TV’deki ünlülerden fenomenlere: Sosyalleşen Medya

İnanılmaz bir teknoloji ürünü olarak otaya çıkan televizyonun zamanla etkisini yitirmesi ve “aptal kutusu” olarak anılmasından; ünlü olmak için bir araç haline gelmesine ve son dönemlerde etkisinin büyük bir bölümünü “İnternet” ortamına bırakması sürecine biraz mercekle bakalım.

en ünlü sosyal medya fenomenleri kimler

Televizyondaki ünlülerden Sosyal Medya Fenomenleri’ne sosyalleşen medya

Televizyon, 1923 yılında John Logie Baird tarafında İngilterenin Hastings kasabasında icat edildi ve ilk görüntü yine Baird tarafından 1926 yılında yayınlanmıştır. Eleştirel bir bakış açısıyla bakacak olursak, her şeyin geç geldiği güzide ülkemin de elbette televizyonla tanışması 1967 yılına denk gelmektedir.

Başlarda haber, tiyatro, müzik ve bilimum sanat içeriği sunan televizyon zamanla yerini büyük firmaların reklam saldırılarına ve bu savaşların verildiği bir arenaya bırakmaya başladı. Sosyal Medya’nın icadına henüz zaman varken tek bir araç ile milyonlara seslenmenin yegane yolu olan televizyon “yetenek yarışmalarına” bir hayli önem vermeye başladı.


Ses yarışmaları, yetenek gösterileri, ‘talk show’ların da türemesiyle sanatın ikinci plana atılıp, meşhur olmanın yolunu açtı. Zaman ilerledikçe o kadar sosyal olmayan televizyon (zira asosyalleştirildiğine rivayet edilir) elindeki medya gücünü taşıyamaz oldu.

Meraklı insan, dereyi görmeden paçaları sıvadı

Bu kadar medyayı sosyalleştirmenin gereğine inanan dönem insanları da tahmin edeceğiniz gibi sosyal medya kanalları ortaya çıkardı; ve artık internetin daha önemli daha hızlı ve aynı zamanda daha geniş bir bilgi havuzuna sahip olduğunu gösterdi.

Böylesine büyük bir bilgi havuzunu gören “meraklı insan” dereyi görmeden paçaları sıvadı ve attı kendini dünyanın bilgi havuzuna. Sonra kendine ait profiller oluşturdu orada. Bir nevi evler kurdu kendine.

Parlayan sosyal medya ile sönükleşen insan

İstediği girebiliyordu evine, istediğine gösteriyordu şahsi bilgilerini. Böylelikle ardı sırası gelmeyen bir havuza alama yarışı aldı başını gitti. Facebook ile Sosyal Medya‘nın kişiselleştirilmesi süreci kimi akıllı insanlarca daha da genişledi. Zaten tüm fonksiyonlara sahip olan Facebook ( fotoğraf, durum, yer bildirimi vs vs ) parçalanarak daha ufak birimlere bölündü. Fotoğraflar için Instagram, durum paylaşımları için Twitter, konum paylaşımları için Foursquare veya Swarm


Sosyal Medya Fenomenleri

Biraz büyük resme bakmaya çalıştığınızda televizyonla yaşanan süreç kendisini tekrar etmeye başladı. Ama bir eksik vardı ortada. Televizyonda kanal sahibi reklam alıp/verip para kazanırken Sosyal Medya’da para kazanmak gibi bir durum çok da söz konusu değildi zira reklam verilmiyordu.

Çeviri: Nasıl Youtuber olunur? how to be a youtuber
Çeviri: Nasıl Youtuber olunur?

Daha sonra Facebook’un parçalanmış modüllerini düşünen “akıllı” insanlar (ki bu insanlar reklam savaşlarındaki kişilerle aynı olabiliyor) “FENOMEN” isimli bir savaş zırhı yarattılar. Kimilerini gerçekten zengin ettiler. Zengin ettiklerinden çok daha fazla insanı da zengin olabilecekleri hayalini sattılar ve kendi uygulamalarını daha fazla kullandırtmaya başladılar.

Tüm bu durumun geldiği son nokta ise iki harfli bir ek ile (-ER) günümüzde yaygınca yer almaktadır. Yedisinden yetmişine YoutubER, InstagramER gibi güzel savaş zırhlarına girmeye çalışır oldu insanlar. Hatta izlenme, beğeni, abone ve yorum sayıları artsın da bir an evvel “ünlü” olsunlar diye akla mantığa sığmayacak işler yaptılar.

Yediden yetmişe insanlar bu uğurda birbirlerine ağır küfürler etmeye, şiddet uygulamaya, verebilecek tüm zararı vermeye çalıştılar. Bu savaşın dışında kalmaya çalışan inşalar da oldu elbette. Ancak sisteme karşı olmaya, gördükleri yanlışı göstermeye çalıştıklarında sistemin imkanlarını kullanmak zorunda kaldılar. Bu çelişki gibi görünen serzeniş anlatmak istediklerinin önüne bir perde çekti ve birçok insan kendisini duyuramadı. Kimisi de tüm bunlara “korktun mu?” diyerek cevap verdi.


Durum ve gidişat hayli kötüyken iyi işer yapan sesini bir nebze de olsa duyurmaya çalışan ve yararlı içerikler üretmeye çalışanlar da elbette var. Bir parmağın sayısını geçmekte zorlansa da sayabileceğim isimler ve siteler arasında öncelikle Oğuzhan Uğur’un projeleri (ki kendisi bir fenomenden önce sanatçıdır) dürüst ve objektif haber siteleri ve gerçekten yalnızca insanları bilgilendirmek amacı güden; üyeliğin de yazı yayınlamanın da ücretiz olduğu (başta İndigo Dergisi gibi – objektif bir yorumdur- gelgez.net gibi) platformlar mevcuttur. Dilerim biraz olsun farkındalık yaratmışımdır ve kıymet bilen işlere bir tutam tuz ekleyebilmişimdir.

Orkun Işıtmak: Bir Youtube fenomeninin hazin hikayesi


Mikail Arslan
14 Aralık 1992 tarihinde İstanbul’un Fatih ilçesinde dünyaya geldim. Eğitim hayatım boyunca edebiyat ve felsefe ile ilgilendim. İlk kez yazdığım bir yazı 7. sınıftayken editörünün Ayşegül Bıçkıcı olduğu Aşk adlı dergide yayınlandı. Marmara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri bölümünden mezun oldum. Müzik anlamında kendimi geliştirebileceğim her fırsatı değerlendirdim. Bunun sonucu olarak bir kaç enstrüman çalabiliyorum. Kendime ait bir kaç bestem de var tabii. "Henüz çevreme göre genç sayılıyor olsam dahi fiziksel çözülüyor şahsiyetim, her bir dalı bir insanı anımsatıyor."