Trakya’yı üzme, Çerkezköy’e ve Kapaklı’ya kömür santrali dikme!

TEMA Vakfı, tüm Trakya’nın tarım alanlarını etkileyecek bir termik santral kurulması planlanan Çerkezköy’ü ve Kapaklı’yı basın temsilcileri ve uzmanlarla birlikte ziyaret etti.

“Kömür Üzer” kampanyası kapsamında gerçekleşen ziyarette TEMA Vakfı Genel Müdürü Oben Akyol, yapılması planlanan termik santralin başta Saray, Ergene, Edir, Yoncalı, Karacakılavuz, Muratlı ve Çorlu büyük ovaları olmak üzere Trakya’nın tüm tarım alanlarını ve ormanlarını tehdit ettiğini belirtti.

2017 ve 2018’de Resmi Gazete’de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararları ile toplam 6,8 milyon hektarı (9 milyon futbol sahası büyüklüğünde bir alan) kaplayan 243 ova, “Büyük ova koruma alanı” ilan edildi. Türkiye’nin gıdasını üreten bu alanlarda kömür ocakları ve kömürlü termik santraller kurulması planlanıyor.


TEMA Vakfı başlattığı “Kömür Üzer” kampanyası ile kömürlü termik santrallerin ve kömür madenciliğinin tarım alanlarına verdiği zarara dikkat çekmek için yurt genelinde çalışmalar gerçekleştiriyor. Termik santral projelerinden birinin de Tekirdağ Çerkezköy’de yapılması hedefleniyor. Bu kapsamda tarımı, toprağı, gıdayı, suyu ve hayatı tehdit eden kömür projelerinin vereceği zararları yerinde görmek ve konuyla ilgili detayları paylaşmak üzere TEMA Vakfı Genel Müdürü Oben Akyol, basın temsilcileri ve uzmanlarla birlikte Tekirdağ’ın Çerkezköy ve Kapaklı ilçelerini ziyaret etti.

30 binden fazla imza toplandı

Büyük ova ilan edilen bölgelerde projelendirilen termik santral ve kömür madenciliği projelerinin Türkiye’nin gıda ve su güvencesini tehdit ettiğinin altını çizen TEMA Vakfı Genel Müdürü Oben Akyol, “Kömürlü termik santraller ve kömür madenciliği başta toprak ve su varlıkları olmak üzere tüm doğal varlıklara geri dönülmez zararlar veriyor. Ayrıca termik santrallerin neden olacağı hava kirliliği ve su tüketimi tarımı, çiftçiyi ve halk sağlığını tehdit ediyor. Buna karşın bugün ziyaret ettiğimiz Trakya’nın yanı sıra Eskişehir Alpu Ovası, Konya ve Karaman ovaları da termik santral tehdidi altında bulunuyor.

TEMA Vakfı olarak geçtiğimiz yıl başlattığımız Kömür Üzer kampanyası ile tarım alanlarını kömür madenciliği ve kömürlü termik santral projelerine açmaması için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na çağrıda bulunduk.

Kömür Üzer kampanyasına destek

Türkiye çapında 30 binden fazla online ve ıslak imza toplayarak Tarım İl Müdürlüklerine teslim ettik. Ancak maalesef termik santral projeleri hala devam ediyor. Bu yıl da TEMA gönüllülerinin katılımıyla düzenlenecek etkinliklerle Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına tarım alanlarındaki kömür yatırımlarına izin vermemesi için çağrı yapıyoruz. Kömür ocakları ve kömürlü termik santrallere itiraz etmek için herkesi imza kampanyasına destek vermeye davet ediyoruz. Kampanyaya destek için change.org/komuruzer linkinden online imza atılabilir ya da komuruzer.com adresindeki talep dilekçesi doldurularak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına faks ya da posta yoluyla gönderilebilir” dedi.


Planlanan termik santralin kurulması halinde yılda 7,1 milyon ton kömür yakacağını belirten Oben Akyol, termik santralin Silivri’den Kapaklı’ya kadar geniş bir alanda havaya, yer altı sularına, orman ve tarım alanlarına olumsuz etkileri olacağını ifade etti.

Santralin Tekirdağ’ın Çerkezköy ve Kapaklı ilçelerinin yakınında bulunduğunu söyleyen Oben Akyol, “Termik santralin etrafı büyük ovalarla çevrilmiş 500 hektarlık bir meşe ormanının üzerine kurulması planlanıyor.

Ayrıca kömürün çıkartılacağı ruhsatlı kömür sahası ise İstanbul ve Tekirdağ il sınırları içinde 6760 hektarlık bir tarım ve orman alanını kapsıyor. Bu durum ekolojik ve tarımsal açıdan değerli olan 9 bin futbol sahası kadar bir alanın kaybedilmesi anlamına geliyor. Çevresel etki değerlendirme (ÇED) süreci devam eden proje için çevre düzeni planında (ÇDP) değişiklik yapıldı. ÇDP, TEMA Vakfı’nın da aralarında bulunduğu pek çok kuruluş tarafından dava edildi” dedi.

Trakya birçok önemli tarım ürününe ev sahipliği yapıyor

Trakya Kalkınma Ajansı’nın verilerinden söz eden TEMA Vakfı Genel Müdürü Oben Akyol, Çerkezköy’e kurulan termik santralin etkileyeceği Trakya’da özellikle bitkisel üretimde ayçiçeği, çeltik, kanola, buğday ve bağ alanlarının önemli bir yer tuttuğunu belirtti. Trakya’nın Türkiye buğday üretimin %12’sini, ayçiçeği üretiminin %46’sını, çeltik üretiminin de %46’sını karşıladığını ifade eden Oben Akyol, Türkiye’de yağlık ayçiçeğinin %47,2 ile en fazla Trakya-Marmara bölgesinde üretildiğini vurguladı.

“Trakya ülkemizin en önemli tarımsal merkezlerinden birisini oluşturuyor” diyen Oben Akyol, “Bölgenin Türkiye’de en fazla “Mutlak Korunacak Tarım Arazisi”ne sahip olduğu biliniyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bu bölge için hazırlanan ÇDP’ye göre bu arazilerin tarımsal kullanımlarının sürdürülmesi ulusal çıkarlarımız açısından büyük önem taşıyor. Ayrıca bölgedeki kömürün işletilmesi suya dönük sorunları daha da ağırlaştıracak.


Çünkü yer altı suları Trakya için önemli bir su kaynağı ve başta kömür madenciliği olmak üzere kömür projeleri bu kaynağı tehdit ediyor. Tüm bu olumsuz etkiler göz önünde bulundurulduğunda termik santral yerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığının verilerine göre bölgenin 4600 MW olan rüzgar enerjisi potansiyelinin değerlendirilmesi önem arz ediyor” diyerek sözlerini tamamladı.

Flamingolar için Türkiye’yi bisikletle dolaşıyor


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.