CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin 5 temel sorunu olarak tarif ettiği ekonomi, demokrasi, eğitim, toplumsal barış ve dış politika üzerine kurgulanan 24 Haziran Seçim Bildirgesi’ni açıkladı. Beyannamede ekonomiye yönelik önemli vaatlerin yer alması dikkat çekti.
Toplantıda 24 Haziran seçimleri bildirgesinin yanı sıra CHP’nin 600 milletvekili adayının da tanıtımı yapılıyor. Toplantı salonunda ayrıca CHP’nin seçim sürecinde kullanacağı seçim şarkıları da çalındı. CHP cumhurbaşkanı seçimi için ‘hepimizin cumhurbaşkanı’, milletvekili seçimi için ‘millet için geliyoruz’ sloganlarını kullanılıyor.
CHP’nin Seçim Bildirgesi’ni Kemal Kılıçdaroğlu açıkladı
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Haziran’da yapılacak seçim için partisinin beyannamesini açıkladı. Milletvekilleri adaylarının da tanıtıldığı toplantıda beyanname, Türkiye’nin beş temel sorununa acil çözümler olarak duyuruldu. “Türkiye demokrasi istiyor” diyen CHP lideri, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan AKP seçim bilgirgesinin “Ranta dönük” olduğunu söyledi.
‘Millet için geliyoruz’ başlıklı, 230 sayfadan oluşan bildirgede Türkiye’nin beş temel sorununun hak, hukuk, adalet, eğitim, ekonomi, toplumsal barış ve dış politika olduğu belirtildi.
CHP Seçim Bildirgesi: tamamı için tıklayın
CHP ‘hak, hukuk, adalet’ başlığında OHAL’in kaldırılması ve ‘tek adam rejiminin’ son bulmasını vaat ederken, ekonomi başlığında da Aile Sigortası ve asgari ücretin yükselmesini vaat etti. Beyannamede ‘Nevruz’un resmi tatil olması vaat edildi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin seçim beyannamesini açıkladı. Kılıçdaroğlu Ankara’da bir otelde düzenlenen toplantıdaki konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
CHP hak, hukuk, adalet partisidir. CHP, çok partili yaşamı bu ülkeye getiren partidir. Cumhuriyet Halk Partisi hakça düzen diyenlerin partisidir. CHP birlikte yürüyen, kavgasız yürüyenlerin partisidir. Bugün hepimize tarihi bir görev düşüyor. Türkiye, huzur istiyor, Türkiye tek adam rejimi değil, demokrasi istiyor. Mafya devleti değil, haktan yana devlet istiyor.
“Bu düzenden sadece rantiyeciler memnun”
Türkiye’yi bölgesinde lider yapma kararlılığındayız. En sorunlu alanlardan biri ekonomidir. TL’nin nasıl eridiğini hep birlikte gözlemliyoruz. TL, dünyanın en büyük değer kaybeden paralarından biri oldu. Türkiye’yi nasıl lider yapacağız, eriyen TL ile mi yapacağız? Çiftçi hayatından memnun değil, emekli memnun değil, işçi memnun değil, işsiz hiç memnun değil. Varlık için yoksulluk yaşayan bir Türkiye ile karşı karşıyayız.
Kendisini yakan işçi,çiftçi, intihar eden sanayici ve esnaf bunlara bakınca işlerin yolunda gitmediğini görüyoruz. Bu düzenden kim memnun değil? Bu düzenden memnun olan tek bir sınıf var, o da rantiyeciler sınıfı. Kendisini yakan ,intihar eden rantiyeci var mı? Bu düzeni değiştirmenin sorumluluğu hepimize düşüyor. Bana düşüyor, Muharrem İnce’ye düşüyor. İşçiye, esnafa düşüyor.
Türkiye’yi bölgesinde lider yapma kararlılığındayız. En sorunlu alanlardan biri ekonomidir. TL’nin nasıl eridiğini hep birlikte gözlemliyoruz. TL, dünyanın en büyük değer kaybeden paralarından biri oldu. Türkiye’yi nasıl lider yapacağız, eriyen TL ile mi yapacağız? Çiftçi hayatından memnun değil, emekli memnun değil, işçi memnun değil, işsiz hiç memnun değil. Varlık için yoksulluk yaşayan bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Kendisini yakan işçi, çiftçi, intihar eden sanayici ve esnaf bunlara bakınca işlerin yolunda gitmediğini görüyoruz. Bu düzenden kim memnun değil? Bu düzenden memnun olan tek bir sınıf var, o da rantiyeciler sınıfı. Kendisini yakan ,intihar eden rantiyeci var mı? Bu düzeni değiştirmenin sorumluuğu hepimize düşüyor. Bana düşüyor, Muharrem İnce’ye düşüyor. İşçiye, esnafa düşüyor.
“İnsani Gelişme Stratejileri Bilgi Politikaları Kurumu’nu kuracağız”
“Eleştirmek kolay, nasıl değiştireceğiz? Şunu toplumun önüne açıkça koyacağız. Ekonomi büyük dönüşüm ve değişime ihtiyaç duyuyor. Bunu değiştirmek zorundayız. 16 yıldır ülkeyi yönetenler bu dönüşümü gerçekleştirebilir mi? Dönüştüremeyeceği açık. Kendi seçim bildirgelerini açıkladılar, dinledim. Onların seçim bildirgeleri ranta dönük, bizim ki üretim ve insana dönük. Siyah ile beyaz kadar fark var. Her yerde bunları anlatacaksınız.
Bu dönüşümü nasıl yapacağız? Hangi ulusa, devlete bakarsanız bakın, büyük dönüşümler planlama ile olmuştur. 50 ila 100 yılı bir ülke planlamış ise, hangi ürünlerin üretileceğini planlamış ise o ülke saygın olur. 16 yıldır ülkeyi yönetenler devlet düzenleme teşkilatını kapattılar. İnsani Gelişme Stratejileri Bilgi Politikaları kurumunu kuracağız. Sanayici katma değeri yüksek ürün üretecek. İnsan odaklı bir strateji oluşturunca geleceği sağlıklı bir biçimde planlayacağız.”
Madem ekonomide katma değeri yüksek ürünler üreteceğiz, şimdiden planlamalıyız. Bu kurumda Türkiye’nin en saygın bilim insanları çalışacak. Bizim bilim insanlarımız, gencecik çocuklarımız geleceği başka ülkelerde arıyorlar. 21. yüzyılda en parlak beyinlerimiz Batılı ülkelere gidiyor. Bu beyin göçünü tersine çevireceğiz.
Dünyanın saygıdeğer bilim adamlarının Türkiye’ye gelmesini sağlayacağız. Burada saygın kurumumuz var diyeceğiz. Sanayiler katma değeri yüksek ürünler üretmek zorundadır. Söz sahibi olmak istiyorsak üretmek zorundayız. Bizim hedefimiz, rüyamız onların göremeyecekleri kadar kapsamlıdır, biz bunu biliyoruz. Dünya sanayide 4.0’ı konuşuyor, biz yol yapıyoruzu konuşuyoruz. Dünyanın hiçbir ülkesinde liderler yol yapıyoruz diye övünmez. Bizim hedefimiz Türkiye’yi bölgesinde 21.yüzyılın lideri yapmaktır.
“Tahsil edilemeyen bütçe geliri 322 milyar lira”
Bu yıl katma değeri yüsek görülen bir madde, 3 yıl sonra eskimiş sayılabiliyor. Hızlı değişim ve dönüşüme ayak uyduran firmalar KOBİ’lerdir. Bütün KOBİ’lere 1 yıl süreli ödediğin vergi primi kadar sıfır faizli kredi vereceğiz. Alacaksın, işini büyüteceksin. Bunu en kısa sürede hayata geçireceğiz. Bu proje hayate geçince, devlet vergi ve sigorta primlerini zamanında toplar. Herkes yatırır, sıfır faizli kredi almak için. Şu an tahsil edilemeyen bütçe geliri 322 milyar lira. Vergini öde, primini öde, ödediğin kadar sıfır faizli kredi veriyorum. Bundan daha iyi bir proje Türkiye tarihinde yazılmamıştır diyorum.
Kayıtdışı ekonomi büyük oranda azalacak. Daha fazla işçi çalıştıracak, daha fazla sıfır faizli kredi için. Katma değeri yüksek ürün üretenler için daha fazla sıfır faizli kredi sağlayacağız. Bunun sonucunda ihracatımız büyüyecek, çok daha fazla döviz geliri elde eden bir Türkiye göreceğiz. En geç 5 yıl içinde Türkiye, orta gelir tuzağını aşacak, en az kişi başı gelir 15 bin dolar olacak.”
“Tarım ile teknolojiyi buluşturacağız”
“Batının egemen güçleri Türkiye’nin tarımını çökerttiler. Şimdi o güçler 81 milyonu biz besleyeceğiz kavgasını veriyorlar. Türkiye’yi bu utançtan kurtaracağız. Çiftçiyi güçlendireceğiz. Fındığı en çok biz üretiyoruz ama biz fiyatını belirlemiyoruz. Sözümüz söz, Karadeniz’de Fiskobirlik’i kuracağız, fındığın fiyatını biz belirleyeceğiz. İnce, 3 liraya mazot vereceğim dedi, biz, 2.35’ten veriyoruz dediler. İnce gitti, traktöre mazotu doldurdu, 5,72’den. Tarım bakanının çiftçiden haberi yok.
Kırsala 40 bin ziraat mühendisi ve veterineri atayacağız.
Tarım ile teknolojiyi buluşturmazsanız verimi gözardı edersiniz. Tarım Teknoloji Liseleri kuracağız. Çiftçiyi yeniden milletin efendisi ilan edeceğiz. Çiftçinin borçlarını sonuna kadar sileceğiz. Sana mazotu düşük fiyattan vereceğiz, sen bunu hakediyorsun. Çiftçiye sıfır faizli kredi vereceğiz. Rantiye 16 yıldır köşeyi döndü, bizim isteğimiz alınterinin köşeye dönmesi. Muharrem İnce’nin de, Kılıçdaroğlu’nun da sözü, tarımda Türkiye’yi dünyanın lideri yapacağız.
“Esnaf Bakanlığı kuracağız”
Çiftçi bankanın önünde kendini yakmayacak, faizleri silinmiş olacak. Şeker fabrikalarını geri alacağız. Esnaf bakanlığı kuracağız. Esnaf yıllardan beri söylüyor, neden bakanlık kurmuyorsunuz diye. Biz de diyoruz, emekten yana diyoruz, seni kira stopajından kurtaracağız. Esnaf Bakanlığı’nı kuracağız.
“Anadolu’yu mahsun bırakmayacağız. Anadolu’yu yeniden kaldırmak, Muharrem İnce’nin de Kılıçdaroğlu’nun da namus borcudur. 2 dev proje ile Anadolu’yu şaha kaldıracağız. Şimdi 6 dakikalık bir filmle bunu izleyelim.”
6 dakikalık bir film izlendi.
Filmde küçük bir çocuk gördünüz, o çocuğun gelişimini sağlamak bizim namus borcumuzdur. O çocuğun önündeki engelleri biz kaldırmalıyız. Bu proje son kuruşuna kadar hesaplanmıştır. Eleştirecekler, nasıl yapacaksınız diye. 16 yılda yapamadınız, 5 yılda yapacağız. bu 2 dev proje, Kafkasların, Balkanların da, Ortadoğu’nun da güvencesi olacak. Oralara da katma değer katacak. Projeyi sadece Türkiye için değil, bölge için üretiyoruz. Hedefimiz bölgesinde 21. yüzyılın lideri yapmak, en saygın hale getirmek. Ekonomide bunları yapacağız.”
“Bunlar boynumuzun borcudur”
Eğitimde neler yapacağız. 1 yıl sonrası için pirinç ek, 10 yıl sonrasını düşünüyorsan meyve ek, 100 yıl sonrasını düşünüyorsan insanı eğit. Bir çin atasözü bunu söylüyor. 16 yılda 14 kez eğitim politikası değişti. Anneler çocuklarının hangi sınava gireceklerini, hangi okula gideceklerini bilmiyorlar. Eğitim bir kişinin dudakları arasına terk edilmiştir. Hızlı değişim ve dönüşüme eğitim ile ayak uydurabilirseniz. Bir ülkeyi geri bırakmak için işgale gerek yok, eğitimi bozmanız yeterli. Eğitimi düzeltmek Muharrem İnce, ki öğretmendir ve Kılıçdaroğlu’nun boynunun borcudur. Anneler, babalar sizlere sesleniyorum, bu ülkenin çocuklarının çoğu niteliksiz okullara gidiyor. Bundan memnun musunuz, memnunsanız verin oyunuzu. Değiliz diyorsanız, yönünüzi CHP’ye çevireceksiniz.
Çocuklara analitik düşünme ve sorgulama ile ilgili bir sistemi kuracağız. Sorunları çözebilecekleri bir eğitim politikası izleyeceğiz. Batılılar, daha çocuk anne karnındayken eğitimi düşünüyorlar. Bütün mahallelerde, ücretsiz kreş açacağız. CHP’li belediyelerin olduğu tüm yerlerde bu var. Bunu Türkiye’ye yayacağız. Çocuk sabah evden çıkacak, okuluna gidecek. Akşam servisine binecek evine gelecek. Sabah kahvaltısı okuldan, öğle yemeği okuldan. Öğretmeni ile bir arada olacak, arkadaşı ile olacak. Aile çocuğunu akşam huzur içinde karşılayacak. Birleştirmiş sınıf uygulamasına son vereceğiz, 21. yüzyıldayız. Rantiye sınıfının eğitim ile sorunu yok, dünyanın parasını kazanıyorlar. Çocuklarını yurtdışına eğitime gönderiyorlar. Garibanın oğlu nereye gidecek? O çocuklara çağdaş eğitimi sağlamak boynumun borcudur, ben bunu yapacağım. Yurtsuz öğrenci kalmayacak, en geç 2 yıl içinde çözeceğiz. Birer, ikişer kişilik odalar. İnternet erişimi olacak. Nitelikli, niteliksiz okul ayrımına son vereceğiz.
“Teknoloji liseleri açacağız”
Teknoloji liseleri açacağız. Bütün OSB’lerde bunu yapacağız. Sigorta primlerini devlet ödeyecek, o çocuklar teknoloji liselerinde katma değeri yüksek ürün üretecekler. Hiçbir fabrika sahibi, ben nitelikli eleman arıyorum, bulamıyorum diyemeyecek. Bir yılda 180 bin öğretmeni atayacağız. Kadrolu, sözleşmeli öğretmen ayıbı var. Bu ayıbı kaldıracağız, öğretmen, öğretmendir. Ne demek sözleşmeli öğretmen? Hiçbir öğretmen, yoksulluk sınıfının altında maaş almayacak. Rantiyeciye para buluyorsun?
Öğretmenlere, polislere, hemşirelere, din görevlilerine 3600 gösterge deyince itiraz ettiler. Meclis’e getirince kabul etseydin. Kararname çıkar, 3600 ek göstergeyi ver, biz de seni alkışlayalım. Neden 24 Haziran’dan sonra? Öğretmenleri toplumun en saygın kişileri yapacağız. Öğretmenleri, devlet memuru kanunundan çıkaracağız, öğretmenlerin ayrı kanunu olacak. Öğretmen toplumda gezerken, herkes onun öğretmen olduğunu bilecek. Bütün öğretmenler, sizin önünüzde saygı ile eğiliyorum. Bütün peygamberler öğretmendir, bu nedenle saygımız sonsuzdur.
“Öğretmenlere 1 maaş ikramiye”
Öğretmenler gününde öğretmenlere birer maaş ikramiye vereceğiz, rantiyeye değil, öğretmene vereceğim. Öğretmen bilim insanı, sanat insanı yetiştiriyor, toplumun saygısını kazanan esnaf, sanatkar yetiştiriyor. Üniversitelerin bilimsel özerkliği olacak, mali özerkliği olacak, yönetsel özerkliği olacak. Bunların olmadığı üniversiteler üniversite değildir. Üniversite yönetiminde öğrenciler söz sahibi olacak. Öğrenci arkadaşım vali oluyor, yönetici oluyor, neden üniversitedeki yönetimde olamayacak. Darbe kurumu olan YÖK’ü kaldıracağız.
İnsan Kaynakları Bakanlığı kuracağız. İnsanlar hayatın her alanında okuyacaklar ve kendilerine yaşam kuracaklar.
“Kürt sorunun çözüm yeri TBMM’dir”
İsterseniz buna Kürt sorunu, isterseniz toplumsal barış sorunu deyin. Bu sorunun çözüm yeri TBMM’dir. 35-40 yıldır bunu çözemeyenler siyasilerdir. İnsana insan olduğu için değer vereceğiz. İnsana saygı duyup, baş tacı yapacağız. Biz hiç kimseyi ötekileştirmeyeceğiz, herkese eşit davranacağız. Ben hangi haklara sahipsem, Hakkari’deki, Rize’deki, Tekirdağ’daki vatandaş da aynı haklara sahip olacak. Bu sorunu kim çözecek? Cevabı çok basit. Bu işi demokrasiye inanan, terörle mücadeleden ödün vermeyecek, birlikte yaşamaya inanan kişiler çözer. 16 yıldır çözemedin, 4 yılda çözeceğiz. 4 temel ilkemiz var. Samimi ve dürüst olunacak. Gizli kişisel bir ajandaya sahip olmayacaksınız. Millete hesabını veremeyeceğiniz vaat ve angajmanlarda bulunmayacaksınız. Millete her aşamada bilgi vereceksiniz. Bütün bunları yaparken demokrasiye inanacaksınız. Bunları yaparsanız tüm sorunları çözersiniz.
“Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı’nı kuracağız”
Dış politikanın ana ekseni Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından çizilmiştir. Yurtta barış, dünyada barış. Bu kural dünyanın tüm saygın ülkelerince uygulanmaktadır. Biz buna uyaağız. Bütün komşularımızla barış içinde yaşama hedefimiz var. 16 yılda bu politika bozuldu. Mezhepçi bir politika istendi. 3,5 milyon Suriyeli geldi, 30 milyar dolar para harcandı. O bölgede kardeşlerimiz büyük acılar yaşadılar.
Kavgayı değil barışı öne çıkarınca kazanan Türkiye olacak. Dışişleri Bakanlığı’nın şu an hiçbir fonksiyonu yoktur. Dış politikada büyük başarısızlıklar yaşıyoruz. Ne yapacağız? Bütün komşularımızla 1 yılda barışacağız. Filistinli vatandaşlara vizeyi kaldıracağız, İsrailliler nasıl geliyorsa, onlar da öyle gelecek. Bizim onurumuzu zedeleyen Mavi Marmara Antlaşmasını iptal edeceğiz. 9 vatandaşın haklarını savunacağız. AB ile ilişkileri düzelteceğiz.
Tam demokrasinin kuraları neyse tamamını yapacağız. Fasıl açıp, kapamalarını beklemeyeceğiz. Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı’nı kuracağız. İran, Türkiye, Irak ve Suriye bir araya gelecek. 4 devletin işlerine karışıyorlar. Bu 4 devlet kendi sorunlarını çözemiyor mu? Ortadoğu’yu barış sarmalına döndüreceğiz, Ortadoğu’nun en güçlü 4 ülkesi olacağız.
“OHAL’i kaldıracağız”
Bir başka sorun alanımız demokrasi. Sen telefonla konuşurken, rahat konuşabiliyor musun? Korkuyorsan diktatörlük, kormuyorsan demokrasi vardır. Cumhurbaşkanı Muharrem İnce, TBMM’de en büyük grubu olan CHP olunca Kılıçdaroğlu ne yapacak? OHAL’i kaldıracağız. Siyaseti kirlilikten kaldıracağız. İhaleye fesat karıştıranların TBMM’de yer olmayacak. Türk hukuk sistemini darbe kalıntılarından kurtaracağız. Yargı bağımsız olacak. Hakim ve Savcılar kurulları ayrı ayrı olacak. Avukat hangi düzeyde ise, savcı da öyle olacak.
Cumhurbaşkanı dahil, bakanların hepsi denetenebilecek. Sen neden denetimden kaçıyorsun? Muharrem İnce, beni denetlesinler diyebiliyor. Herkesin can ve mal güvenliği olacak. Suçüstü halleri, gözaltı olmayacak. Yargılansın serbestken. Medya özgür olacak. Evrensel etik kurallar içinde özgür olacaklar. Medya sahipleri, medyadan başka bir işle uğraşmayacak. Medya çalışanlarının tamamı, zorunlu olarak sendikalı olacak. Gazeteci, patronuna karşı da özgür olacak.
“Barış akademisyenleri üniversitelere dönecek”
Cumhurbaşkanı tarafsız olacak, 3 bin kişilik koruma ordusuyla gezmeyecek. Sayın İnce, bugün nasıl geziyorsa, öyle gezecek. Barış akademisyenleri en kısa sürede üniversitelerine dönecek.”
“Gazi ayrımını kaldıracağız”
Emeklilere de sendika kurma hakkı vereceğiz. Şehit ve gaziler arasında ayrım yapıldı. Bu ayrımı kaldıracağız, şeht şehit, gazi gazidir. Gazi malul sayılıyor, böyle bir şey olur mu? 15 Temmuz gazisi ayrı, diğer gaziler ayrı. Bu ayrımı kaldıracağız. Muhtarlıklar kurumsallaştırılacak. Muhtarın yeri olacak, bütçesi olacak, elemanı olacak. Sosyal yardımlar, muhtarlar eli aracılığı ile dağıtılacak. Kadın erkek eşitiliğini sağlamak için, Kadın Bakanlığı kuracağız. CHP’nin olduğu bir yerde gençler özgür olacak, gençler düşüncesinden ötürü tutuklanmayacak. Din ve vicdan özgürlüğü olacak. Toplumsal uzlaşma ile, yeni bir anayasa yapacağız.
“Asgari ücret 2 bin 200 lira olacak”
Bunları yaparsak ne olur? Önce şu olur, dünyada hiçbir ülke sizde demokrasi yok diyemez. Bundan daha değerli ne olabilir. Dünyanın tüm ülkeleri sizde demokrasi var, insan hakları eşitliği var, kadına, çevreye değer veriliyor diyecekler. Türkiye demokraside büyük çıtayı atlayacak. Türkiye beton ekonomisinden, üretim ekonomisine geçecek. Dolayısıyla katma değeri yüksek ürün üreten ülke olacağız. Dış politikadaki barışçıl politika bize itibar kazandıracağız. Biz ortadoğunun en çok yatırım yapan ülkesi olacağız.
AB karşısında devasa, bölgesinde lider bir ülke olacak Türkiye. Türkiye bölgesinin, bilim ve teknoloji merkezi olacak. Asgari ücret net 2200 TL olacak, vergi alınmayacak. En düşük emekli aylığı 1500 TL olacak. Rakam çok mütevazi oldu biliyorum. Birer maaş ikramiye vaadimiz devam ediyor. 4 milyon 210 bin kişiye istihdam yaratacağız. Millet için geliyoruz, rantiye için değil.”