Abdullah Gül: Adaylığım söz konusu değil

Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu’nun muhalefet ile görüşmeleri sonucunda geniş bir mutabakat oluşmadığını belirten Abdullah Gül, “Adaylığım söz konusu değildir” açıklamasında bulundu.

abdullah gül adaylık aday değil
Saadet Partisi ile bir süredir cumhurbaşkanı adaylığı üzerine görüşmeler yürüten 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a karşı muhalefetin ortak adayı olmak istediği iddia ediliyordu.

İstanbul’daki ofisinde basın toplantısı düzenleyen Abdullah Gül merakla beklenen açıklamasını yaptı ve “Seçimlerde aday olmadığını” ilan etti. Son bir haftadır siyaset koridorlarında ismi telaffuz edilen Abdullah Gül, kameralar karşısına geçti.


Abdullah Gül’ün konuşmasından satırbaşları:

Öncelikle seçimlerin ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum. Hepimiz şahidiz ki Türkiye yakın tarihinin en zor dönemlerinden biri içerisinde. İç ve dış şartlarda büyük zorluklarla karşı karşıyayız. İçeride daha çok huzura, güvene ihtiyaç varken maalesef daha çok kutuplaşma, ayrışma, korku ve kaygı ortamı var. Dışarıda ise tarihimizin çok ciddi beka sorunlarıyla karşı karşıyayız. Ekonomik kaygıların da ciddi seviyelere ulaştığını görüyoruz. Ayrıca hamasetin, karşılıklı hakaretlerin siyaseti esir aldığını görüyoruz. Türkiye için neyin iyi olduğunu konuşmak yerine kişiler üzerinden saldırılarla meşgulüz.

Benim ismim de yoğun bir şekilde gündemde. Bir faninin ulaşabileceği bütün makamlara ulaşmış vaziyetteyim. Yeri geldiğinde de şerefle temsil ettim. Ne ben ne ailem herhangi bir beklenti, herhangi bir arzu içinde değiliz. Tüm beklentimiz memleketimizin huzurlu, istikrarlı olması.  Bunun ötesinde hiçbir arzum, beklentim olamaz. Cumhurbaşkanlığından sonra aktif bir siyaset içinde olmayacağımı söyledim, öyle de yaptım. Arkadaşlarımın düğün davetlerine bile gidemedim, illere gidip herhangi bir hareketlilik olmasın diye. Zaman zaman Türkiye’nin en önemli, hayati gördüğüm konularıyla ilgili fikirlerimi Sayın Cumhurbaşkanı ile baş başa paylaşma fırsatım oldu. Hain darbe teşebbüsü ortaya çıktığında hiç tereddüt etmeden üzerime düşeni yaptım. Temel hak ve özgürlükler, adaletsizlikler, haksızlıklarla ilgili düşüncelerimi de kamuoyu ile paylaşmaktan da geri kalmadım.

Geniş bir mutabakat söz konusu olursa o zaman üstümüze düşeni arkadaşlarımla beraber yapmaktan kaçınmayacağımı da söylemişimdir. Gelecekle ilgili kaygılarım varken toplumun büyük kesiminden de talep gelince böyle bir sorumsuzluk göstermeyeceğimizi de ifade etmişimdir. Temel Bey’in yaptığı temaslar sonucunda böyle bir mutabakatın olmadığı görülmüştür. Böylece adaylığımla ilgili bir süreç söz konusu değildir.


Hakkımda söylenen bir çok şeyle ilgili çok konuşmak istemiyorum. Zaten seçim kampanyası, polemikler. Bunlar benim siyaset anlayışıma da pek yakışmaz. Bazen kasıtlı bazen de çeşitli manipülasyonlarla benimle ilgili şeyler söylenmiştir.

AK Parti’den bazı arkadaşların da benimle ilgili konuşmalarına da şunu söylemeden geçemeyeceğim. AK Parti’nin kuruluşunda yer almış birisi olarak bu ilkeleri bu prensipleri destekliyorum.  Kendileri ile ilgili şahsi meselem, sıkıntım yok. Ben sadece politikalar, gelecek vizyonu ile ilgili bu. Benimle ilgili zaman zaman saygısızlık boyutuna ulaşan sözleri söyleyenlere de şunu söylemek isterim. Başlarını iki ellerinin arasına alıp bugün söylediklerini bir muhasebe etsinler.

Seçim sürecinin ayrıştırıcı bir atmosferde geçmemesi bütün arzum. Seçimler biter kendi gerçeğimizle baş başa kalırız. Daha yapıcı bir kampanya yürütülmesini herkese öneririm. Türkiye’nin geleceği güçlü bri demokrasiden, kuvvetler ayrılığı prensibinden, hak ve özgürlüklerin evrensel niteliklerdeki standartlarda uygulanmasından geçtiğidir. Ümit ederim Türkiye bu seçimden sonra tüm bunları gerçekleştirir. Ayrılıklar demokrasinin gereğidir. Çoğulculuk düşmanlık anlamına gelmez.


Gül, Konuşmasının sonunda ‘Seçim sürecine girildi, polemik konusu olacak’ dedi ve gazetecilerden soru almadı.

Bedelli askerlik ve öğrenci affı çıkacak mı?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.