Primer immün yetmezlik nedir? Belirtileri neler?

Yılda 6 ve daha fazla ateşli hastalık, 2 ve daha fazla orta kulak iltihabı, tekrarlayan menenjitler, akciğer enfeksiyonları ve gelişme geriliği (doğuştan) primer immün yetmezlik habercisi olabilir!

Klinik İmmünoloji Derneği ülkemizin önemli sağlık sorunlarından biri olan Primer immün yetmezlik (PİY) alanında farkındalık yaratmak amacıyla 11-14 Nisan tarihleri arasında Shire iş birliğiyle Antalya’da 4. Klinik İmmünoloji Kongresi’ni düzenledi. İlk belirtilerin başlamasından PİY tanısına kadar geçen sürenin 12.4 yıl olması hastaların tedaviye zamanında başlayamadığına ve hastalıkla ilgili toplum ve hekimler nezdinde farkındalık yaratılmasının önemine dikkat çekiyor. Tanı ve tedavi sürecinin uzaması çok ciddi toplumsal ve ekonomik külfeti de beraberinde getiriyor.

Klinik İmmünoloji Derneği, ülkemizin önemli sağlık sorunlarından biri olmayı sürdüren Primer İmmün Yetmezlik (PİY) alanında farkındalık yaratmak amacıyla çalışmalar gerçekleştiriyor. Bu kapsamda, 11-14 Nisan tarihleri arasında Antalya’da düzenlenen 4. Klinik İmmünoloji Kongresi’nin bu yılki teması “İmmün Yetmezlikten İmmün Disregülasyona (bağışıklık yanıtının sapması, düzensizliği)” olarak belirlendi. En son bilimsel gelişmelerin ele alındığı kongrede, erken tanının önemi ve erken tanı için topuk kanı testinin gelişmiş ülkelerdeki örnekleri gibi yenidoğan tarama testlerine eklenmesinin gerekliliği öne çıkarıldı. Kongrede ayrıca 22-29 Nisan haftasının Dünya Primer İmmün Yetmezlik haftası olarak kabul edildiğine dikkat çekilirken, toplumda hekimler, sağlık çalışanları ve ebeveynler arasında bu hastalıkların farkındalık düzeyinin artırılması gerektiği vurgulandı.


Hastalar sık tekrarlayan ve iyileşmesi güç enfeksiyonlarla karşı karşıya

Ülkemizde daha çok akraba evliliklerinden kaynaklanan ve genetik geçiş gösteren, toplumun gizli kalmış sağlık sorunlarından biri olan primer immün yetmezlik, bağışıklık sisteminin yetersiz olduğu ya da doğru çalışmadığı, yaklaşık 300 farklı hastalığı içeren bir hastalık grubu.

Dünyada primer immün yetmezlik ile yaşayan hasta sayısının yaklaşık 6 milyon, Türkiye’de ise 24 bin olduğu tahmin ediliyor. Genetik geçiş gösteren bir primer immün yetmezlik hastalığı sebebiyle, her 1200 kişiden 1’inin sağlığının ciddi şekilde etkilendiği düşünülüyor.

Primer immün yetmezlik olan kişiler, sık tekrarlayan ve iyileşmesi güç enfeksiyonlarla karşı karşıya kalıyor. Hastaların erken tanı ve doğru tedavi ile aktif ve normal hayat koşullarına kavuşmaları mümkün. Ancak dünya genelinde PİY hastalarının %70-90’ına henüz tanı konulamadığı düşünülüyor.

İlk semptomlardan PİY tanısına kadar geçen sürenin 12.4 yıl olması hastaların tedaviye zamanında başlayamadığını; hem toplum hem hekimler nezdinde farkındalık yaratılması gerektiğini gösteriyor. PİY ayrıca, ekonomi üzerinde de büyük bir yük oluşturuyor; “Primer İmmün Yetmezlikler Hastalık Maliyeti” araştırması, ülkemiz için yıllık PİY toplam maliyetinin 46.623.628 TL olduğunu gösteriyor.


Konya’daki pilot çalışmaya göre ağır tip primer immün yetmezlik, 10 bin canlı doğumda bir görülüyor!

Kongrenin ilk gününde düzenlenen toplantıda konuşma yapan Klinik İmmünoloji Derneği Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Pediatrik İmmünoloji Ünitesi’nden Prof. Dr. İlhan Tezcan, yenidoğan çocuklarda ikinci aydan itibaren ortaya çıkan tekrarlayan enfeksiyonlar, ağızda geçmeyen pamukçuk, ateş ve orta kulak enfeksiyonları varsa PİY olacağına dikkat çekti.

Tezcan konuşmasında “Amerika’da 100 bin canlı doğumda bir olan ağır tip PİY, Türkiye’de Konya’da yapılan pilot çalışmaya göre 10 bin canlı doğumda bir görülüyor. Bu durumda ülkemizde yılda 150-200 civarı ağır tipte PİY tanısı koyulması lazım, ancak hastaların üçte biri tanı alabiliyor. Bu durum hekimler ve aileler arasındaki farkındalık düzeyinin yetersizliğinden kaynaklanıyor.”

Akraba evlilikleri primer immün yetmezlik riskini artırıyor!

Özellikle akraba evliliklerinde anne baba immün yetmezlik taşıyıcısı ise hastalığın doğuştan ortaya çıktığını vurgulayan Prof. Dr. İlhan Tezcan, sözlerine şöyle devam etti:

“Genetik geçişli olan immün yetmezlik hastalıklarında ailede tanısı konulmuş vaka varsa o ailenin bütün çocukları risklidir. Bu kongre ile hem çocuk hem de erişkin immünoloji doktorlarının bilgilerini tazelemeyi, böylelikle de hekimlerin farkındalığını artırmayı hedefliyoruz. Yılda 6 ve daha fazla ateşli hastalık, 2 ve daha fazla orta kulak iltihabı, tekrarlayan menenjitler, akciğer enfeksiyonları ve gelişme geriliği varsa siz de doğuştan immün yetmezlik hastası olabilirsiniz.”

Kongre Başkanı ve Necmettin Erbakan Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. İsmail Reisli ise toplantıda “Ülkemizin önemli bir sağlık sorunu olan PİY konusunda, hekimler arasında farkındalığın düşük olması sebebiyle hastalar erken tanı alamıyor ve etkin tedaviden yararlanamıyor. Buz dağının görünmeyen kısmı gibi, eşlik edebilen farklı hastalıklar ve komplikasyonlar da yeterince bilinir değiller.


Primer immün yetmezlik hastaları, tekrarlayan enfeksiyon hastalıkları yanında, romatizmal (otoimmün), allerjik, iltihabi (inflamatuvar) hastalıklar ve kanserlerle (malign hastalıklar) kliniklere başvuruyor. Enfeksiyon hastalıkları ayrı tutulursa, primer immün yetmezliklerde pek çok klinik tablonun altında ‘immün disregülasyon: bağışıklık yanıtının sapması’ yatmakta olup, son yıllarda PİY hastalıkları için ‘Yetmezlikten Disregülasyona’ doğru değişen bir eğilim söz konusu. Bu yılki kongremizde, bu durumu ele almayı tercih ettik.” şeklinde konuştu.

Bağışıklık sisteminizi 5 besinle güçlendirin


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.