Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı neden düşük?

Gayrimenkulde Kadın Liderler Platformu Başkanı Av. Pınar Ersin Kollu, kadının iş gücüne katılım oranının düşük olmasının kök nedeninin nesilden nesile aktarılan bilinç altımıza yerleşmiş toplumsal cinsiyet kodlamaları olduğunu söyledi. Sorunun çözümünün işe insan alırken liyakat ve yetkinliklerine göre karar almak olduğunu belirtti.

Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı neden düşük?

Gayrimenkulde Kadın Liderler Platformu (GKLP), sektörün çatı örgütü Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği tarafından ‘Türkiye Gayrimenkul Sektörünün DNA’sı Mercek Altında’ temasıyla, düzenlenen GYODER 16.Gayrimenkul Zirvesi’nde gayrimenkul sektöründe kadının yerini anlattı.

UNIQ İstanbul’da düzenlenen Zirve’de “Kadın Kromozomu XX Sektörde Nerede?” başlıklı oturumda söz alan Gayrimenkulde Kadın Liderler Platformu Başkanı Av. Pınar Ersin Kollu konuşmasına 16 yıldır düzenlenen Gayrimenkul Zirvesi serisinde ilk kez kadına özel bir seans yer aldığına dikkat çekerek başladı.


Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı neden düşük?

Yaptığı sunumda Cumhuriyet döneminde kadının iş gücüne katılımının yüzde 25 olduğunu günümüzde ise yüzde 26-33 aralığında seyrettiğini özetle değişen fazla bir şey olmadığı belirten GKLP Başkanı Av. Pınar Ersin Kollu, dünyadan ve ülkemizden çarpıcı rakamlar verdi. Av.Kollu, Dünya Ekonomik Forumu’ nun Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2017 Endeksi’nde Türkiye’nin, 144 ülke arasında 131′ inci sırada yer aldığını söyledi ve 2017 TÜİK verilerine göre ülkemizde iş gücüne katılmaya hazır kadın oranının 37.5 iken erkeklerde bu oranın yüzde 77.4 olduğunu belirtti.

1988 yılında Lisans mezunu kadınların yüzde 82,5’u çalışırken, 2016 yılında bu oran yüzde 71,6’ya geriledi, 2007 yılında kadınların yüzde 18’i orta ve üst yönetici iken eğitim seviyeleri yükselmesine rağmen 10 yıl sonrasında bu oran 16,7′ e düştü” diyen GKLP Başkanı Av. Pınar Ersin Kollu, “Kadının iş gücüne katılım oranı neden düşük?” sorusunun cevabına yönelik şunları söyledi; Aslında tüm dünya bu sorunun cevabını arıyor ve çok çeşitli araştırmalar yapılıyor. Elimizde bazı veriler, sebepler, faktörler var belirlenen ve genelde ekonomik ve sosyal faktör olmak üzere iki başlık üzerinde duruluyor. Kadın çalışanların kayıt dışı istihdam edilmeleri, düşük ücretle çalıştırılıyor olmaları, eğitim fırsatlarından yararlanamıyor olmaları onları biraz ligin dışına atıyor. Sosyal faktörlerde de yine kadına karşı tutum, evlilik, çocuk, göç ve camdan tavan gibi nedenler var” dedi.


‘Üst yönetim pozisyonlarında en az yüzde 30 kadın lider bulunan şirketlerin net karı; diğer şirketlere göre yüzde 6 oranında artış gösteriyor.’

Kadının iş gücüne katılım oranının düşük olması ile ilgili bir kavram karmaşasının ortasında olduğumuzu düşünüyorum diyen GKLP Başkanı Av. Pınar Ersin Kollu, “Biz kadın ve erkek istihdamı dediğimizde gerçekten cinsiyetten mi yani XX kromozomundan mı bahsediyoruz; yoksa toplumda kadına yüklenen cinsiyet rolleri ile ilgili bir meselemiz mi var? Bu sadece bizde değil büyün dünyada böyle aslında. Bunu nasıl dengeleyebilirize bakmak lazım. Toplumsal cinsiyet kodlamaları nesilden nesile aktarılan, bilinç altımıza yerleşmiş kodlar. Bunun çözümü işe insan alırken liyakat ve yetkinliklerine göre karar almak. Ernst&Young’ın araştırmasına göre; üst yönetim pozisyonlarında en az yüzde 30 kadın lider bulunan şirketlerin net karı; diğer şirketlere göre yüzde 6 oranında artış gösteriyor” dedi.

Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı neden düşük?

‘Cam tavanı kırmayı başaran kadınlar aynı fedakarlıkları diğer kadınlar da yapsın düşüncesiyle bazen acımasız olabiliyorlar’

Sözlerine “Cam tavanları inşaa edenleri de konuşalım” şeklinde devam eden Av.Pınar Ersin Kollu, “Öyle bir tavan ki bu baktığınızda görmüyorsunuz. Ama tam onun seviyesine geldiğinizda kadın çalışansanız kafanızı çarpıyorsunuz. Kırabilirseniz biraz yaralanma pahasına ilerliyorsunuz, kıramıyorsanız ya duruyor ya da vazgeçerek eve dönüyorsunuz. Bu cam tavanı kim inşaa ediyor? Bir noktada çuvaldızı kendimize batıralım. Bu cam tavanı kırmayı başaran kadınlar aynı fedakarlıkları diğer kadınlar da yapsın düşüncesiyle bazan acımasız olabiliyorlar. Bu konuda sadece erkekler üzerinden politika geliştirmeyelim. Biz GKLP’de düzenlediğimiz mentorluk programında kadın yöneticilerimizi bu yönde bilgilendiriyoruz. Erkek yöneticiler ise toplumdaki cinsiyet roller kaynaklı herhalde kadınların başarısıyla ilgili güven sorunu yaşıyorlar.Daha çok kendi aralarında erkekler kulübü oluşturuyorlar. Bunlar da bizim karar alınan masalara oturmamızı engelliyor, ligin dışına atıyor “dedi.


Gayrimenkulde Kadın Liderler Platformu’nun, Türkiye’de gayrimenkul sektöründe çalışan kadınlara yönelik olarak ilk kez yapılan ‘Gayrimenkulde Kadın Araştırması’ sonuçlarına da değinen Kollu, “Araştırmaya göre; gayrimenkul sektöründe çalışan kadınlar 36 yaşında genç bir profile sahip, yüksek düzeyde eğitimli, üst düzey yönetim kademelerinde görev almaya hazırlar ve bunun için adalet ve tarafsızlık ilkesiyle yönetmeyi ve yönetilmeyi talep ediyorlar” dedi.

Türkiye’den ilham veren beş güçlü kadın portresi


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.