Tuz tüketimini azaltmak için 5 önemli pratik bilgi

Vücut, sodyum ve klor elementlerinden oluşan tuza belirli ölçülerde ihtiyaç duyuyor. Ancak fazla tuz tüketiminin, en az sigara kadar zararlı olduğu biliniyor. Yemeklere lezzet kattığı düşünülen tuz, pek çok önemli hastalığa zemin hazırlayabiliyor.

Günlük beslenme düzeninde tuzu bir gram kadar azaltmak; felçten % 5, kalp krizinden ise %3 oranında korunmak anlamına geliyor. Memorial Antalya Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Tülay Kadıoğlu, 14-20 Mart Dünya Tuza Dikkat Haftası öncesinde, doğru tuz tüketimi hakkında bilgi verdi.

Günlük ihtiyacın 3 katından fazla tuz tüketiliyor

Günlük tüketilmesi gereken tuz miktarı 5 gr iken, ülkemizde kişi başına 18 gram tüketilmektedir. Tuz tüketimi öncelikle tansiyonu yükseltir, damarlardaki basıncı artırır. Tansiyon yüksekliği de böbreklere, aynı zamanda böbreğin yapısına zarar verir. Böbrekler, vücudun tuz ve su dengesini ayar. Yani vücutta fazla su olduğu zaman onların atılmasına yardımcı olur. Ayrıca potasyum-sodyum denilen tuzların vücuttan uzaklaştırılması ya da gerekli olan kıskın tutulumunu sağlar. Fazla tuz tüketilmesi, vücutta aşırı su tutulumuna neden olduğundan, bu durum böbreklere aşırı yük binmesine neden olur. Böbreklerin çalışma fonksiyonu bozulduğunda, böbrek yetmezliği ortaya çıkar.



Gizli tuz kaynaklarına dikkat!

Tuz bir noktaya kadar vücut için gerekli ve yararlı bir kaynaktır. Özellikle iyotlu tuz, guatr hastalığı oluşmasını engellemek açısından oldukça değerlidir. Burada önemli olan, tuz miktarının günlük ihtiyaca göre ayarlanmasıdır. Tuz; vücuda sadece sofra tuzuyla alınabileceği gibi, birçok gizli tuz içeren besinlerden de karşılanabilir. Özellikle tuzlu peynir ve zeytinler, salamura edilmiş yiyecekler (balık, turşu, asma yaprağı vb.), salça, kuruyemiş, işlenmiş paketli yiyecekler (sodyum glutamat içerikleri nedeniyle yoğun miktarda tuz içermektedir.

Hipertansiyon hastaları tuzu dikkatli kullanmalı


Fazla tuz tüketimi ile ilgili bilinen en yaygın hastalık hipertansiyondur. Hipertansiyon vücuttaki kan basıncı değerinin 140/90 mmhg üzerinde olmasıyla kendini gösterir. Hipertansiyon hastaları, ilaçlarını düzenli kullansa bile tuz tüketimi yine de kısıtlanmalıdır. Tuz tüketimi, vücutta su tutulumuna ve buna bağlı olarak ödeme yol açar. Ödem, herhangi sağlık sorunu olmayan kişilerde görülebileceği gibi kalp yetmezliği hipotiroidi gibi durumlarda da ortaya çıkabilir.

Tuz tüketimini azaltmak için…

  • Sofradan tuzu kaldırın: Son yıllarda restoranlarda masalardan tuzlukların kaldırılmasıyla, tuz tüketiminin azaltılması amaçlanmıştır. Bu sayede tüketimin %15 azaldığı tespit edilmiştir. Evde de aynı şekilde masada tuz bulundurmamak, yemeklerin tadına bakmadan tuz atma alışkanlığının da önüne geçecektir.
  • Baharat kullanın: Kekik, taze nane, fesleğen, maydanoz gibi tat verme özelliği olan baharatlar yemeklere aroma vereceği için tuz ihtiyacınızı azaltacaktır.
  • Gizli tuz kaynaklarından kaçının: Tuzlu peynir, zeytin, salamura yiyecekler, turşu, kuruyemişler gibi içeriğinde yoğun tuz bulunan yiyecekler ölçülü oranda tüketilmelidir.
  • Paketli gıdalara dikkat edin: Paketlenmiş gıdalarda, raf ömrünü uzatmak amacıyla kullanılan “sodyum glutamat” vücutta tuz olarak işlenmektedir. Bu nedenle paketli gıdaların sınırlı tüketimi ya da hiç tüketilmemesi önerilmektedir.
  • Sodaya dikkat: Maden suları yoğun mineral içeren sulardır. Günlük 1-2 adet tüketimi oldukça faydadır. Fakat özellikle yaz aylarında serinlemek için su yerine çok sayıda soda içilmesi, içeriğindeki sodyum nedeniyle vücut için zararlı olabilir.

Tuz ile tanışmayan çocuklar neden daha sağlıklı?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.