Devlet Bahçeli: Gençliğin Deizm’e kaydığını söylemek uydurmadır

Gençliğin deizme kaydığı yönündeki iddialara tepki gösteren MHP lideri Devlet Bahçeli “Türk gençliğinin deizme kaydığını söylemek densiz bir uydurmadır. Türk gençliğinin itham edilmesi ayıp ve ahlaksız bir komplodur. Deizm ile uğraşanlar önce haram yiyenlere baksınlar” dedi.

Devlet Bahçeli: Gençliğin Deizm'e kaydığını söylemek uydurmadır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkanlar:

“OHAL’i kaldırmaya teşebbüs, cinayettir. | CHP’nin ‘sanatçı kabul takdiri’ de evlere şenliktir. Ana muhalefet halktan kopmuştur. |  Yunan Bakan aklını kaybetmiş! | Çekiç kaldıran olursa, kafasına geçiririz. | Deizm ile uğraşanlar önce haram yiyenlere baksınlar.”

“Türk gençliğinin Deizm’e kaydığını söylemek densiz bir uydurmadır”

Konya İl Milli eğitim Müdürlüğü’nün bazı derneklerle düzenlediği gençlik ve inanç çalıştayının sonuç bildirgesinde hepimizi tedirgin ve rahatsız eden bir tespit yapılmıştır. Buna göre Türk gençliği Deizm’e kayıyormuş.


Yani Allah’a inanan ama dine inanmayan bir gençlik doğuyormuş. Bu neticeye nasıl ulaştın? Hangi delillerle, tespitlerle böylesi bir kanaat uyandı? İmam hatipli kardeşlerimizin de bu kategoriye alınması oldukça sarsıcıdır. Türk gençliği imanlıdır, ahlaklıdır, dinine, kültürel emanetlerine bağlı ve sadıktır. Türk gençliğinin Deizm’e kaydığını söylemek densiz bir uydurmadır.

Türk gençliğinin itham edilmesi ayıp ve ahlaksız bir komplodur. Atalarımız boşuna söylememiş ‘Arife günü yalan söyleyen, bayram günü utanır’.

Türk gençliğine ateizmin bir önceki istasyonu olan deizm karası çalanlar, yüzleri varsa utansınlar. Türk gençliği yüksek ülkülere tırmanmayı göze alan iman erleridir.

Devlet Bahçeli: Gençliğin Deizm'e kaydığını söylemek uydurmadır

“Deizm ile uğraşanlar önce haram yiyenlere baksınlar”

Deizm ile uğraşanlar önce haram yiyenlere baksınlar. Sahte fetva ve makamlarıyla uğraşsınlar. Çocukları istismar eden kansızlarla ilgili çalıştay düzenlesinler. Bırakın hayallere pranga vurmayı, düşün Türk gençliğinin yakasından. Çekin ellerinizi Türk gençliğinin yarınlarından. Türk gençliği inançlıdır, haysiyetlidir. İnanç kalpazanlarının, din tacirlerinin üstesinden gelecek güce kabiliyete hamd olsun sahiptir.

Deizm nedir?

Deizm veya Yaradancılık, tüm dinleri reddeden tek Tanrı inancıdır. Deizm genel olarak Dünya’ya veya Evren’in işleyişine müdahale etmeyen tek tanrı olduğuna inanır.

“Normal şartlarda değiliz ki OHAL’i kaldıralım”

FETÖ yıllar boyunca devletle iç içe geçmiştir. Mücadelede yırtılarak, kazınarak yok edilmesi tek seçenektir. Koro halinde OHAL kalksın diyenler, kaosa alkış tutanlar şuursuz, sorumsuz zihniyetler. Normal şartlarda değiliz ki OHAL’i kaldıralım.

“OHAL’i kaldırmaya teşebbüs, cinayettir”

CHP’den TÜSİAD’ına OHAL’e karşı gelenler Türkiye’nin beka meselesini kavrayamayan maksatlı çevrelerdir. OHAL’in devamı önemlidir. OHAL’i kaldırmaya teşebbüs veya buna teşvik cinayettir.

“OHAL’in sürmesi milli bir zorunluluktur”

Hele CHP yönetimi var ki köprüye gelmeden geçmeye çalışacak kadar akıl fukarasıdır. Akıl bir paraşüt gibidir, ancak açıldığı zaman iş görür. CHP yönetiminin paraşütü uzun süredir kapalıdır bunu da çakıldığı zaman bizzat anlayacaktır. Kötümser sadece tüneli görür, iyimser tünelin sonundaki ışığı görür. Biz tüneli gördüğümüz gibi üzerimize gelen treni de çok net öngörüyoruz. OHAL’in sürmesi milli bir zorunluluktur. FETÖ’cüler temizlenmeden OHAL bitmez, bitemez, bitmemelidir. Aksini iddia edenler tek ayak üstünde 40 yalan söyleyen, Türkiye’nin varoluş davasına kast eden kokuşmuşlardır.

“Cumhur ittifakının başarıya ulaşması için mücadele edeceğiz”

Uyum yasalarının süratle çıkartılması gerekmektedir. Cumhur ittifakı, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin 2019’dan sonra yerleşmesi için tüm gücüyle çalışacaktır. Cumhur ittifakının zayıflamasına, zaafa düşmesine hiçbir şart altında izin vermeyeceğiz. Asıl hedeften şaşmayacağız. Ağaca bakarken ormanı gözden kaçırmayacağız.


CHP’liler PYD’yi selamlasın, PKK’lılar cezaevinde ziyarete koşsun. Biz önümüze bakacağız, işimize bakacağız, cumhur ittifakının başarıya ulaşması için mücadele edeceğiz. CHP arka kapılarda, kuytu köşelerde HDP ile buluşsun, FETÖ ile uzlaşsın, PKK ile anlaşsın. Biz Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet yaşatmanın heves ve heyecanıyla yoğrulacağız.

“CHP’nin ‘sanatçı kabul takdiri’ de evlere şenliktir”

Sayın Kılıçdaroğlu, Hatay’a giden sanatçılara, sporculara ‘reziller’ diyerek kesip bir cephe açmıştır. Her bir açıklaması bir öncekini aratan CHP liderindeki basiretsizlik hezeyan boyutlarını aşmış siyasi cinnete varmıştır. Kılıçdaroğlu’nun ağzından çıkanı kulağı duymuyor. Kılıçdaroğlu’nun Mehmetçiği bağrına basanlara büyük bir şiddetle saldırması sadece düşünce özgürlüğüyle açıklanamaz. Son çıkışla, sakat bir dünya görüşü çok net sırıtmaktadır. CHP’nin sanatçı kabul takdiri de evlere şenliktir. Türkiye’de aşırı solcu olmayan, devlete isyan etmeyen, sözde barış adına Türk askerinin haklı operasyonuna karşı çıkmayan, HDP’yi desteklemeyen sanatçı, CHP tarafından sanatçı sayılmıyor. Böyle bir zihniyete tek kelimeyle yazıklar olsun diyorum.

“Ana muhalefet halktan kopmuştur”

Bugünkü CHP aziz Atatürk’ten sonra özellikle sanat camiasında kutuplaşmayı körükleyen, dışlayan, yobaz bir geleneğin siyasi temsilcisi haline gelmiştir. Ana muhalefet halktan kopmuştur. CHP Türk milletinin gerçeklerinden ve sosyal dinamiklerinden bihaber siyasi garabete dönüşmüştür. Vatanseverlik, bayrak aşkı, terörle mücadele gibi konular siyaset üstüdür.

Millet tarafından beğenilen sanatçıların ziyaret davetine icabet etmeleri alkışlanacak bir tutumdur. Sayın Kılıçdaroğlu rahatsız olduysa kendisine yakışanı yapmasını tavsiye ederiz. Cumhurbaşkanı kamuflaj giyip, sanatçılarla birlikte sınır karakollarımıza gitmişken; Kılıçdaroğlu da mekapları ayağına geçirip, terörist kıyafetlerini giyip, doğruca PKK YPG PYD tünellerinde soluğu alabilir, çay partileri, bol bol ihanet anısıyla dolu akşamlarda hasret giderebilir.

Önüne geçen yoktur, karşısında engel de yoktur. Buyursun yolu açık olsun. Ancak Türk milletinin hakkında vereceği siyasi hükme de ister seve seve, ister zoruna gide gide rıza göstersin, göstermek durumunda kalsın.

“Mücadele yıllarında Halide Edip başta olmak üzere dönemin yazar ve gazetecilerinin çoğunluğu Mustafa Kemal Paşa’ya ve Ankara hükümetine açıkça destek vermiştir.”

Yunanistan’ın yandan çarklı ve ruhen tükenmiş savunma bakanının söz ve tehditlerine değinmek istiyorum. Bu bakan artığı, Türkiye’yi düşman olarak nitelemiş. Ege adalarına ve sınıra ilave 7 bin asker göndermiş.

Devlet Bahçeli: “Yunan Bakan aklını kaybetmiş!”

Birlik olup bizi ezeceklermiş. mart ayının başında tutuklanan 2 asker için de ‘Gerekirse gider onları alır getiririz’ demiş. Anlaşılan Yunan savunma bakanı aklını kaybetmiş, yediği yürek kendisini çıldırmanın eşiğine getirmiş. Anlaşılan bu şahıs tarihi unutmuş, denize döküldükleri günleri hafızasından çıkartmış. Arzu ederse, talebi olursa tarihi tekerrür ettirmek bizim için çocuk oyuncağıdır.

Yunan savunma bakanı mitolojiye kendisini fazla kaptırmış olacak ki, Zeus’a özenmiş, Apollo’ya öykünmüş, Posedion olmaya özenmiştir. Uykudaysa uyansın, histeri nöbetindeyse en yakın kliniğine yatsın. Dedeleri Türk düşmanlığının bedelini ödediler. Cevabını er meydanlarında aldılar. Konya kadar bile büyüklükte olmayan bir ülkenin sorumsuz siyasetçilerinin ikide bir dişlerini göstermesi beyhude bir çırpınmadır. Biz yeri gelirse o dişleri sökmesini hatta kırmasını çok iyi biliriz.

Devlet Bahçeli: “Çekiç kaldıran olursa, kafasına geçiririz”

Keskin bıçak olmak için çok çekiç yedik. Daha da çekiç kaldıran olursa kafasına geçiririz. Biz Türk milletiyiz, Yunan munan anlamayız. FETÖ meto anlamayız. Esareti boğarız, zilleti ezeriz, karanlığı yırtarız. Düştüğümüz yerden doğrulur, güneş olur doğarız. Devir artık başkalarının ne düşündüğü dikkate alındığı devir değildir.


Asır Türk asrıdır. Hedef kızıl elma, hedef turan ülküsüdür. Yunanistan’ın maceraperest bakanı ve siyasetçileri, önümüzü kesmeye kalkışırlarsa enselerinden tutacak iradenin tıpkı 1920’li yıllarda olduğu gibi Anadolu’da hazır beklediklerini hesaba katmaları kendilerine tavsiyelerimdir. (Hürriyet)

Türban takmanın verdiği özgürlük (özel röportaj)


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.