AB’ye iklim değişikliği davası: TEMA Vakfı ve İklim Ağı destekliyor

Dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan ve iklim değişikliğinin etkilerine doğrudan maruz kalan aileler, Avrupa Birliği’ne (AB) dava açtı. Türkiye’den TEMA Vakfı ve İklim Ağı gibi önemli kuruluşlar da Avrupa Birliği’ne açılan iklim değişikliği davasını destekliyor.

TEMA Vakfı ve İklim Ağı, AB’ye açılan iklim değişikliği davasını destekliyor

Avrupa Birliği’nin iklim hedeflerinin yeterince iddialı olmadığı ve yurttaşlarına karşı sorumluluklarını yerine getirmediği gerekçesiyle dava açan aileler, hükümetleri iklimlerdeki değişikliğin etkilerine karşı somut adımlar atmaya davet ediyor. Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe) üyesi olan TEMA Vakfı da davanın önemine dikkat çekiyor.

Avrupa Birliği’ne dava açan ailelere; düşünce kuruluşu Climate Analytics, birçok sivil toplum kuruluşu, bilim insanı ve yurttaş ile birlikte Türkiye’den TEMA Vakfı ve İklim Ağı gibi önde gelen çevre ve iklim örgütleri destek veriyor.


TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, “Ülkeler Paris Anlaşması ile sıcaklık artışını 1.5°C ile sınırlandırmak için çalışmalar gerçekleştirmeyi kabul etti. Bununla birlikte 2030 için belirlenen iklim hedeflerinin Paris Anlaşması için yeterli olmadığı açıkça görülüyor. Dünyanın farklı ülkelerinden ailelerin açtığı bu dava AB’nin iklim hedeflerini daha da ileri götürmesinin gerekliliğini ve aciliyetini gözler önüne seriyor. Pek çoğu tarım, hayvancılık ve bölgesel turizm gibi faaliyetlerle yaşamını sürdüren ailelerin iklimlerdeki değişik sebebiyle hem geçim kaynakları hem de yaşam şekilleri gittikçe kötüleşiyor” dedi.

TEMA Vakfı’nın öncelikli çalışma alanlarından biri olduğunun altını çizen Deniz Ataç, “Biz, ekosistem haklarını koruma çerçevesinde başta topraklarımız olmak üzere suyu, biyolojik çeşitliliği ve iklimi korumak için ulusal ve uluslararası ortaklarımızla birlikte çalışmalar gerçekleştiriyoruz.

Günümüzde ekosistem haklarının yanı sıra kentin hakkı, gelecek nesillerin hakkı gibi dördüncü kuşak haklar konuşuluyor. Bu bakımdan bugün aldığımız kararlar sadece kendi hakkımızı ve bugünü değil, bizlerden çok sonra dünyada bulunacak canlı ve cansız varlıkların hayatlarını etkiliyor. Durum böyle iken alınan kararlarda ve gösterilen davranışlarda gelecek nesillerin hakkını gözetmek bir zorunluluk haline geliyor. Bu sebeple ailelerin iklim davasına yürekten destek veriyoruz” dedi.


AB’nin %40 azaltım hedefi bile yetersiz

Avrupa’dan ve Avrupa dışından aileler, Avrupa Parlamentosu’nu ve Avrupa Konseyi’ni yurttaşlarını iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden korumayı başaramadığı için dava ediyor. Aileler, yüksek sera gazı emisyonu seviyelerine izin verilmesini ve mevcut 2030 iklim hedeflerinin yetersiz olmasını neden olarak gösteriyor. Avrupa Adalet Divanı Genel Mahkemesi’ne yöneltilen şikayette, AB’nin mevcut 2030 iklim hedeflerinin, yani sera gazı emisyonlarını 1990 yılını baz alarak %40 azaltmayı hedeflemesinin, iklim değişikliğinin tehlikelerini önlemek için yetersiz olduğu belirtiliyor.

Portekiz, Almanya, Fransa, İtalya, Romanya, Kenya ve Fiji’den on aile ile İsveç Sami Gençlik Birliği, Avrupa Birliği’ni, mevcut 2030 hedeflerinin yetersiz olması nedeniyle ve yurttaşlarını iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı korumayı başaramadığı için konuyu mahkemeye götürüyor.

8 ülkeden dava açan insanlar, AB’nin daha iddialı azaltım hedefleri koyarak yurttaşlarının temel haklarını korumayı hedeflemesini istiyor. Aileler, Mahkeme’den iklimin değişikliğinin bir insan hakları meselesi olduğunu ve AB’nin kendi haklarını ayrıca bugünün çocuklarının ve gelecek nesillerin de hakkını korumakla yükümlü olduğunu kabul etmesini talep ediyor.

Sadece Avrupa’nın meselesi değil

Fransalı davacı ailenin büyükbabası Maurice Feschet (72), iklim değişikliği nedeniyle, altı yıl içinde %44 ürün kaybı yaşadıklarını öne sürerken, İsveç Sami Gençlik Birliği’nden Sanna Vannar (22) ren geyiklerini kaybederlerse, Sami kültürünün yok olacağını belirtiyor. Vannar’a göre Sami gençlerinin çoğu ren geyiği çobanlığı yapıp aileleriyle kalmak istiyor, ancak bir gelecek göremiyorlar.


Davacı ailelerin avukatlarından Roda Verheyen, “İklim değişikliği sadece Avrupa’nın değil, dünyadaki diğer mahkemelerin de bir meselesidir. Davacı aileler AB Mahkemelerine ve yasal sisteme iklim değişikliğinin tehlikelerini önleme, yaşam, sağlık, iş ve mülkiyet hakkını savunma konusunda güveniyor. AB Mahkemeleri bu aileleri dinlemekle ve korunduklarından emin olmakla yükümlüdür” dedi.

Küresel Isınma ve İklim Değişikliği Dünyayı Nasıl Etkileyecek?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.