Kanser tedavisinde İnterstisyum ve insan vücudunda 3 büyük keşif

ABD’li uzmanlar, insan vücudunda yeni bir organ keşfetti. Bilim insanları yeni buluşun kanserin vücutta nasıl yayıldığının anlaşılmasına yardım edeceğini belirtti.  İnterstisyum, Beyin-bağışıklık sistemi bağlantısını kuran damarlar ve Mezenter (bağırsak askısı). İnsan vücudunda son 3 büyük keşif…

Kanser tedavisine umut İnterstisyum ve insan vücudunda son 3 büyük keşif

İnterstisyum ve İnterstisyel sıvı

Hücreler arası alana interstisyum deniliyor. Bu alandaki sıvıya interstisyel sıvı deniliyor.

İnterstisyum’da iki tip yapı buluyor. Bunlar kollajen lifler ve proteoglikan flaman (hyaluronik asit tarafından oluşturulan helozon) yapılar oluyor. İnterstisyum’daki sıvının çoğu jel şeklinde olup (sıvı- proteoglikan karışımı); normal koşullarda çok az serbest sıvı bulunuyor.


Kanser tedavisine umut İnterstisyum ve insan vücudunda son 3 büyük keşif

Araştırmacılar uzun zamandır yoğun, birbirine bağlı dokular olarak kabul edilen yapının aslında ‘interstisyum’ adı verilen bir dizi sıvı dolu bölmeden oluştuğunu ve vücudun en büyük organlarından biri olduğunu keşfetti.

Derinin altındaki bu bölmeler, aynı zamanda bağırsak, akçiğer, damarlar ve kasların dışındaki zarlarda da bulunuyor ve güçlü ve esnek proteinler vasıtasıyla bir ağ oluşturuyor. İnterstisyum aslında vücudun en büyük organlarından biri olmasına karşın daha önce bulunamamıştı.

Buluşu yapan araştırma ekibi, bu bölmelerin dokuları hasar almaktan korumak için bir ‘darbe emici’ görev üstleniyor olabileceğini belirtti.

Mount Sinai Beth Israil Tıp Merkezi’ndeki doktorlar David Corr-Loce ve Petros Benias, bir hastanın safra kanalında kansere dair izler ararken interstisyumla karşılaştı.

Gördükleri boşlukların insan anatomisi hakkında bilinenlerle uyuşmadığın fark eden doktorlar, insan dokularını gözlemlemekte kullanılan yöntemlerin dokulardaki sıvıyı çekmesi nedeniyle interstisyumların gözden kaçırıldığını belirtti. Bu nedenle normalde sıvı dolu, darbe emici bölmeler insan dokusunun bir parçası olarak kabul edildi.

Uzmanlar, bu yapının sadece safra kanalında değil, birçok hayati iç organda ve vücudun bağışıklık sistemini düzenleyen lenf bezlerinde de olduğunu gördü. Kanser hücrelerinin interstisyum vasıtasıyla lenfatik sisteme girdiği de fark edildi.

İnsan vücudunda son 3 yılın 3 büyük keşfi:

Bilim insanlarının buluşları arasındaki en büyüleyici, aynı zamanda en korkutucuları, kendi vücudumuzdakiler olmalı.

Kanser tedavisine umut İnterstisyum ve insan vücudunda son 3 büyük keşif
GETTY IMAGES

İnsan anatomisinin gizemine dair bu keşiflerden sonuncusu, “interstisyum” adı verilen yeni organ oldu. Uzmanlara göre, vücudun en büyük organlarından biri olan interstisyum, kanserin yayılmasında bir “otoban” görevi görüyor olabilir.

Bu, insan bedeninin bize ne ilk ne de son sürprizi.

1- Mezenter (bağırsak askısı)

Kanser tedavisine umut İnterstisyum ve insan vücudunda son 3 büyük keşif
THE LANCET GASTROENTEROLOGY & HEPATOLOGY

Tıp dünyası, 2017 yılına sindirim sistemindeki yeni bir organın keşfiyle başladı.

İrlandalı cerrah Profesör Calvin Coffey, daha önce sindirimi sağlayan birçok parçadan oluşan bir yapı olarak görülen mezenter (bağırsak askısının) bir organ olduğunu ortaya koydu.

Mezenter, kolon, mide, ince bağırsak ve karındaki diğer organların bağlantı kurduğu noktada.

Uzmanlar mezenterin anatomisi ve yapısına dair az çok fikir sahibi olsa da, organın nasıl çalıştığı tam olarak bilinmiyor.

Mezenterin, kalın bağırsak kanseri, obezite ve iltihabi bağırsak hastalıklarında rol oynadığı da düşünülüyor.

2- Beyin-bağışıklık sistemi bağlantısını kuran damarlar

Kanser tedavisine umut İnterstisyum ve insan vücudunda son 3 büyük keşif
GETTY IMAGES

Fiziksel sağlığımız ile Alzheimer ve depresyon gibi beyinde yaşanan bozukluklar arasında nasıl bir bağ var?


Bu soruya yanıt olabilecek keşif üç yıl önce ABD’den geldi.

Virginia Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, kafatasının hemen altında, bağışıklık sistemi ile beyin arasındaki bağlantıyı kuran damarları keşfetti.

Nature dergisinde yayınlanan araştırmayı yürüten Prof Jonathan Kipnis, yaşadıkları şoku şu sözlerle anlatacaktı:

“Bedenin artık tamamen haritalandırıldığını ve bu gibi buluşların geçen yüzyılda çoktan bittiğini düşünürdüm. Anlaşılan yanılmışım.”

Beyin anatomisine ait yeni bir parçanın keşfedilmesi heyecan yarattı yaratmasına ama bazı uzmanlar, bu damarların hastalıklardaki olası rolünden emin değil.

Özellikle Alzheimer gibi hastalıklara ait çok sayıda teorinin ortaya atıldığı ve bu konuda dikkatli olunması gerektiği vurgulanıyor.

Öte yandan, beyindeki iltihabi vakaların bu damarlarla ilişkisini anlamak için, keşfi önemli bir adım görenler de var.

3- Beyinde 97 bilinmeyen bölüm

Kanser tedavisine umut İnterstisyum ve insan vücudunda son 3 büyük keşif
NATURE

İnsan beyni hakkındaki fikirlerimiz uzun yıllar boyunca 20’inci yüzyılda yapılan beyin haritasına göre kodlandı.

2016’da bilim insanları beynin her iki yarısında bulunan ve 97’si daha önce hiç keşfedilmemiş 180 farklı bölüm olduğunu ortaya koydu ve yüzyıllık beyin haritasını güncelledi.

Hem de çok sofistike ve renkli bir formatta.

Nature dergisinde yayınlanan harita belki Google Haritalar kadar ayrıntılı değildi ama beyin zarına ait, en taze verileri en yeni teknolojilerle sundu.

Araştırma ekibinden David Van Essen, bu yeni bölümlerin beynin bilişsel faaliyetleriyle bağlantılı olduğunu söyledi.

Ekip önce ince damar tabaka ağlarıyla başladı, sonra 210 sağlıklı genç yetişkinin beyin taramalarını yaptı.

İkinci aşamada beynin tasarımı, çalışması, bağlantısallığı ya da topografisinden sadece birine odaklanılmak yerine, bu 4 kriterin hepsini birden kullanarak, kortekste “ülkelere” ayırır gibi sınırlar çizildi.

Ekip, beyindeki bölümlerin kendi içinde benzerlikler taşırken komşularından farklı yapılara sahip olabildiklerini gördü.


Bilim insanları şimdi, ileri teknoloji bu şema üzerinden otizm gibi rahatsızlıkların tedavisi hakkında daha fazlasını öğrenmeyi amaçlıyor.

Beyin ve bağırsak ilişkisi: Parkinson’da devrim niteliğinde araştırma


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.