Dünya bor rezervinin %73’ü Türkiye’de bulunuyor

Sağlık sektöründen cam ve demir çelik sektörüne, deterjandan askeri malzemelerin üretimine kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan bor madeni, Türkiye için çok önemli bir ulusal kaynak niteliğinde. Dünya bor rezervinin yüzde 73’ü Türkiye’de bulunuyor.

Bor rezervinin kullanım alanları temalı MÜSİAD 99. Genel İdare Kurulu Toplantısı (GİK) Uşak Şubesi ev sahipliğinde düzenlendi. BOREN Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü Başkanı Doç. Dr. Abdülkerim Yörükoğlu ve ETİ Maden İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serkan Keleşer’in katılımlarıyla gerçekleşen kurulda; Türkiye’deki Bor rezervleri, Bor ürünlerinin ileri teknoloji ürünlerindeki kullanımı, Bor üretiminde yeni inovasyon anlayışı ve bora dayalı sektörlerde iş birliği çalışmaları konuları detaylı bir şekilde ele alındı.

Bor madeninin kullanıldığı sektörler

Borun kullanıldığı sektörlere ilişkin bilgi veren BOREN Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü Başkanı Doç.Dr. Abdülkerim Yörükoğlu şu bilgileri paylaştı:


Dünyada borun en fazla kullanıldığı sektör cam sektörü. Borcam adında Şişecam’ın ürettiği bir ürünümüz de var. Bor, camın ısıya dayanıklı hale getirilmesinde kullanılıyor. Bor madeni şu an için özellikle sağlık sektöründe yaygın olarak kullanılmaya başlandı.

MR cihazlarının yapımında Bor madeni kullanılıyor. Sağlık sektöründe özellikle beyin tümörlerinin tedavisinde radyoterapi tedavilerinde Bor kullanılıyor. Son günlerde kırıkların tedavisinde protez yapımında kullanılıyor.

Demir-Çelik sektöründe bir malzemenin yüzeyinin sertleştirilmesinde kullanılıyor. Borun en çok kullanıldığı üretim malzemelerinden biri de cam elyaf. Ayrıca askeri malzemelerde de Bordan yararlanılıyor.

“Boru Etkin Bir Şekilde Kullanmalıyız”

Kurulun açılış konuşmasını gerçekleştiren Genel Başkan Abdurrahman Kaan, Borun Türkiye’nin geleceği adına çok önemli bir konumda yer aldığını vurguladı.

Borun kullanımı konusunda atılması gereken çok fazla adım olduğunu belirten Kaan, MÜSİAD olarak ülkemizin potansiyelinin açığa çıkarılması adına çalışmalarını sürdürdüklerini vurguladı. Kaan; “Bor, kullanım alanı ve üreteceği katma değer düşünüldüğünde, son derece kıymetlidir. Dünyadaki kaynaklar hızla tükenirken ve alternatif kaynaklara ilgi artıyorken Türkiye, önemli bir ham madde olan Bordan değerini teslim edecek şekilde istifade edilmelidir.

Türkiye bugün, dünyadaki Bor rezervinin yüzde 73’ünü barındırıyor.

Dünyadaki pazar payımıza baktığımızda ise, 2017 yılında yüzde 57 olduğunu görüyoruz. Diğer yandan örneğin Amerika, toplam rezervin yaklaşık yüzde 5’ine sahipken, pazarın yüzde 27’sini elinde bulunduruyor. Mevcut potansiyelimizi kullanma oranımızı ifade eden bir veridir bu. Elimizde Bor madeni gibi bir kıymet varken, bunu en etkin şekilde kullanarak, yerli ve milli üretim kapasitemizi artırmalıyız.” dedi.


“Ar-Ge Çalışmaları Hızlandırılmalı”

Ar-Ge çalışmalarına yönelik faaliyetler yürütülmesinin elzem olduğunun altını çizen Kaan, “2003 yılında, başbakanlığı döneminde Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kurulmasına öncülük ettiği Bor Araştırma Enstitüsü’nü, daha etkin şekilde kullanmamız gerekiyor. Tarım, cam sanayii, seramik sanayii, metalürji, yalıtım, sağlık ve enerji, bilhassa yenilenebilir enerji gibi çok geniş bir kullanım alanı olan Boru, tüm dünyaya satabilmek ve pazar payını rezerv seviyesine yükseltmek için önümüzde hatırı sayılır hiçbir engel yoktur. Bu hedefe, peyderpey ulaşacağımıza inanıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Öncelik: Bora Dayalı Sanayinin Geliştirilmesi

Dünya Bor rezervinin %73’ünün Türkiye’de bulunduğunu ifade eden Yörükoğlu, BOREN olarak bilgi ve teknik alt yapı konusunda yatırımcılara önemli destekler sunduklarını vurguladı.İş dünyası ile birlikte iş birliği çalışmalarına önem verdiklerini belirten Yörükoğlu, potansiyeli olan ürünlerinin ticarileşmesinin sağlanması adına yatırımcılara yardımcı olduklarını kaydetti. Borun etkin bir şekilde kullanımının hükümet programına da girdiğini ifade eden Yörükoğlu, Bora dayalı sanayinin gelişmesi adına çalışmaların devam ettiğini vurguladı.

854 Milyon Dolarlık Bir İhracat Getirisi

ETİ Maden İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serkan Keleşer, dünyadaki ve Türkiye’deki Bor rezervleri ve bölgesel bazda Bor rezervinin tüketimine ilişkin bilgilendirmelerde bulundu. Dünyadaki Bor rezervinin 4,5 milyar ton olduğuna dikkat çeken Keleşer, bunun 3,3 milyon tonunun Türkiye’de bulunduğunu vurguladı. ETİ Maden’in dünya üzerindeki pazar payının %57 oranında olduğunu kaydeden Keleşer, 2017 yılı sonu itibariyle Borun Türkiye ekonomisine 854 milyon dolarlık bir ihracat getirisi sağladığını belirtti.

İnovasyon ve Ar-Ge çalışmalarına ilişkin yoğun bir çalışma yürüttüklerini belirten Keleşer, bu bağlamda üniversiteler, BOREN ve özel sektör temsilcileri ile iş birliği çalışmaları yürüttüklerini vurguladı. Patent ile ilgili olarak da bilgi veren Keleşer 9’u ulusal 3’ü uluslararası olmak üzere 12 patent aldıklarını ve 2 adet ulusal patent başvuru sürecinin de devam ettiğini kaydetti.

Bor ürünlerinin kullanım alanlarına ilişkin olarak konuşan Keleşer, “Bor ürünleri; temel olarak cam, seramik ve tarım sektörlerinde kullanılıyor. Bor, ana bileşen olarak kullanılmıyor. %20 ile %0,01 arasında değişen oranlarda nihai ürünlerin bünyesinde katkı maddesi olarak yer alıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmasında potansiyel iş birliği ve gelişim alanlarına ilişkin olarak da bilgi veren Keleşer, seramik, cam, tarım, demir-çelik, enerji, nükleer sektörler ve savunma sanayine yönelik yatırım çağrısında bulundu.


Programa Genel Başkan Abdurrahman Kaan, Uşak Valisi Salim Demir, Uşak Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ekrem Savaş. BOREN Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü Başkanı Doç.Dr. Abdülkerim Yörükoğlu, ETİ Maden İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serkan Keleşer, Uşak Şube Başkanı Nuri Arslan, MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Ali Reis Topçu ve Ali Gür, Yönetim Kurulu Üyeleri Gökhan Yetkin, Soner Meşe, İbrahim Uyar, Hikmet Köse, Zeki Güvercin, Faruk Akbal, İzzet Alagöz, Muhammet Ali Özeken ile MÜSİAD üyesi iş adamları katıldı.

Bordan üretilen milli deterjan


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.