24 Haziran seçimlerinden kısa bir süre öncesine kadar “Beni cumhurbaşkanı adayı gösteren kişinin karşısına çıkmam. Ben vefalı bir insanım” diyen Muharrem İnce neden bugün bunun tam tersi bir siyasi refleks gösteriyor?
CHP’nin Aksakallıları Muharrem İnce’yi harekete geçirdi
24 Haziran seçimleri ile birlikte ülkede sular durulmaya başladı. Artık resmen “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” veya diğer adı “Başkanlık” sistemine geçiş yapıldı. Suların durmadığı, aksine daha da harekete geçtiği tek yer Cumhuriyet Halk Partisi genel merkezi oldu.
Muharrem İnce’nin %30 oy alması ile birlikte CHP’de hareketlenme yaşandı. 24 Haziran seçimlerinden öncesine bakıldığında bırakın %30’u; İnce’nin, ikinci turda cumhurbaşkanlığını alacağı düşünülüyordu. Yani aslına bakılırsa Muharrem İnce, muhalefet kanadının gözünde beklenen oyu alamadı.
İnce’nin seçimden önceki süreçte arkasına aldığı rüzgar; özellikle İzmir ve Maltepe‘deki milyonluk mitingleri İnce’yi siyaseten farklı konumlandırdı. İnce de bunu gördüğü için şu an CHP’nin genel başkanlığı için oltayı fırlattı.
Peki ne oldu da seçimden önce “Beni cumhurbaşkanı adayı gösteren bir liderin karşısına çıkmam. Ben vefalı biriyim” diyen İnce, seçimden sonra ağız değiştirdi?
Seçimden hemen sonra İnce “Benim ağzımdan kurultay duyamayacaksınız. Sözümün arkasındayım” dese de bir süre sonra Kemal Kılıçdaroğlu ile yenilen bir “dost”, “ağabey-kardeş” yemeğinde Kılıçdaroğlu’na bayrak açtı.
Şunu söylemekte fayda olacak diye düşünüyorum: Kılıçdaroğlu önce “Adalet Yürüyüşü” ile sol’a yeni bir heyecan katmış; ardından AKP’nin seçim oyununa karşı 15 milletvekilini de İyi Parti’ye göndererek demokrasiye karşı yapılan hareketi engellemiştir.
Unutulmamalıdır ki, Kılıçdaroğlu’nun ittifak çabaları sonuç vermemiş olsaydı İyi Parti bugün Meclis’te olmayacaktı…
Muharrem İnce belki de, CHP’nin gelecekteki genel başkanı. Ancak, hiç de yeri olmayan bir yerde Kılıçdaroğlu’na bayrak açıp “Siz çekilin; CHP’nin onursal başkanı olun ve beni de aday gösterin” gibi bir çıkışta bulunması CHP’nin köklü geleneklerine aykırı bir tutum sergilediğini gösterir…
CHP’nin tek onursal başkanı vardır. O da Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bunun dışında yaşayan bir onursal başkan aranıyorsa Kemal Kılıçdaroğlu’na kadar Deniz Baykal başta olmak üzere çok sayıda CHP’li vardır…
Muharrem İnce son çıkışı ile sağ gösterip sol vurdu dersek yanlış olmaz. İnce’yi harekete geçiren CHP’nin Aksakallılar‘ı diyebiliriz. İnce’nin; Murat Karayalçın ve Altan Öymen‘i ziyareti sonrası anlaşılan o ki; İnce, kararından vazgeçerek genel merkezin, gereğini yapmadığı taktirde siyasi tehdit teşkil eden “Örgüt çözecektir” açıklamasını yaptı. CHP’nin “akil insanlar”ı devreye girerek anlaşılan CHP’nin yeni bir evrilme sürecine sokulmaya çalışıldığı anlaşılıyor, genel merkez de buna direnç gösteriyor.
Önümüzdeki süreçte kurultay toplansa da delegelerin yerel seçim öncesi Kılıçdaroğlu’na karşı kılıç çekmesi bir hayli zor gibi görünüyor…