Ak Parti 24 Haziran seçim manifestosu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Kongresi’nde merakla beklenen AK Parti 24 Haziran seçim manifestosunu açıkladı.

Ak Parti 24 Haziran seçim manifestosu erdoğan
Ak Parti 24 Haziran Seçim Manifestosu’nu AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladı.

İşte Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar ve AK Parti’nin 24 Haziran seçim manifestosu:

“Küresel efendilerine eyvallah etmedik”

Bu toprakları bize vatan yapan aziz milletim. 1071 Malazgirt Zaferi’nden bu yana bu topraklar bize yurt oldu. Bizim devletimiz Söğüt’te çadırlarda kuruldu. Dedem Osman Gazi’nin rüyası hakikat oldu. Devletimiz adalet sevdasıyla büyüdü. Bursa ve edirne de kök saldı. Sultan Fatih bizim ceddimizdi. Kudüs’ü alan Selahattin Eyyubi bizdik. Kanla alınan toprak, parayla satılmaz diyen Abdülhamid bizdik. Çanakkale’de canını veren, düşmana geçit vermeyen bizdik. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ‘Size ölmeyi emrediyorum’ dediğinde siperlerinden ok gibi fırlayanlar bizdik. Bu yurdun namusunu işgalcilere çiğnetmeyen bizdik. Toprakları sıksan şuhedamızın fışkırdığı, türkümüzün okunduğu Türkiye’mizi aziz bildik.

Her darbede acı çeken biz olduk

1923’te Atatürk’ün öncülüğünde devletimizin yönetim şeklini cumhuriyet olarak ilan edildi. 28 Şubat’ta milletin inancını boğmaya kalkıştılar. Her darbede acı çeken biz olduk. Varlığımıza, huzurumuza, refahımıza kast ettiler. Yılmadık, yıkılmadık. Erdem irade ve cesaretle Türkiye’yi şahlandırdık. Hep birlikte büyüdük, hep birlikte özgürleştirdik. Biz durmadık, onlar da durmadı. 27 Nisan’da bir e-muhtıra ile karşımıza çıktılar. Biz milletin iradesine sahip çıktıkça onlar daha da öfkelendi. Geri durmadık, diklenmedik, dik durduk. Onların küresel efendilerine de eyvallah etmedik.


One minute, önemli bir istasyondu; Dünya beşten büyüktür diye haykırdık

Küresel düzenin haksızlıklarına dünya 5’ten büyüktür diye haykırdık. Somali’deki, Bosna’daki katliamlara gür bir sesle haykırdık, elimizi taşın altına koyduk. Başkalarının ilgisizliğine aldırmadan, kendi imkanlarımızla mazlumların sesi olduk. Zulme karşı merhametten, sömürüye karşı ortak çıkardan, kibire karşı kardeşlikten yana olduk. Mazlum Filistin halkının davasını her platformda savunduk. Davos’ta işgalcilere karşı ‘one minute’ dedik. One minute önemli bir istasyondu. Suriye ve Irak’tan buraya gelen milyonlarca muhacire hiç tereddüt etmeden kapımızı açtık.

2013’te şer cephesi yeniden harekete geçti

Ne yaptılarsa teslim olmadık. 2013 yılında ekonominin her alanında en yüksek değerleri yakaladığımızda şer cephesi yeniden harekete geçti. Göreve geldiğimizde IMF’e borcumuz 23 milyar dolardı, Merkez Bankası rezervi 27.5 milyar dolardı. 2013’te IMF’e olan borcu sıfırladık. Şu anda borcumuz yok, bitti. Merkez Bankamızın döviz rezervi 114.5 milyar dolar, buraya çıktık. Gezi kalkışması ile istikrarımıza kast ettiler, şehirlerimizi tahrip ettiler. Ne yaptılarsa teslim olmadık, milletin iradesini çiğnetmedik. Milletin engin ferasetine güvendik. Milletimizin teveccühü ile cumhurbaşkanı seçilerek hain planları başlarına çaldık.

15 Temmuz

Cumhurbaşkanı seçilmemizin hemen ardından emperyalistlerin beslemesi olan bölücü örgütün düğmesine bastılar. İnsanlarımızı katlettiler, insanımza kast ettiler. 15 Temmuz’da tanklarla, savaş uçaklarıyla üstümüze geldiler. Devletimizin silahları ile milletimizin canına kast ettiler. 251 kardeşimizi şehit ettiler, 2 bin 193 kardeşimizi de yaraladılar. Yakın tarihin en kahraman direnişi ile bunları başarısızlığa uğrattık. 15 Temmuz’da çıplak ellerle tankları durduranlarız. Sizler o gece ölümü öldürdünüz. Biz 15 asırdır okçular tepesini bekleyenleriz. Biz bu toprağı kanlarıyla yoğurarak vatan kılanlarız.

İnlerine girdik

Sınırlarımızı terör koridoru ile kuşatmaya kalktılar. Sınırlarımızı çevirmeye çalışanların kiralık katillerin kafalarını ezdik. Ülkemizi hedef alan planları nasıl bozduysak, bundan sonra da aynı kararlılıkla bozacağız. Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’de biz vardık. Gerektiğinde Kandil’de biz vardık. İnlerine girdik, bu teröristleri etkisiz hale getirdik. Şimdi sizden bir şey rica ediyorum, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olarak bu oyunları bozacağız.

16 yıldır bu söze sadık kaldık

Bu yolda milletimizle yürüdüğüm için bahtiyarım. Biz AK Parti’yi kurarken ne dedik, ‘Biz Türkiye’nin dünü, bugünü, yarınıyız’ dedik. Biz Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüyüz. Biz Türkiye’yiz. ‘Biz millete hizmetkar olacağız’ diye yola çıktık, bu sevdayla çalıştık. 16 yıldır bu söze sadık kaldık. 16 yıl önce Pınarhisar’a gelenlere şöyle seslendik; ‘Yerli ve milli bir duruşa şiddetle ihtiyacımız var’ demiştim. Bu sözlerimin üstünden 16 yıl geçti. Bu yolda milletimizle yürüdüğüm için bahtiyarım. Rabbim bizleri inşallah bu yoldan ayırmaz.

Partimizin hamurunu siz yoğurdunuz, rotasını siz belirlediniz

Sözlerini sürdüren Erdoğan, “Merhum Özal’a, Menderes’e, Yazıcı’ya verdiğiniz milli ve yerli emaneti biz yürütüyoruz. Emanetin sahibinin millet olduğunu hiç aklımızdan çıkarmadık. İstiklal şairimizin çağrısına uyarak, ‘Korkma’ dedik. Aziz milletim, 2001 yılında partimizi kurarken, Adalet ve kalkınmayı şiar edindik. Partimizin adını Adalet ve Kalkınma Partisi koyduk. Hamurunu siz yoğurdunuz, rotasını millet çizdi.

AK Parti’nin hikayesinde dili dualı anaların istekleri var, ailesinin helal lokmasını kazanan babaların beklentileri var, okul sıralarındaki gençlerin umutları var. Hamd olsun milletimiz bizi dualarına, isteklerine, umutlarına, destanlarına ortak ederek emanetine layık gördü. Milletimize hizmet yoluna çıkarken daha çok hizmet, daha çok refah dedik. Adaletin tesisi konsuunda da gece gündüz mücadele ettik. Kıyafetinden, düşüncesinden dolayı eğiim hakkı alınan yavrularımızın biz elinden tuttuk. Farklı dillere mensup vatandaşlarımızın kurdukları vakıfların haklarını onlara iade ettik. Millet devlet için değil, devlet millet içindir dedik.” ifadelerini kullandı.

Siyaset tarzımızı sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız

Yeter, söz de karar da milletindir dedik. Şimdi manifestomuzu açıklıyoruz değil mi? Erdem ve cesaretle Türkiye’yi şahlandırdık. Davamız bu aziz millete hizmet davasıdır. Ülkemiz büyüdükçe, kalkındıkça bağımsılığımızı perçinledik. Yerli ve milli siyaset tam da budur. Milli olmak, milli geliri artırmak, iş ve aşı artırmak demektir. Faize giden parayı, sosyal yardımlar yoluyla millete aktarmak demektir.

Savunma sanayisinde dışa bağımlı olmamak demektir. Bürokratik oligarşiye son verdik. Halkımız demokrasinin en ileri standartlarına layıktır dedik. Sivilleşme adımlarıyla siyasetimizi normalleştirdik. Yeni biz düzen kurmak zahmetlidir. Geride kalan dönemde büyük direnişlerle karşılaşsak da başardık. Yerli ve milli olanı evrensel birikimle, modern siyasetin birikimiyle harmanladık.

Ülkemizin değişen ihtiyaçlarına duyarsız kalmadık, tecrübe kazandık, güçlendik. Kuruluş hedeflerimizden hiç sapmadık. Bu milletimiz de bize ayrı bir güç verdi. Milletimize afra tafra yapmadık, mütevazi olduk. Kapalı kapılarda pazarlık yapmak yerine, herkesin gözü önünde muhasebe yaptık. Bu siyaset tarzımızı sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız.

Türkiye küresel bir güç haline geliyor

Zor bir coğrafyada, büyük dönüşümlere gebe bir zamanda yaşıyoruz. Osmanlı’nın yıkılışından sonra bağrımıza düşen ateş yeniden harlandı. Halkından koğuk yönetimler, kardeş kavgası, geri kalmışlık bölgemizi kaosa sürükledi. Bu kadim coğrafya ne yazık ki, vekalet savaşlarının arenası haline geldi. Milletimizin feraseti sayesinde bu ateşin ortasında istikrar adası olarak kalabildi.

Güçlendirdiğimiz ekonomik alt yapımızın desteğiyle refahı yaymaya, güçlü adımlar atmaya çalıştık. Kendi ve dostlarımızın güvenliği açısından tarihi mesafeler kat ettik. Artık coğrafyamızda Türkiye’nin güçlü iradesine rağmen kirli oyunlar kurmak, oldubittiler yapmak mümkün değildir. Uluslararası mücadelenin daha da sertleştiğini görüyoruz. Değerli kardeşlerim, milli güvenlik kaygıları ortaya çıkıyor.

Doksanların tek kutuplu dünyasında değiliz

1990’ların tek kutuplu dünyasında değiliz. Tarihin de mücadelenin de bitmediğine şahit oluyoruz. İslam dünyasının ortasında bir ur gibi ortaya çıkan DEAŞ terör örgütü kardeş coğrafyalarda parçalanmaya zemin hazırlıyor. Bu süreç uluslararası aktörler için yeni fırsatlar ortaya getiriyor. Türkiye, bu yeni dünyada kendine onurlu bir yer edinme mücadelesi veriyor. Türkiye küresel bir aktör haline geliyor.


Şartlar ne olursa olsun müspet davrandık

Bizim için esas olan milli güvenlik, huzur ve hedeflerimizdir. Bunları kendimiz için değil, tüm dost ve kardeşlerimiz için de istiyoruz. Küresel düzende güçlü, söz sahibi bir ülkeye dönüşüyoruz. Türkiye 16 yıl önce AB kapısında bekleyen, pazarlık şansı olmayan bir ülkeydi. Tek bir yöne bakan statikocu, içine kapanmış bir Türkiye vardı. Zayıf iktidarlar Türkiye’nin vizyonunu daraltmıştı.

AK Parti yönetimleri ekonomik büyüme ile tanışan Türkiye kendi farkına vardı, dünyaya açıldı. Dünyaya açıldıkça bölgesel bir güç haline geldi. Türk dünyasından, Ortadoğu’ya kadar her bölgeyle yakın ilşkiler geliştirdi. Ülkemizin büyüklüğüne, menfaatlerine uygun olarak çok yönlü bir politika takip ettik. Şartlar ne olursa olsun, müspet davrandık. Güvenlik ve ticaret konusunda müttefiklerle yanyana olmaktan mutluluk duyduk. Muhattaplarımızda son dönemler aynı durumu görmesek de vazgeçmedik.

Biz tam demokratik bir Türkiye istiyoruz

Kardeşlerim bununla da kalmadık, kendi politikalarımızı kararlılıkla uygulamak zorundaydık. Çifte standartlara karşı menfaatlerden ödün vermedik. Bugün de, dün olduğu gibi hakların serbestçe kullanılmasından yanayız. Yarın da öyle olacağız. Güçlü olmaktan ve bağımsız olmaktan da yanayız. Biz tam demokratik bir Türkiye istiyoruz. Allahın inayeti ile birlik ve beraberliğimizi koruyarak Türkiye’yi büyüttük. Atılacak çok adım var, yeni bir yolun başındayız.

Yetiştirilecek yeni yavrularımız, kurulacak fabrikalarımız, açılacak yeni hastanelerimiz var. Kol kanat gerilecek vatandaşlarımız var. Çiftçilerimize verilecek çok müjdemiz var. Eşit bireyler olarak, hayatın her alanında engelleri kaldırdığımız engellilerimiz var. Günün ilk ışıklarıyla evinden çıkan işçi kardeşlerimizin hayatını kolaylaştırmak için atacak çok adımımız var. Birlikte yürüyecek daha çok yolumuz var. Yarınımız, var, vatanımız var.

Bu şahlanışa talibiz; 24 Haziran seçimleri milat olacak

Erdem, irade ve cesaretle Türkiye’nin şahlanışını görüyorum. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken, bir milletin yeniden yükselişini görüyorum. 24 Haziran’da biz bu şahlanışa talibiz. Yeniden yükselişimiz dünya mazlumlarının da selamete çıkışı olacak. İnşallah, önümüzdeki dönemde erdem, irade ve cesaretle Türkiye şahlanacak. Aziz milletim, AK Parti’nin kazandığı 12 seçimin her biri çok önemliydi. Ama 24 Haziran seçimleri milat olacak. Milletin tercihi ile kabul edilen yeni yönetim sistemimiz yasamayı daha itibarlı, yürütmeyi daha güçlü hale getirecek.

Milli irade siyasetin merkezine tam yerleşeceği için, demokrasi kurum ve kurullarıyla daha da işlevli hale gelecek. Yeni sistemde yönetimde söz sahibi olmanın yolu milletten geçecek. Demokratik siyasetin kurumsallaştığı bu sistemde istikrar kalıcı hale gelecek, ekonomik büyüme hız kazanacak. Türkiye, 2023, 2053, 2071 hedeflerine daha emina dımlarla yürüyecek. Ekonomik kalkınma da taş üstüne taş koyan, başıomızın üstünde olacak. Ekonomik büyümede katkısı olan kim varsa bizi yanında bulunacak. Dünyadaki korumacı ekonomi politikasına rağmen Türkiye’nin dışa açık ticaret yapısı sürecek.” şeklinde konuştu.

Ahdim olsun: Enflasyon, cari açık ve faiz düşecek

Şimdi burada milletimle ahidleşiyorum. Ahdim olsun ki, Türkiye yeni dönemde muassır medeniyet seviyesinin üstüne çıkacak. Türkiye küresel bir güç olarak dünya sahnesinde yerini alacak. Enerjide dışa bağımlılık azalacak. Yerli otomobil ve savunma sanayisindeki çalışmalarımız hızla sürecek. İstihdam artışı ile yeni fabrikaların önü açılacak. Faiz, enflasyon ve cari açık düşecek.

Dış saldırılara, finansal saldırılara güçlü hale geleceğiz. Kanal İstanbul gibi projeler mutlaka hayata geçecek. İstanbul’daki havalimanımız 29 Ekim’de hayata geçecek. Ülkemiz hedeflerine uygun bir yere çıkarılacak. Ahdim olsun ki, dar gelirli vatandaşlarımızın geçimi kolaylaştırılacak. Vergi yükü adil hale gelecek, dar gelirli vatandaşın vergisi azalacak. Daha icraatçı hale gelinecek. Gazi Mustafa Kemal’in dediği gibi, ‘Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacak’ Bunları birlikte başaracağız. Türkiye’yi küresel güç haline getireceğiz.

Her kesimin derdine derman olmaya çalıştık

Vatandaşlarımızın kamu borçlarına yapılandırma getirdik. Asıl büyük müjdeyi emeklilerimize verdik, 12 milyon emeklimize Ramazan ve Kurban Bayramı’nda 1000 TL ikramiye vererek şükranımızı ilettik. Ülkemizdeki imara aykırı yapılara hukuki çözüm getirdik. Kentsel dönüşüm ve planlı yapılaşmanın önündeki engelleri kaldırdık. İş hayatına yeni atılan 18-29 yaş arasındaki gençlerimize destek olarak Bağ-Kur primlerini üstlendik. Milletimizin her kesiminin derdine deva olmaya gayret gösterdik.

Hedefimiz yüzde yüz yerli silahlara sahip olmak

Aziz milletim, dış politikaya gelince orada da, irade, erdem ve cesaretle Türkiye şahlanıyor. Dış politikamızın temel ilkeleri, milli güvenlik, milli çıkar, ve vicdan olacak. Kazankazan ilkesini benimsediğimiz gibi, yapıcı bir poltikayı ortaya çıkaracağız. Lider ülke Türkiye vizyonumuz devam edecek. Savunma sanayisinde yerli silahlar üretildikçe, dışa bağımlılık azalacak. Savunma sanayimizi geliştireceğiz. Hedefimiz her alanda yüzde yüz yerli silahlara sahip olmaktır.

“TÜRKİYE GÜÇLENDİKÇE DÜNYA 5’TEN BÜYÜKTÜR DİYE HAYKIRMAK İLE KALMAYACAK”

“Türkiye yeni uluslararası ortamın güçlü bir ortağı olacak.” sözleriyle konuşmasına devam eden Erdoğan,  “Yeter ki istikrarımızı koruyalım. Başkanlık sistemini bunun için getiriyoruz. Türkiye güçlendikçe, ‘dünya 5’ten büyüktür’ diye haykırmakla kalmayacak. Dünyanın 5’ten büyük olduğunu dosta düşmana gösterecek. Şahlanışımıza engel olmaya çalışan teröristlerle mücadele etmeye, onları yok edene kadar devam edeceğiz. Bu can bu beden de olduğu sürece teröristlere dünyayı dar etmeye devam etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Kurulmaya çalışılan terör koridorunu harekatlarımız ile paramparça ettik. Mehmetçiklerimiz yeni görevlere hazırdır, bunu da gördük. Operasyonlarımız tek bir terörist bırakmayana kadar devam edecek. AK Parti özgürlükler partisidir, böyle olmaya da devam edecektir. Irkçı, yabancı düşmanı, cinsiyetçi, bölücü olmayan tüm fikirlerin yayılması, örgütlenmesi, propagandasının yapılması devletimize emanettir. 15 Temmuz gecesi canından vazgeçmiş milletin özgürlüğünü kısıtlamak, bunu düşünmek bile akla mantığa uygun değildir.” şeklinde konuştu.

GÜÇLÜ ADALET VURGUSU

Adalet konusuna vurgu yapan Erdoğan, “24 Haziran’dan sonra da adaletin kurumsal yapısını güçlendirmek suretiyle, her alanda tesisi önceliğimiz olacak. Devlet hizmetleri, eğitim, siyaset ve tüm alanlarda adaletin tesisi önceliğimiz olacak. Adaletin doğacağı ilk yer yöneticinin kalbidir. Onun için insanı yaşat ki devlet yaşasın ilkesini şiar edindik. Kendisini ötelenmiş, hakkını alamadığını düşünen herkese devletimizin şefkatli kolları açıktır. Bizimle aynı rüyayı,aynı ideali görmeyenler de aynı oran da değerlidir. Karşımız da bulunanlara da diyorum ki, devletimiz bir bütündür. Birimiz özgür olmadıkça diğerlerimiz de özgür olamaz. Huzurlu hissetmedikçe diğerleri de huzurlu hissedemez. Onun için gel, ne olursan ol, yine gel. Gelin canlar bir olalım dedik, önümüzdeki dönemde bu temel ilkeye sımsıkı sarılacağız. Bizim millet olarak maziden atiye uzanan bu yolda kader ortaklığımız var. Ülkemizin arkasındaki en büyük güçlerden biri de bu farklılıklardır. Zira biz yaradılanı yaradandan ötürü sevdik ya.” dedi.

Kadına taciz ve şiddet insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur

Sevgili hanımlar, bizi bu kutlu yolda hiç yalnız bırakmadınız. Bu yoldaki fedakarlık yapanların başında ben hanım kardeşlerimizi görüyorum. Türkiye’de kadınların siyasi yaşama katılması noktasında büyük oranda çağ atlattık. Kadınlarımızı güçlendirmemizin ülkeyi güçlendirmek olduğuna hep inandım. Yeni yönetim sisteminde imkanları kadınlarımızla daha fazla paylaşacağız. Kadınları desteklemeye devam edeceğiz. Kadına karşı taciz, şiddet insanlığa karşı işlenmiş suçtur bunu da böyle kabul ediyorum. Bu ayıbı ülkemizden tamamen silene kadar tüm çabamızla devam edeceğiz. Kadına karşı tüm cahiliye adetini ayaklar altına aldık, böyle devam edeceğiz.

Sevgili gençler, siz şahlanış ve yükselişimizsiniz

Erdem, irade ve cesaretle Türkiye’yi şahlandıracaksınız. Size emretmeyeceğiz, sizi kalıplara sokmaya çalışmayacağız, sizinle çalışacağız, sizinle yol yürüyeceğiz, size daha fazla alan açacağız. Yanlışları sizinle tespit edip düzelteceğiz, ülkemiz sizinle birlikte küresel güç olacak. Eğitimi sizin beklentilerinizi karşılayacak şekilde geliştireceğiz. Size daha nitelikli imkanlar sunmayı yatırım olarak görüyoruz. Bilgi beceri ve birikimlerinizi iş hayatınıza aktarmanız için gereken adaımları birlikte atacağız.


Kökleri kurumuş bir ağacın ayakta kalamayacağı gibi, kökleri kopmuş bir ülkenin de ayakta kalamayacağı malumdur. Tarihinizi öğrendikçe, özgüvenizin arttığını, bakış açınızın geliştiğini göreceksiniz. Gelin cumhurbaşkanlığı sistemini sizle birlikte hayata geçirelim. Bizi yolumuzdan döndürmeye çalışanlar hiç bitmeyecek, bizim de birliğimiz ve dirliğimiz hep sürecek. Cumhur İttifakı bunun siyasete yansımasıdır. Türkiye’nin hükümet sistemiyle şahlanışıdır. Bu yolda yapmamız gereken birlik ve dirliğimizden taviz vermemektir.

Meral Akşener’in Kahramanmaraş seçim konuşması


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.