İyi Parti lideri ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, AK Parti’nin kalesi olarak bilinen Kayseri’de adeta gövde gösterisi yaptı. Akşener, “Kayseri’yi mobilyanın merkezi yapacağız, İtalya’nın Milano’su, Torino’su gibi” dedi.
Meral Akşener konuşması sırasında kalabalığın içindeki bir partiliye ‘Sen sarı tişörtlü çıkar cebindeki parayı, cebinde kaç para var?’ diye sordu. Gencin cebinde para olmadığını söylemesi üzerine Akşener, ‘Bizim çocuğumuzun cebinde parası yok ama bakan çocukları, bir baltaya sap olamayanlar cebinde trilyonlarla geziyor’ dedi. İşte Kayseri mitinginde Meral Akşener’in gündeme damga vuran konuşmaları:
Meral Akşener’in konuşmasından öne çıkanlar:
Söyledim söyledim ne oldu biliyor musunuz? 16 senedir uyuyan Sayın Erdoğan, polisleri sağlık çalışanlarını hatırladı. Ben söylemeseydim, İyi Parti olmasaydı hatırlarlar mıydı? Yatırılmayan terör tazminatlarının bir kısmı yatırılmış, darısı gerisine inşallah. Önce kendileri iyileşti şimdi millet adına hayırlı işler yapacaklarından bahsediyorlar. Ama 15 senede ekonomimizin içine tükürdüler, toparlayamıyorlar. Kayseri nüfusunun yüzde 8’i gelirsiz yaşıyor. Kayseri ki ekonomi şehri, sanayi şehri.
Yazıklar olsun size, yazıklar olsun Kayseri’yi yönetenlere. Şehrin yüzde 25’i yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Kayseri’yi biz dünyanın mobilya merkezi yapacağız. Hani İtalya’nın Milano’su, Torino’su gibi. Bugün yarın deyip yapmadıkları hızlı treni getireceğiz.
“16 senedir ne yaptın? Ülkede 10 milyon işsiz var!”
Dün Sayın Erdoğan bir şey söyledi. Sizlerin hayallerinizi gerçekleştirecek özgür bir ortam hazırlayacakmış. 16 senedir ne yaptın? Mühendis bir başkanımız var bir toplantıda diyor ki ‘Bilişim güzelde kafayı takmamak gerekiyor’ dünyada gençler milyoner oluyorken, sen Kayseri’nin zeki gençlerinin yolunu aç bakalım girişimcilikte ortaya neler çıkıyor. Bu ülkede 10 milyon işsiz var.’
“İnsanlar fakirse bunun sorumlusu sizlersiniz”
Şu meşhur şehir hastanesinin sahibi yandaş müteahhit. O yandaşlar zarar etmesin diye hasta garantisi verildi. Yeterliliğe ulaşmazsa gitmeyende de parasını kesecekler. O köprüler hele geçende de geçmeyenden de para toplanıyor. ÖTV’ler neden artı arabalarda oradan arttı. Dolayısıyla bu arkadaşların ülke yönetmesi imkansız. Vatandaşın, esnafın halinden anlamaz bunlar. ‘Fakir evleri’ diyorlar birde. Çıktığı kabuğu beğenmiyorlar. İnsanlar fakirse bunun sorumlusu sizlersiniz. Meral söylüyor onlar tekrar ediyor. Öyle güzelliğimiz var bu ülkeye. Ben milletim için ölürüm. Beni aday gösterdiniz, dört saatte yüz bin imza ile tek kadın cumhurbaşkanı adayı yaptınız.
“Küçük Emrah’ı geçtin”
Merkez Bankası faiz artırdı “bana mısın?” demedi. Üst akıl diyorlar. Kardeşim elini tutan mı var? Yap gerekeni biz de senin arkanda duralım. Gelirken bir yazı gördüm Sayın Erdoğan’ın resmi var “Kudüs, Filistin’in başkentidir” yazıyor. Bir ‘One minute’ ile 9 sene idare ettin. Mavi Marmara’da şehit kanını sattın. Tepki gösteren şehit yakınına “Bana mı sordun?” dedin.İş başına geldiğinden beri ağlıyorsun. Küçük Emrah’ı geçtin be. FETÖ devleti ele geçirdi sen seyrettin. Sen yine aldatıldı. Gelen aldattı giden aldattı. Saf desen bir türlü, cezai ehliyeti yok desen bir ayrı. Bir güzel kızımız diyor ki “Eşim FETÖ’den atıldı aç kaldık” be kızım bunlar kaçtı. Milleti FETÖ’cü ilan etti. FETÖ’cü arıyorsanız aynaya bakın aynaya. Meclis Başkanı millete “FETÖ’cü” diyen. Damadı kaçak damadı!
“Sarı tişörtlü çıkar cebindeki parayı, kaç para var cebinde?”
Sen sarı tişörtlü çıkar çekindeki parayı kaç para var cebinde, bizim çocuğumuzun cebinde parası yok ama bakan çocukları, bir baltaya sap olamayanlar cebinde trilyonlarla geziyor.
Eğitimde çocukların yolunu kesen sensin. Durduk yere sistemi değiştiren sensin. Çay içerken öğreniyor Eğitim Bakanı.Ben dedim ki biz çocuklarımızı öyle yetiştireceğiz ki IMF’de, Dünya Bankası’nda üst düzey yönetici olsun dedim. Dediler ki “Gençlerimize kariyer planlayacağız” günaydın. Bir şey söyleyeyim 4.5 milyon insan kredi borçlarından dolayı takipte bankalar bunları satıyor. Her gün kapılarında avukat itibarları zedelenen vatandaşlarımız var. Biz iktidara geldiğimizde bunları ortadan kaldıracağız.
Ben ailesinde engelli yakını olan bir insanım. En öncelikli iş aileleri rahatlatacak kurum kuruluşların yapılmasıdır. Bakım ücretlerinin devamı gelecek elbet ama sadece parayla olmaz. Onları hayatımızın içine katmak bizim görevimizdir. (Fotoğraf: Yavuz Alatan/SÖZCÜ)