AK Parti seçim beyannamesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vaatleri

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Seçim Beyannamesi’ni açıkladı ve 24 Haziran seçimleri için 146 projeden oluşan vaatlerden bazılarını paylaştı.

AK Parti seçim beyannamesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vaatleri
AK Parti seçim beyannamesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vaatleri

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, “Şimdi önemli bir konuya geliyorum. Bu vesileyle, polis, öğretmen, hemşire ve din görevlilerimize bir müjde vermek istiyorum. Polislerimizin öğretmenlerimizin hemşirelerimizin din görevlilerimizin ve diğer idarecilerimizin emeklilik ek göstergelerini 3600’e çıkaracağız. Buradaki adaletsizliği inşallah gidermiş oluyoruz.” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, cemevlerine hukuki statü tanınacağını da duyurdu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, beyannamede yer alan 146 projeden bazılarını kamuoyuna tanıttı. Erdoğan projeleri tanıtırken şöyle konuştu:

AK Parti’den 146 proje

Önemli bir yere geliyorum. Bazı projelerimize geliyorum. AK Parti Türkiye’ye en büyük yatırımları yapan partidir. Diğerlerinin zaten böyle bir geçmişi yok. Bugüne kadar yaptıklarımız bizim ortada, halen devam eden projelerimiz var. Bir de yeni açıklayacağımız projelerimiz bulunuyor. 146 proje aslında binlerce proje arasından seçip buraya koyduklarımızdan oluşuyor. Bu 146 projeyi tek tek anlatmak çok zaman alacağı için şöyle birer ikişer örneği paylaşayım diyorum.


Yeni AKM Binası

İstanbul’da Atatürk Kültür Merkezi projesi… Bu Taksim meydanındaki o meşhur bir AKM vardı. Şimdi o AKM’yi yıktık, onun yerine İstanbul’da Türkiye’nin en önemli, adeta birincil olarak bir opera binası ama çok amaçlı. Bunu yapıyoruz ve muhteşem bir proje. Önümüzdeki yıl inşallah hizmete girecek.

Uygarlıklar Müzesi

Ankara’da Türkiye Uygarlıklar Müzesi adıyla, ülkemizin her köşesinden eserlerin yer alacağı dev bir külliye kuracağız. Hipodromun olduğu alan. Dijital kültür arşivi oluşturuyoruz.

Demokrasi ve özgürlükler adası Yassıada

Yassıada’yı veya ‘yaslı ada’ olmaktan çıkartıp demokrasi ve özgürlükler adası haline dönüştürüyoruz. Şu anda inşaat hızla devam ediyor, ben de ara sıra helikopterle üzerinden şöyle kontrol ediyorum. Ve inşallah muhteşem bir eser meydana geliyor.

Milli aşı, yerli plazma

Sağlıkta milli aşı üretimi, yerli plazma üretimi gibi stratejik öneme haiz projeleri uygulamaya alacağız.

Milli savaş uçağı ve Altay tankı

Savunma sanayinde başlattığımız projeleri tamamlamakla kalmayacak daha ileri taşıyacağız. Savunma sanayinde muhteşem gelişmeler var. Savaş uçağımızı yapıyoruz. ALTAY tankımızı yapıyoruz. Karada, havada ve denizde her alanda kendi kendimize yeterli olmanın yanında önemli bir ihracatçı haline gelene kadar savunma sanayi projelerini geliştirmeyi de sürdüreceğiz.

Yerli otomobil

Ulaştırma alanında, yerli otomobille ilgili proje hızla ilerliyor. İmzaları attık ve çalışmalar devam ediyor. Yerli otomobilimizi yapacağız.

İstanbul – İzmir Otoyolu

İstanbul İzmir otoyolunun tamamını önümüzdeki yılın sonuna kadar hizmete açıyoruz.

Otoyol ve tüneller

Geldik bir yere, yeni havalimanımızın da ulaşımına katkıda bulunacak Kuzey Marmara otoyolunun çok büyük bir bölümünü önümüzdeki yıl tamamlıyoruz. Ve 29 Ekim’de üçüncü havalimanını açıyoruz. 1915 Çanakkale Köprüsü’nün de içinde yer aldığı, Tekirdağ Balıkesir otoyolunun tamamını 2022’ye kadar bitirmeyi hedefliyoruz. Menemen Çandarlı otoyolunun inşası başladı. Mersin – Taşucu otoyolunun ihalesi birkaç ay içinde o da yapılıyor. Ayrıca Ankara – Delice, Burdur – Alanya, Denizli – Antalya otoyolları 2023 perspektifimizde yer alan projeler arasında yer alıyor. Ovit tünelini bu yıl, Zigana Tüneli’ni önümüzdeki yıl açıyoruz. Cudi Tünelleri beton kaplama aşamasına geldi. Ordu çevre yolundaki 4 tünelden ikisi bitti. Zara – Suşehri arasındaki tüneli önümüzdeki yıl hizmete açmayı planlıyoruz. Erzurum – Bayburt arasındaki tünelde ışığı önümüzdeki yıl göreceğiz.

Tabi tünel deyince 3 katlı büyük İstanbul tünelini saymadan geçmek olmaz. Denizin altından üç katlı tünel. En altı raylı sistem, onun üstündeki iki kat lastikli sistem. Dünyada bir ilk olacak bu projenin raylı bölümüyle İstanbul’daki 9 raylı sistemi birbirine entegre ediyoruz.

“Kanal İstanbul, dünya çapında dev bir proje”

Kanal İstanbul sadece ülkemiz için değil dünya çapında dev bir proje. Daha önce sözünü verdiğimiz, maalesef sözü gecikmeli olarak uygulamaya girecek bir proje. Yeni dönemde inşallah start vererek bu işi halledeceğiz. Karadeniz ve Marmara’yı 45 km’lik kanalla birbirine bağlayacak proje tüm bölgeyi değiştirecek bir projedir. Finansman modeli konusunda da önemli görüşmeler yaptık.

Hızlı tren yaygınlaşacak

Hızlı tren hatları da bir başka önemli ulaşım projemizdir. Ankara, İstanbul, Eskişehir, Konya’nın yanında İzmir, Mersin, Sivas, Kayseri, Bursa hızlı tren hatlarındaki çalışmalar sürüyor.

İstanbul 3. Havalimanı

İstanbul’da inşası bitmek üzere olan yeni havalimanımız Türkiye’nin prestij eserlerinden biridir. İnşallah 29 Ekim tarihinde hizmete açıyoruz. Rize Artvin, Bayburt Gümüşhane, Yozgat, Karaman, Çeşme Alaçatı, Batı Antalya havalimanlarını da birkaç yıl içinde tamamlamayı hedefliyoruz.

Enerji

Enerjide Ilısu Barajı gerçekten dev bir proje. Bu yıl su tutmaya, önümüzdeki elektrik üretmeye başlayacağımız bu projenin maliyeti 9 milyar liradır. Yusufeli Barajı 2020 yılında su tutmaya başlanacaktır.

Azerbaycan ile hayata geçirdiğimiz TANAP’ın açılığını inşallah 12 Haziran’da yapıyoruz.

Rusya ile birlikte yürüttüğümüz Türk Akım Doğalgaz Boru Hattı projesinde önümüzdeki yıl gaz akışının başlamasını bekliyoruz.

Mersin Akkuyu’da ülkemizin ilk nükleer güç santralinin inşası sürüyor. Bu santralin ilk ünitesini 2023’te devreye almayı planlıyoruz. Sinop’taki santral ile ilgili çalışmalar sürüyor.

Güneş ve rüzgar enerjisi konusunda çok önemli çalışmalar başlattık.

Çevre

Hiçbir büyük şehrimizin içme suyu sıkıntısı çekme ihtimali kalmayıncaya kadar çalışmaları sürdüreceğiz.

Ergene havzasındaki sanayi tesislerini ve organize sanayi bölgelerini aynı çatı altında topluyoruz. Bunların atık sularını bertaraf edecek tesisin inşasına başladık. Çerkezköy bölümünü bu yıl, ergene hattını önümüzdeki yıl tamamlamayı planlıyoruz.

Nüfusu 25 binin altındaki yerleşim yerlerinin içme suyu ve kanalizasyon projelerine yüzde 50 hibe vermeye devam edeceğiz.

Millet bahçeleri

Şimdi geliyorum bu seçimlerin en önemli projesine. İstanbul başta olmak üzere, merkezi bölgelerde eski statlar bunları millet bahçelerine dönüştürüyoruz. Bunların da en önemlisi yeni yerine 29 Ekim’de taşınacak olan Atatürk Havalimanı’nın tamamında kuracağımız millet bahçesi. Artık orası havalimanı olmaktan çıkacak, orayı tamamen aynen bir Central Park gibi, bir Hyde Park gibi bu hale dönüştüreceğiz. Ve onların hepsinden çok daha büyük olacak. Yaparsa AK Parti yapar. Başakşehir, Maslak, Pendik ve Bakırköy’de de bunlara ilaveten yapılacak olan millet bahçelerimiz var.

İstanbul’un farklı bölgelerinde 30 tane daha yeşil alan tesis ediyoruz.

Ankara’da mevcut AKM alanını, İzmir’de Eskişehir’de… İzmir’de biliyorsunuz değişen statlar var ya aynı şekilde bu tür parklar yapacağız. Eskişehir’de eski Eskişehir stadını artık ne yapıyoruz? Orayı da bir millet bahçesi yapıyoruz. Bursa’da eski stadın yerine aynen orada da bir millet bahçesi yapıyoruz. Trabzon’da eski avni aker stadının yerine orada da yapıyoruz. Gaziantep’te de millet bahçesi yapıyoruz. Adana’da Mersin’de Samsun’da Malatya’da yapıyoruz. Eski statların yerini millet bahçeleri haline çeviriyoruz. Şimdi soruyorum kimmiş çevreci? Çevreciler çıkıyor ortaya, bugüne kadar milyarlarca fidan diken bir iktidarız biz.

ARGE’den haberleşmeye, bölgesel kalkınmadan sosyal destek programlarına kadar daha pek çok projemiz var. Sadece özetin özeti mahiyetinde konulara değinerek özet de olsa seçim beyannamemizi anlatmak oldukça uzun sürdü. Tüm detaylar orada var. Sizlerden bu perspektifi hazmetmenizi, seçim çevrenizdeki vatandaşlarınıza çok iyi anlatmanızı istiyorum. AK Parti’nin en büyük gücü milletiyle olan bağı ve bunun bir parçası olan millete yaptığı hizmetlerdir. Bizimle yarışabilecek hiçbir parti yoktur. Varsın öteki adaylar yalanla iftirayla vakit geçirsin. Siz yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı milletimize anlattığınızda hepsinin önünde bir defa göreceksiniz. Eğitimde neler yaptık, sağlıkta, enerjide neler yaptık bunları anlatacağız. AK Parti milletvekili adayı olmak size çok büyük sorumluluklar yüklüyor. AK Parti milletvekili adayları, duruşu olan, bakışı olan, aşkı ve davası olan insanlardır. Unutmayınız sizler aynı zamanda büyük medeniyet davasının temsilcisisiniz.

AK Parti Seçim Beyannanemesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vaatleri

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantıdaki konuşmasından satır başları:

Aynı yoldan geçmişiz biz, aynı sudan geçmişiz biz. Yazımız bir kışımız bir, aynı dağın yeliyiz biz. Şarkılar bir, türküler bir, hep beraber söyleriz biz. Halaylar bir, horonlar bir, aynı sazın teliyiz biz. Gönüller bir, dualar bir, bir Allah’ın kuluyuz biz. Hasbahçemiz yurdumuzdur, aynı bağın gülüyüz biz.

Aynı yoldan geçtiğimiz, aynı sudan içtiğimiz, aynı şarkıları söylediğimiz; gönüllerimiz ve dualarımız bir olan siz değerli milletvekili adaylarımızı sevgiyle selamlıyorum. Bizleri bu salonda ve ekranları başında takip eden milletimin her bir ferdini, el kalbi duygularımla selamlıyorum.

Ülkemizin dört bir yanında, iş yerinde, atölyesinde, bahçesinde, tarlasında helal rızkının peşinde koşan kardeşlerimizi selamlıyorum. Ayaklarının altına cenneti serildiği analarımızı, yârimiz olan, evladımız olan, kardeşimiz olan kadınlarımızı selamlıyorum. Geleceğimizin teminatı olarak gördüğümüz, bunun için de eğitimden siyasete her alanda önlerini açtığımız gençlerimizi selamlıyorum. Şu mübarek ramazan günü, rabbimden milletimizi ve dünyadaki tüm mazlumları korumasını, esirgemesini, güvene huzura eriştirmesini niyaz ediyorum.

“AK Parti, Kasım 2002’den beri her seçimden birinci çıkmış bir partidir”

Sizler AK Parti’nin 24 Haziran’da yapılacak seçimlerindeki milletvekilleri adayı sıfatıyla, milli iradenin temsilciğine talip olarak bu kutlu yolculuğa çıktınız. Ülkemize hizmet için hep beraber çıktığımız bu yolculuğu inşallah hayırlısıyla menziline ulaştıracağız. AK Parti 2002 Kasım’ından beri girdiği her seçimden birinci çıkmış bir partidir. Ancak bizim için bu yeterli değildir. Biz aynı zamanda Meclis’te, ülkemizi hedeflerine ulaştırabilecek bir çoğunluğa sahip olmak için, bunun için de mücadele ediyoruz.

2002 yılındaki seçimlerde yüzde 34 oya ulaşarak, parlamentonun yüzde 63’ünü alarak iktidar olduk. Bu oran ülkemizin yakın tarihindeki en büyük başarıydı. 2007 seçimlerinde bu oranı yüzde 47’ye çıkardık. Ve yine tek başımıza iktidar olduk. 2011 seçimlerinde yüzde 50 seviyesine kadar ulaştık. Tek başına iktidar olarak yola devam ettik. 7 Haziran’da yüzde 41 oy oranına rağmen tarihimizde ilk defa Meclis’te çoğunluğu sağlayamadığımız bir seçim yaşadık. Biz tek başımıza hükümet kuramadık, ama diğer partiler de çoğunluğu sağlayıp milletimizin karşısına çıkamadılar. Bunun üzerine 2015’te seçimleri yeniledik ve yeniden yüzde 49,5’luk oy oranıyla tek başımıza iktidara geldik.

Ayrıca 10 ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde ve 16 Nisan halk oylamasında yüzde 52’lik oy oranlarına ulaşmıştık. Tabi 2007 yılında bir cumhurbaşkanlığı seçim kriziyle karşılaştık. Ardından Gezi olaylarıyla başlayan 17-25 aralık emniyet yargı darbe girişimiyle süren bölücü örgütün çukur eylemleriyle kanlı bir hale dönüşen ve nihayet 15 Temmuz’daki darbe girişimiyle zirveye ulaşan bir süreci de hep birlikte yaşadık.

“24 Haziran’da Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 50’nin çok üzerinde bir oy ile kazanmayı hedefliyoruz”

Tüm bu saldırıların üstesinden sadece sadece milli iradeye olan bağlılığımız ve güvenimiz sayesinde geldik. Bizler işte böyle bir mirasla ve vakit Türkiye vakti diyerek yola çıkıyoruz. 24 Haziran’da Cumhurbaşkanlığı seçimini yüzde 50’nin çok üzerinde bir oy ile kazanmayı hedefliyoruz. Milletimizin en az yarısının desteğini alarak TBMM’de de güçlü bir grup kurmamız gerekiyor. Bunların yolu da yine milletimizle olan gönül bağımızı güçlü tutmaktan geçiyor.

Cumhurbaşkanı adayı olarak şahsım, milletvekili adaylarımız sizlerle el ele vereceğiz. İnşallah her iki seçimden yüzümüzün akıyla çıkacağız.

Biz seçimlerde milletimizin karşısına hiçbir zaman eli boş çıkmadık. Milletimizin huzuruna hep bir yanımızda önceki hükümetlerimiz döneminde yaptıklarımız, diğer yanımızda bir sonraki dönemde yapacaklarımız olduğu halde çıktık. Şimdi bu seçimlerde ne yapıyoruz? 6 Mayıs’ta İstanbul’da seçim manifestomuzu milletimize açıkladık. Bugün güçlü Meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye başlığıyla hazırladığımız seçim beyannamemizi ‘yaparsa yine AK Parti yapar’ diyerek milletimizin takdirine sunuyoruz. Öncelikle size beyannamemizin giriş kapısı mahiyetindeki gelecek vizyonumuz bölümünü paylaşmak istiyorum.

Dijitalleşme konusuna özel önem

Bugün tüm dünyada her alanda baş döndürücü hızda bir değişim yaşanıyor. Bir yandan teknolojik dönüşümler yaşanırken, diğer yandan sosyal ve kültürel alanda yeni eğilimler gözleniyor. Uyum sağlayanlar kazanırken, geri kalanlar ise eskisinden çok daha fazla bedeller ödüyor. Biz dünyadaki eğilimleri, oluşan fırsatları yeniden şekillenen ilişkileri dikkatle analiz ederek bir yol haritası ortaya koyuyoruz. Yeni dönemin ayırt edici vasıflarından biri olan dijitalleşmeye özel önem veriyoruz. Dijital Türkiye vaktinin geldiğine inanıyoruz. Yeni hükümet sistemiyle bu vizyonumuzu daha da güçlendirerek Türkiye’yi iş dünyamızın, iş kadınlarımızın küresel ölçekte söz sahibi olduğu bir ülkeye dönüştüreceğiz. 2023’e 5 kala kendimize ufuk çizgisi olarak belirlediğimiz 2053 ve 2071’e doğru emin adımlarla yürüyoruz. Yüksek ve sürdürülebilir bir ekonomik büyüme sağlayacağız. Dünya ekonomisinden aldığımız payı yüzde 1,5 düzeyine taşıyacağız.

Korumacılık eğiliminin küresel düzeyde yükseldiği bir ortamda, geçici rüzgarlara kapılmayıp dışa açık, rekabetçi, serbest piyasayı esas alan ekonomik yapımızı güçlendirerek yola devam edeceğiz.

Coğrafyamızın, dinamik genç nüfusumuzun tüm avantajlarını kullanarak ülkemizi bilgi üreten, katma değere dönüştüren bir güç haline dönüştüreceğiz.

Üretim biçimimizi, en önemli rekabet unsuru haline gelen yenilikçiliğe dayalı bir yapıya dönüştüreceğiz. Bilgiye dayalı eğitim, büyümemizin belirleyici gücü olacaktır. En büyük servetimiz dinamik nüfusumuz ve gençlerimizdir. Gelişmiş ülkelerin gıptayla baktığı genç nüfusumuzun sunduğu fırsat penceresini ekonomik büyüme açısından en iyi şekilde değerlendireceğiz. Gençlerimizle küresel ölçekte yeni başarı hikayeleri yazacağız.

Kalkınma hedefimiz çerçevesinde kadınlarımızın kalkınma sürecine daha aktif katılımını desteklemeye devam edeceğiz. Bir yandan kadın girişimciliğini güçlendirirken, diğer yandan kadınların iş gücüne katılma oranını 2023 sonunda yüzde 40’ın üzerine çıkaracağız.

Alt orta gelir durumunda olan ülkemizi üst-orta gelir grubuna yükselttik. Yeni hedefimiz ülkemizi yüksek gelirli ülkeler ligine taşımaktır. Türkiye’de bu güç var. Kapsayıcı bir ekonomik büyüme anlayışı içinde, ekonominin nimetlerini daha adaletli şekilde tüm toplumsal kesimlere paylaştıracağız. Gelir dağılımını iyileştirirken, bölgeler arası dengesizlikleri azaltacağız.

Demokratik standartları yüksek bir ülke olma yolunda…

Çalışma istek yetenek ve becerisine sahip herkesin üretime katkıda bulunduğu, demokratik standartları yüksek bir ülke olma yolunda kararlılıkla ilerleyeceğiz.


Küresel düzeyde ekonomik ve sosyal gelişmeleri şekillendirmesi beklenen alanlardaki teknolojik gelişmelere yoğunlaşacağız. Teknolojinin her alanında yetkin bir ülke haline geleceğiz. Aynı zamanda insanımızı zihni ve fiziki becerilerinden faydalanabileceğimiz yeni alanlarda istihdam edeceğiz. Milli gelirden araştırma geliştirmeye ayırdığımız kaynaklarımızın payını yüzde 2’nin üzerine çıkararak imalat sanayimizde yüksek teknolojili üretimin payının hâkim olduğu ekonomik bir yapıya sahip olacağız.

Girişimci ve yenilikçi bir anlayışla özel sektörün rolünü güçlendireceğiz. Küçük ve orta boy işletmeler başta olmak üzere rekabetçi bir ortamda oluşturacağımız özgün projelerle küresel ölçekte tanınan çok sayıda girişimcisi ve markası olan bir ülke konumuna yükseleceğiz. Kamuda ve özel sektörde kurumsal kaliteyi artırmış bir Türkiye hedefliyoruz. Sadece ulusal düzeyde değil, uluslararası düzeyde de hizmet verebilecek nitelikte mega projelerimizi birer birer hayata geçirmeyi sürdüreceğiz. Ülkemizi, eğitim, sağlık, bilgi, enerji, savunma sanayii, lojistik ve ticarette yerli milli üretimle dünyada söz sahibi olan bir ülke haline dönüştüreceğiz.

Akıllı ve yeşil kent projeleri

Özellikle savunma sanayiinde özellikle önümüzdeki dönemde Türkiye kendi ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayacak, dünyanın önde gelen ihracatçı arasına girecektir. Siber alanda da organizasyon kabiliyetini geliştireceğiz. Ülkemiz için vazgeçilmez olan enerji ve gıda güvenliği alanlarında uluslararası standartlarda en üst düzede tedbirleri hayta geçireceğiz. Akıllı ve yeşil kent projeleriyle şehirlerimizi daha yaşanabilir hale kavuşturacağız. Gelecek nesillerimize, medeniyetimizin izlerini bulacakları iftihar edecekleri kimliği olan şehirler bırakacağız. Eğitim kültür ve sanatta yenilikçi ürün veyaklaşımlarla tüm insanlık için değer üretmeye, yeni yeni atılımlar yapmaya devam edeceğiz.

Ülkemiz özellikle gelişmekte olan ülkelerin sıkıntı ve beklentilerini dile getirmede önemli bir rol üstleniyor. Avrupa Birliği başta olmak üzere farklı bölgesel yapılarla ekonomik ve siyasi ilişkilerimizi güçlendireceğiz. Milletimizle birlikte bölgemizdeki ve tüm dünyadaki dost ve kardeş milletlerin daha fazla refaha kavuşmasını istiyoruz. Bunun için gereken işbirliğini daha da sıkılaştırarak katma değerin bu coğrafyalarda üretilmesi için gereken adımlarını atacağız.

Türkiye bugün olduğu gibi gelecekte de demokrasi ve adaleti sadece kendi insanı için değil tüm insanlık için istemeye devam edecektir. “Dünya 5’ten büyüktür” çağrımızı kararlılıkla ifade etmeyi sürdüreceğiz.

“Meclis’in itibarı en çok AK Parti iktidarları döneminde arttı”

Seçim beyannamemizin ikinci kısmını yeni yönetim modelimiz oluşturuyor. Milletimiz 24 Haziran’da bir sandıkta kendini temsil etmek üzere, Meclis’ göndereceği milletvekillerini, diğer sandıktan kendini yönetecek cumhurbaşkanını seçecek. Yeni dönemi güçlü Meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye olarak ifade ediyoruz. İnşallah bağımsız güçlü, tarafsız yargıyla da inşallah demokrasimizi sağlam temeller üzerine oturtuyoruz. Meclis’te Cumhurbaşkanı ne kadar ahenk ve işbirliği içinde çalışırsa Türkiye o kadar kazanacaktır. 24 Haziran’da cumhurbaşkanlığını kazanmak kadar, çoğunluğu elde etmeyi de önemli görüyoruz. Meclis’in itibarı en çok AK Parti iktidarları döneminde artmıştır. Partilerin aralarındaki kavgalar sebebiyle millete hizmet edemez hale gelmiş Meclis’imizi en büyük reformlara imza atan bir kurum haline dönüştürdük.

Yeni dönemde Meclis’i daha güçlü bir yere taşımakta kararlıyız. Mevcut sistemde meclis kanun tasarılarını hazırlayan, hükümetin gölgesi altında kalıyordu. Yeni sistemde ise, cumhurbaşkanı bütçe dışında Meclis’e kanun teklif edemiyor. Böylece kanun yapma yetkisini tek başına ve sadece milletvekillerine vererek Meclis’i gerçek gücüne biz kavuşturduk. Meclis’in hükümeti denetleme yetkileri daha da artırılmış, yeni dönemde de sürüyor. Kurulacak hükümet ise, kararnameler ve diğer düzenleyici işlemlerle tamamen milletimize hizmete odaklanacaktır. Kararların daha hızla alınacağı ve daha etkin uygulanacağı yeni sistem ülkemize çok ciddi zaman maliyeti olan sıkıntıları ortadan kaldıracaktır.

Seçimlerin hemen ardından cumhurbaşkanına bağlı olan kamu yönetimi yenilenecek, reforma tabii tutulacaktır. Bu konudaki devam eden hazırlıklarımızı seçimlerin ardından yürürlüğe sokacağız.

Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı da önem verdiğimiz bir başka husustur. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından, yargıda da vesayet kalıntılarını ortadan kaldırmak için gereken adımları attık. Yargının sadece kendi işiyle uğraşacağı bir sistemi kurma yolunda önemli mesafe kat ettik.

Önümüzdeki dönemde yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını güçlendirmeyi sağlayacak adımları atmayı sürdüreceğiz.

Seçim beyannamemizin üçüncü bölümünde, milletimizle güçlü demokrasi hedefimizi paylaşıyoruz.

Biz demokrasi ile kalkınmayı birbirinin tamamlayıcısı olarak gördük. AK Parti iktidara geldiği günden beri Türkiye’de hakları ve özgürlükleri gerçek anlamda tesis eden, standartlarını sürekli yükselten partidir. Önümüze çıkan sorunlar ne kadar büyük olursa olsun, asla demokrasiden özgürlüklerden haklardan taviz vermedik. AK Parti’nin hak ve özgürlükler konusunda bugüne kadar yaptıklarını saymaya kalksak karşımıza çok uzun bir liste çıkar. 24 Haziran seçimlerinden sonra demokrasimizi geliştirmeye devam edecek Türkiye’yi ekonomide olduğu gibi demokrasi liginde de bir üst sınıfa çıkartacağız.

Şimdi lig dedim de aklıma geldi. 2020 Şampiyonlar Ligi finali İstanbul’da oynanacak.

Cemevlerine hukuki statü

Cemevlerine hukuki statü tanıyacağız. Devletin idari adli düzeninin temel haklar merkeze alınacak şekilde geliştirilmesini sağlayacağız. Yasaklarla mücadelemizi artırarak devam ettireceğiz.

İktidara yürürken ne demiştik? Şu sözümüz vardı. 3 Y ile mücadele sözünü vermiştik. Yasaklar, yolsuzluk ve yoksulluktu. Mücadelemizi sürdüreceğiz.

Ana muhalefetin OHAL’i diline dolaması demokrasimiz bakımından utanç vericidir. Tüm dünyanın bizi darbeler ve terör örgütleri karşısındaki duruşumuz sebebiyle takdir ettiği süreçte, ana muhalefetin böyle bir tavır takınmasını milletimiz unutmayacaktır.

Bizim bir laiklik tanımımız var. AK Parti, dini özgürlüklerin, farklı hayat tarzlarının teminat altına alınması, devletin bütün inanç gruplarına eşit mesafede durması olarak görüyor. Bu çerçevede FETÖ başta olmak üzere, insanlarımızın inançlarını istismar ederek, devlete tasallut eden yapılarla mücadeleyi devam ettireceğiz. Kendi partimizden başlayarak, istişareyi ve katılımcılığı en üst düzeye çıkartmak için çalıştık, çalışıyoruz.

Mahalle ve semt bekçileri yaygınlaşacak

Sivil toplum kuruluşlarının hukuki statülerinden diğer kurumlarla ilişkilerine, mali kaynaklarına kadar tüm işlemlerini şeffaf ve hesap verebilir bir yapıya kavuşturacağız. Yargının milletimizin gözünde hak ettiği saygın yere gelebilmesi için gereken reformları kararlılıkla sürdüreceğiz. Milletimizin adalet talebinin karşılanabilmesi için yargı süreçlerini hızlandırma, kolaylaştırma çalışmalarına devam edeceğiz. Milletimizin huzur içinde yaşayabilmesi için güvenlik konusunda ortaya çıkan yeni durumlara karşı gereken tedbirleri süratle alacağız. Mahalle ve semt bekçilerini yaygınlaştırarak tüm sokaklarımızı huzurlu hale getireceğiz.

Türkiye, ülkemizdeki nüfusun gen havuzunu çıkaracak ve kişiye dayalı tıp uygulamalarını da geliştireceğiz.

Gençlerimize sadece güvenmekle kalmıyor. Aynı zamanda onlara her alanda en iyi geleceği hazırlamaya çalışıyoruz. Nitelikli eğitimle gençlerimizin sadece iş değil, aynı zamanda kariyer sahibi olmalarını da hedefliyoruz. Lisans, yüksek lisans ve doktora programlarında yurt dışı eğitim imkanlarını artırarak, dünyayı bilen, oradaki birikimleri ülkemize taşıyacak bir kuşak yetiştirmeye çalışıyoruz.

“Siyasette gençlerin önünü açan biz olduk”

Bir dönem Türkiye’nin en önemli sorunu olan üniversite ve yurt konusunda attığımız adımları taçlandıracak projeleri yeni dönemde hayata geçireceğiz. Siyasette gençlerin önünü açan biz olduk biz. Seçilme yaşını önce 25’e şimdi de 18’e düşürerek gençlerin enerjisini siyasete daha fazla yansıtmayı amaçlıyoruz.

Kadınlarımızı hayatın her alanında hak ettikleri yere getirme konusunda gerçekten çok önemli mesafe kat ettik. Siyasetten bürokrasiye, kültür ve sanattan sivil toplum faaliyetine kadar kadınların etkin birere fert olarak süreçlere katılımını artırmayı sürdüreceğiz. Kadınlarımızın mağduriyetine yol açan sorunlarla mücadeleyi de devam ettireceğiz. Milletimizin omurgası olarak gördüğümüz ailenin güçlendirilmesi, çocuk sayımızın artırılması, sosyal politikalarımızın ana eksenini oluşturuyor. Çocuklarımızın insani ve ahlaki değerlere sahip, bilinçli, saygılı kendine güvenen fertler olarak yetiştirilmesini sağlayacağız.

Yaşlılar ve engelliler

Hedefimiz günlük 4,3 doların altında bir harcama ile yaşamak zorunda kalan kimse bırakmamaktır. Yaşlılarımıza ve engellilerimize yönelik çok önemli projelerimiz var.

Sağlıklı bir toplumun önemli bir aracı olan sporu, altyapısı ve insan kaynağı ile geliştirmeyi sürdüreceğiz.

Türkiye, dünyanın en gelişmiş sosyal güvenlik sistemine sahip ülkelerinden biridir. Özellikle emeklilerimize kurban ve ramazan bayramlarında 1000’er lira ikramiye vererek bu mübarek günlerde onlara önemli bir destek sağlıyoruz.

Ekonomi vaatleri

Bizim ekonomideki başarımızın sırrı güven ve istikrar iklimini sağlayabilmiş olmamızdır. Yeni dönemde de güven ve istikrarı güçlendirmek için çalışacağız. Mali disiplin ve finansal istikrar konusunda en küçük taviz vermeyeceğiz. İhracatıyla istihdamıyla yatırımlarıyla büyümeyi destekleyecek her adımı kararlılıkla sürdüreceğiz. Dijital dönüşüme hız vereceğiz. Yüksek katma değerli sektörlerin ekonomimiz içindeki payını artırarak, rekabet gücümüzü yükselteceğiz. Üretimimizin ve ihracatımızın ithalata olan bağlılığını azaltacağız.

Enflasyonla mücadele konusunda yeni ve çok ciddi önlemleri seçimden hemen sonra yürürlüğe koyacağız. Son dönemde bir parça yukarı hareketlenen enflasyon sorununu ülkemizin gündeminde çıkarmakta kararlıyız. Cari açığı yapısal sorun olmaktan çıkartıp kalıcı şekilde düzelteceğiz. Böylece dış kaynak ihtiyacını azaltarak ekonomimizi daha dayanıklı hale getireceğiz.

Stratejik sektörler

Bilim teknoloji ARGE konusunda başlattığımız çalışmaları milli teknoloji hamlesiyle yeni bir boyuta taşıyacağız. Antarktika’da kuruluş hazırlıklarını başlattığımız Türk Bilim Üssü’nü önümüzdeki yıl faaliyete açıyoruz. İmalat sanayiimizi daha yüksek katma değer üreten küresel rekabet gücünü kazanmış bir yapıya dönüştüreceğiz. Yüksek teknolojiye dayalı yatırımlar için kurulan 6 endüstri bölgesine 15 tane daha ilave edeceğiz. Ülkemizin en büyük liman projesinin uygulandığı bölgeyi, yüksek ve orta teknolojili yatırımlar için üretim merkezi haline getireceğiz.

Enerji, sağlık, havacılık, uzay, otomotiv, raylı sistemler, bilişim sektörleri gibi öncelikli alanlarda teknolojik ürün yatırımlarını destekleyeceğiz. Türkiye’nin otomobil projesini hızla hayata geçireceğiz. Deniz taşımacılığında gemi filomuzu hızla yenileyeceğiz.

Silahlı ve silahsız İnsansız Hava Araçları (İHA)

Yaşadığımız tecrübeler savunma sanayinde güçlü olmadan hedeflerimize ulaşamayacağımızı göstermiştir. Teknolojik dönüşüme liderlik eden yatırımlara öncelik veriyoruz. Silahlı ve silahsız İHA’lar konusunda elde ettiğimiz başarı bize güç ve moral vermiştir. İşte Afrin’de bunu yaşadık, Cerablus’ta bunu yaşadık. Özel sektörün savunma, havacılık ve uzay anlamında daha etkin hale gelmesi gerekiyor. ALTAY milli tankı seri üretim haline geldi. Bu çalışmaları yeni dönemde hızla sonuçlandırıp, ticari kullanım aşamasına getireceğiz. İnsansız savaş uçakları konusunda ARGE çalışmaları başlatacağız. Açık denizlerde de görev yapabilecek havuzlu çıkartma gemisini tamamlayarak donanmamıza dahil edeceğiz.

Türkiye Uzay Ajansı

Uzayda bayrağımızı temsil edecek çalışmaları yürütecek uzay ajansımızı bu yıl kuruyoruz. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızı mümkün olan en üst seviyede değerlendirmeyi hedefliyoruz. Doğalgaz kullanmayan ilimiz ve büyük ilçemiz kalmayacak. Yerli kömürü elektrik üretiminde en iyi şekilde değerlendireceğiz.

Bor başta olmak üzere ülkemizin sahip olduğu değerli hammaddeleri en etkin şekilde kullanma çalışmalarına devam edeceğiz.

Hedefimiz 2023 yılında tarımsal milli gelirimizi 150 milyar dolara, tarımsal ihracatımızı da 50 milyar dolara çıkartmaktır.

Sertifikalı tohum

Tarıma dayalı ekonomik yatırımları yüzde 50 hibe ile desteklemeyi sürdüreceğiz. Dikey tarım gibi modern teknikleri yaygınlaştıracağız. Sertifikalı tohum kullanımına destek vereceğiz. Sudan’da kiralanan tarım arazisini girişimcilerimize açacağız. Hayvan varlığımızı artırarak kırmızı et tüketiminde kendi kendine yeten bir ülke haline geleceğiz.

Ulaştırma, AK Parti iktidarlarının çok başarılı olduğu alanlardan birisidir. Otoyol ağımızı iki katına çıkartacağız. Bölünmüş yol ağımızı 26 bin km’ye çıkarttık bunu da 36 bin 500 km’ye ulaştıracağız. Havacılık ve denizcilik sektörlerinde ülkemizi dünyanın en önemli transit merkezi haline getireceğiz. Kent içi ulaşımda yerel yönetimler raylı sistemleri daha fazla kullanacak. İstanbul ile birlikte 9 yeni havalimanını daha hizmete alacağız. 2020- 2021 yıllarında iki yeni uyduyu daha uzaya göndereceğiz.

Çevre, şehircilik ve yerel yönetimler

Sürdürülebilir, kapsayıcı ve dengeli kalkınma yaklaşımımız çerçevesinde ülkemizin her ferdini ve bölgesini kuşatacak bir vizyonu hep birlikte hayata geçireceğiz. Çevre sorunlarına ve iklim değişimlerine karşı alınacak tedbirleri gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzun bir gereği olaram görüyoruz. Başlattığımız sıfır atık projesiyle dünya çapında bir model ortaya koymayı amaçlıyoruz.

Ülke çapında korunan alanlarımızın sayısını 653’e çıkartacak, buralarda kuracağımız altyapı ve vereceğimiz hizmetlerle 135 milyon ziyaretçiyi ağırlayacağız. ÇED süreçlerinin daha etkin kullanımını uygulanmasını temin edeceğiz. Su havzalarının tamamını koruma altına alacağız. Taşkın koruma tesislerimizin sayısını 2 katından fazla artırarak 10 bine çıkartacağız. Orman alanlarımızın büyüklüğünü 233 milyon dekara çıkaracağız.

Tarihimizden aldığımız ilhamla insanın aynası olarak gördüğümüz şehirlerimizi karakter sahibi mekanlarla, estetik huzurlu ve güvenli hayat alanlarına dönüştürmekte kararlıyız. İnsanı merkeze alan, kültürün sanatın yeşilin vazgeçilmez parçaları olduğu şehirler kurmak ve yaşatmak istiyoruz. İstanbul başta olmak üzere marka değeri yüksek olan şehirlerimizi cazibe merkezi haline dönüştüreceğiz. Yerel yönetim reformu gerçekleştirerek belediyelerin icracı gücünü artıracağız.

Dış politika ve milli güvenlik

Dış politikada hakkaniyet eksenli yaklaşımımızı devam ettireceğiz. Öncü bir ülke haline getirdiğimiz Türkiye’yi bölgesel ve küresel düzeyde daha da güçlendireceğiz. “Dünya 5’ten büyüktür” çağrımızı her platformda tekrarlayacağız. Boşuna ‘one munite’ demedik. Boşuna ‘dünya 5’ten büyüktür’ demedik. Bunlar bizim dış politikamızın eksenini oluşturdu. Avrupa Birliği üyeliği için kazan-kazan esasına göre süreci işletmekten vazgeçmeyeceğiz. Rusya ile ilişkilerimizi daha da geliştireceğiz. Balkan ülkeleriyle daha yakın ilişkiler sürdürmeye devam edeceğiz. KKTC’yi siyasi ve ekonomik olarak destekleyecek adada adil bir çözüme ulaşılması için çaba göstermeye devam edeceğiz.

Filistin halkı kendi özgür vatanlarına kavuşana, ilk kıblemiz Kudüs barışa varana kadar çaba göstermeye devam edeceğiz. Irak’ta kalıcı istikrar ve güvenliğin sağlanmasına yönelik gayretleri sürdüreceğiz. Kuzey Suriye’yi teröristlerden temizleyeceğiz. Ve oranın vatandaşları topraklarına dönecek. Ülkemizdeki Suriyeli kardeşlerimizin güvenliğini sağladığımız bölgeye dönüşlerini teşvik edeceğiz. Afrika’da her alanda daha etkin şekilde yer almak için çaba göstereceğiz.

Ek gösterge


Şimdi önemli bir konuya geliyorum. Bu vesileyle, polis, öğretmen, hemşire ve din görevlilerimize bir müjde vermek istiyorum. Polislerimizin öğretmenlerimizin hemşirelerimizin din görevlilerimizin ve diğer idarecilerimizin emeklilik ek göstergelerini 3600’e çıkaracağız. Buradaki adaletsizliği inşallah gidermiş oluyoruz. Böylece ülkeleri ve milletleri için fedakarca çalışan bu kamu görevlilerimizin emekliliklerinde de verdikleri hizmetlerin karşılığın alabilmelerini temin ediyoruz.

Adil Gür 24 Haziran seçim anketi sonuçları: Son anketler


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.