durdurulması için Danıştay’da dava açtı. ÖİB yetkilileri hakkında ise suç duyurusunda bulunuldu. Sendikanın şikâyet dilekçesine bakıldığında ise ilgili 14 fabrika için teklif verme süresinin 35 gün olduğu ifade edilerek 35 günlük süre içerisinde 14 fabrikanın gezilerek para teminin yapılmasının çok güç olduğu kaydedildi.

Bakanlık özelleştirmeye sahip çıktı

Ayrıca Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba bu hususlarla eş zamanlı olarak şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle beraber üretimin artacağına ve fiyatların düşeceğine inandıklarını belirtmiştir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olarak fabrikalara talip olacaklarını ifade ederek, şartların uyması halinde Tarım Gıda Kooperatifleri olarak da birkaç fabrikayı satın alacaklarını söylemiştir.


şeker fabrikaları özelleştirme

Haklar korunacak

Yapılacak olan özelleştirmelerde işçi haklarının korunacağı ve istihdam için üç seçenek sunulacağı ifade edilmiştir:

İlk olarak çiftçiler belirlenen kota kapsamında pancar üretimini sürdürecek ve sözleşmeleri iptal edilmeyecektir.

İkinci olarak ise alıcı firmalara fabrikalarda şeker üretimine devam etme zorunluluğu getirilecektir.

Üçüncü ve son olarak ise İhaleler varlık satışı şeklinde yapılarak, üretim ve çiftçiden alım koşulu getirilip; yerel yatırımcıyı teşvik etmek için ise geçici teminatlar düşük tutulacaktır.

şeker fabrikaları tarım bakanlığı özelleştirme ihale

Peki şimdi ne olacak?

Son gelinen süreçte halk ve bir kısım siyasal partiler ciddi bir şekilde satış işlemine karşı çıkarken; hükumet ise satışın zarardan dolayı kaçınılmaz olduğunu ifade etmektedir. Gerek halkın gerekse siyasal partilerin iknası açısından zarara ilişkin bilgi ve belgelerin kamuoyuna sunulması gerekmektedir. Zira cumhuriyetin kuruluşundan itibaren ilmek ilmek örülmüş olan bu fabrikaların; yıllardır emekçi olan işçilerin verdiği değer ve harcanan emekler bunları hak etmektedir. Şeker fabrikaları halkındır, satılamaz şiarıyla çıkılan bu yollarda halk fabrikalarına, ekmeğine ve emeğine sahip çıkmaya devam edecektir.


Bunun yanında ise; Türkiye Büyük Millet Meclisi Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu önceki dönem Başkanı, AKP Karaman Milletvekili ve Pancar Ekicileri Kooperatifleri Birlikleri (Pankobirlik) Başkanı Recep Konuk şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusunda bürokrasinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı yanlış bilgilendirdiğini iddia etmiştir. Cumhurbaşkanının doğru bilgilendirildiğinde ise özelleştirmenin ertelenebileceğini iddia etmiştir (Dünya).

14 şeker fabrikası: Türkiye’de bir özelleştirme gerçeği


Av. Hazal Mintaş
İstanbul doğumlu olan Hazal Mintaş, lise eğitimini İstanbul Haydarpaşa Anadolu Lisesi'nde tamamladıktan sonra lisans eğitimini Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde, yüksek lisans eğitimini ise Kadir Has Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Tezli Yüksek Lisans programında tamamlamıştır. Serbest avukatlık yapan Mintaş'ın Marka Hukukunda Karıştırma Tehlikesi adında bir kitabı bulunmaktadır. Mesleki çalışmalarının dışında ise siyaset ve sivil toplum alanlarıyla ilgilenmektedir. Uzun yıllardır hak temelli çalışmalar yürüten çeşitli yerel, ulusal ve uluslararası sivil toplum kuruluşlarında üye ve eğitmen olup, yönetim kurullarında görev almaktadır. Çalışma alanları insan hakları, gençlik hakları, gönüllü hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliğidir.