Şarbon paniği: Bu hayvanlar gümrükten nasıl geçti?

Et ve Süt Kurumu’nca (ESK) kurbanlık olarak Brezilya’dan Ankara’nın Gölbaşı ilçesindeki özel çiftliğe getirilip, yediemin olarak bırakılan yaklaşık 4 bin büyükbaştan 50’sinin şarbon nedeniyle telef oldu. Bölgedeki besiciler panikte!

Şarbon paniği: Bu hayvanlar gümrükten nasıl geçti?

ESK tarafından Kurban Bayramı öncesi Brezilya’dan Türkiye’ye getirilen 3 bin 959 büyükbaş, kurbanlık olarak satılmak üzere Ankara’nın Gölbaşı ilçesindeki özel çiftliğe yediemin olarak bırakıldı.

Buradan alınıp, başkentin Sincan ilçesi ile değişik yerlerine götürülerek, kurbanlık olarak kesimi yapılan 3 bin 959 büyükbaştan yaklaşık 50’si, şarbon nedeniyle telef olmaya başladı. Çiftlikte araştırma yapan Gölbaşı Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, telef olan yaklaşık 50 büyükbaştan örnekler alarak, incelemeye gönderdi.


İncelemenin ardından çiftlik ve çevresi, şarbon şüphesiyle karantinaya alındı. Çiftliğin girişine ise Tarım ve Orman Bakanlığı’nca ‘Bu mahallede şarbon hastalığı vardır’ yazılı levha asıldı.

Ankara Gölbaşı’nda şarbon paniği: Kimse önlem almadı, tedirginiz

Ahiboz ve Günalan mahalleleri arasında bulunan çiftlik, buralarda yaşayan besiciler ile mahalle sakinlerini tedirgin etti. Mahallelerde kendilerine ait yaklaşık 5 bin küçükbaş ve 5 bin büyükbaş olduğunu belirten besiciler, yetkililerden bir an önce önlem almalarını istedi.

Günalan Mahallesi’nde besicilikle uğraşan Gürol Yeşilada, hayvanlarına aşı yapılması için İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne gittiğini belirterek, şunları söyledi:


“Hiç kimse uyarı yapmadı. Biz köy olarak tedirginiz. Sütçülük yapan insanlar var. Bununla geçimini sağlayanlar var. Hayvanları görüyorsunuz, toz duman içinde. Hayvanlarımıza aşı yapılmadı. Dün ilçe müdürlüğüne gidip, söyledim. ‘O çiftlik bitsin, geleceğiz’ diyorlar. Ama ne zaman? Bir insan ölünce mi gelecekler? Bir hayvanımız ölünce mi gelecekler? İnsanlara da belki bulaştı tozla. Bunun önlemini nasıl alacağız? Brezilya’dan getirilmiş hayvanlar. Güneşin altında, o tozun, güneşin altında hayvanlara da yazık. Kimse bir önlem almadı. Tedirginiz. Sonuç ne olacak, bilmiyoruz.”

şarbon ankara gölbaşı

Şarbonlu hayvanlar gümrükten nasıl geçmiş?

Besici Kenan Candemir ise şarbonun tehlikeli hastalık olduğunu belirterek, “Bu hayvanlar sıkıntı. Ahiboz ve Günalan mahalleleri olarak sıkıntıdayız. Şarbon tehlikeli bir hastalık. Benim duyduğum bir rivayete göre, Brezilya’dan 35 bin tane dana gelmiş. Ankara’nın ilçelerine dağıtılmış. Burada ise 4 bin tane var. Hep sıkıntı bizim için. Çok şükür, köyümüzde sıkıntı yok; ama çok sayıda hayvanımız var. Tedirginiz tabi. O sıkıntı hep bizim için. Et ve Süt Kurumu malını buraya koymuş. Gümrükten nasıl geçmiş bu şarbonlu hayvanlar? Hayvanlarımın aşılarını yaptırdım ama yine de sıkıntı” dedi.

Mersin limanında şarbon iddiası

Ahiboz Mahallesi’nde yaşayan ve 24 yıldır besicilikle uğraşan Savaş Özbakır da şarbon olayının duyulmasının ardından Kurban Bayramı öncesi sattığı hayvanların sahiplerinin kendisini aradığını söyledi.


Özbakır, “Damızlık üreticilik yapıyorum. Böyle insanlar geliyor, bizi perişan ediyor; ekmeğimizle oynuyor. Arife günü bu işi yapmış olsalardı bizim sattığımız kurbanlar geri dönerdi. Niye? İnsanlar da haklı. Para veriyor, kurban kesiyor. Tedirginiz. Bayrama 10 gün kala buraya getirdiler ve çiftliği kurdular. Mersin Limanı’ndan geldiğinde zaten ölümler başlamıştı. Şu an 50 falan diyorlar ama 100’e yakın olması lazım ölümlerin. Bizim köylerimizde bir sıkıntı yok. Mersin Limanı’na gelirken bu hayvanlar şarbonlu çıkmış. Nasıl müsaade edilmiş? Bu yıl 30 dana sattım. Alıcılar haberlerden duyup, direkt bizi arıyorlar. ‘Sizin hayvanlarda da var mı bir şey? diyorlar. Bu besiciye ölüm” diye konuştu. (Hürriyet)

Astroloji: 27 Ağustos – 2 Eylül 2018 haftalık burç yorumları


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.