Atardamar tıkanıklığı (periferik arter) nedir?

Yürürken bacakta aniden başlayan ağrı nedeniyle hareket etmeyi adeta engelliyor. Ağrı dinlendiğinde geçiyor. Atardamar tıkanıklığı (periferik arter) nedir?

Atardamar tıkanıklığı (periferik arter) nedir?

Hastalık ilerlerse birkaç adım bile atılmasına imkan vermeyecek şekilde şiddetlenebiliyor. Tedavide geç kalındığında kangrene dönüşebilen bu hastalığın adı; periferik arter, bir başka deyişle atardamar tıkanıklığı. İyi haber ise erken dönemde tedavinin, ağrısız ve daha uzun süre cerrahi işlemsiz bir hayat vaat etmesi.

Atardamar tıkanıklığı kol ve bacaklara kan taşıyan atardamarları tutan bir hastalık.

Genelde damar kireçlenmesi, damar sertleşmesi sonucunda kol ve bacaklara giden atardamarların bir veya daha fazla bölgede daralması ve/veya tıkanması sonucu ortaya çıkıyor. Sinsi, yavaş ilerleyici özelliği olan bu hastalık tedavide gecikilirse ileri safhalarında bacak kaybı gibi çok ciddi sonuçlara yol açabiliyor.


Acıbadem Fulya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk bu nedenle atardamar tıkanıklığında erken tanı ve tedavinin son derece önemli olduğuna dikkat çekerek, “Erken tanı ve bu sayede alınabilecek önlemler, pek çok hasta için gerekli olabilecek stent, balon gibi işlemler ve büyük ameliyatların daha geç dönemde yapılmasına imkan tanıyor. Bununla birlikte bacaklarda yürümekle belirginleşen ağrı gibi şikayetlerin ilerlemesini önleyebiliyor, hatta tümüyle geçmesini sağlayabiliyor. Özetle erken tanı hastalara ağrısız ve daha uzun süre cerrahi işlemsiz bir hayat vadediyor” diyor.

Erkeklerde daha sık görülüyor

Diyabet, sigara, hipertansiyon ve hiperkolesterolemi atardamar tıkanıklığının başta gelen risk faktörlerini oluşturuyor. Erkeklerde, östrojen kalkanı olmaması gibi hormonal faktörlerin de etkisi ve sigara tüketiminin daha fazla olması nedeniyle kadınlara oranla daha sık görülüyor.Kadınlardaki östrojen hormonu koruyucu bir faktör olarak görev yapıyor, ancak menopoz dönemiyle birlikte bu hormonun azalmasına paralel olarak sıklık artabiliyor. Bununla birlikte genetik faktörler, şişmanlık ve stres de hastalığın ortaya çıkmasında rol oynayan diğer etkenler arasında yer alıyor.

Yolda yürümeyi engelliyor

Periferik arter hastalığı bulunduğu atardamara göre bulgular veriyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk atardamar tıkanıklığı en sık bacak damarlarında oluştuğu için belirtilerin de buna paralel olarak genellikle bacaklarda görüldüğüne işaret ederek şu bilgileri veriyor: “Yürürken bacaklardaki kasların kan ihtiyacı artıyor, ancak daralmış veya tam tıkanmış damarlar bu artan ihtiyacı karşılamakta yetersiz kalıyor. Bunun sonucunda kişi yürürken birdenbire başlayan ağrı nedeniyle adeta hareket edemez hale geliyor. Ağrı dinlenmekle geçiyor. Hastalık ilerledikçe yürüme mesafesi kısalıyor ve ağrı daha az mesafede belirmeye başlıyor. Hatta ağrı daha da ilerlediğinde birkaç adım atılmasına bile imkan vermeyecek şekilde şiddetlenebiliyor. İlerleyen safhalarda ayrıca hasta hiç yürümese bile ‘dinlenme ağrısı’ olarak bilinen ağrı gelişmeye başlıyor.”


Geç kalınırsa uzuv kaybıyla sonuçlanabiliyor

Ayaklarda soğuma, ısınamama; bacak kıllarında dökülme atardamar tıkanıklığının diğer tipik belirtilerini oluşturuyor. Bacakta çok küçük travmalarda bile çok ciddi yaralar oluşması ve bu yaraların iyileşmemesi de hastalığın ileri dönemlerinde yaşanan önemli sorunlardan. Doç. Dr. Cem Arıtürk yaraların kimi zaman herhangi bir travma oluşmadan da başlayabileceğini vurgulayarak “Problem ilerlerse kangrene dönüşebiliyor ve tedavide geç kalınırsa uzuv kaybıyla sonuçlanabiliyor” diyor.

Risk faktörlerinden uzak durmak çok önemli!

Tedavide ilk basamağı, hastanın atardamar tıkanıklığı yaşamasına sebep olan faktörlerin ortadan kaldırılması oluşturuyor. Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk alınması gereken önlemleri şöyle sıralıyor.

  • Kan şekeri ve yağ seviyelerinin normal sınırlarda tutulması, tansiyonun ideal değerlerde kalması ve sigara içilmemesi dikkat edilmesi gereken ilk kurallar.
  • Varsa fazla kiloların verilmesi ve düzenli egzersiz yapılması da bir o kadar önem taşıyor.
  • Tüm bu önlemlere rağmen şikayetleri azalmayan hastalarda kan sulandırıcı ve damar genişletici ilaçların kullanılması, altta yatan diyabet hastalığı ve hiperkolesterolemi varsa bunlara yönelik tedavilerin düzenlenmesi gerekebiliyor.

En son seçenek cerrahi tedavi

Daha ciddi şikayet yaratan, günlük hayatın devamına izin vermeyecek derecede ağrıya sebep olan ve bacaklarda iyileşmeyen yaraların açılmasıyla sonuçlanan atardamar tıkanıklıklarında ise ameliyatsız yöntemler ve cerrahi yöntemler gerekebiliyor. Ameliyatsız yöntemler arasında aterektomi (kireçlerin temizlenmesi), balon anjioplasti (ilaçlı ve/veya ilaçsız balonla damar genişletme) ve stent anjioplasti (stent takılması) hastalığın seviyesi ve durumuna göre kullanılabilecek yöntemler.


Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk tüm bunlardan fayda alınamadığı veya diğer yöntemlerin uygun olmadığı durumlarda ise cerrahi yöntemler olan endarterektomi (damar içindeki kireçlerin açık yöntemle temizlenmesi) ve bypass ameliyatlarının devreye girdiğini belirtiyor. Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk en son seçenek olarak düşünülen cerrahi yöntemlerin de hastalığın tedavisinde önemli bir yer tuttuğunu vurgulayarak “Başarılı bir cerrahi tedavi bacak ağrısı ve yürüme mesafesinde azalma gibi sorunların hemen tamamını çözüyor. Ancak cerrahi başarıyı, yapılan ameliyat kadar, hastanın ameliyat sonrasındaki hayat tarzı da etkiliyor” diyor.

Kalp ve damar hastalıklarında genetik faktörler çok etkili!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.