Eylül gitti. Henüz 8 yaşındaydı. Neden niye öldürüldüğünü bilmediğimiz, küçücük bir kız çekip gitti aramızdan ve biz koruyamadık onu…
İçimizdeki vahşiliği, çürümüşlüğü göremedik. Önleyemedik daha yolun başındaki bir fidanın yitip gitmesini. Şimdi hangi gözyaşı hangi taziye dindirir geride kalanın acısını?
İçimiz paramparça Eylül. Oysa ne çok dua etmiştik, sağ salim bulun diye. Kim bilir belki hatamız buradadır. Belki sen kaybolunca dua etmek yerine sen kaybolmadan önce, senden evvelkilerin tepesine binmeliydi adaletin topuzu.
Belki ezilseydi yılanın başı daha küçükken, bugün senin için ağlamıyor; Leyla için dua etmiyor olurduk. Belki bir olabilseydik sizin için, boğabilseydik tükürüğümüzle bu sapkınları kim bilir belki bugün yine gülümserdin bize.
İçim yanıyor ve ölesiye korkuyorum son olmayacağından.
Korkuyorum Leyla’dan kötü bir haber gelecek diye. Korkuyorum sana Leyla’ya ve nice çocuklara doyasıya bir dünya bırakamamaktan. Affet bizi Eylül…