Tasarım odaklı düşünme nedir? (Design Thinking)

Herhangi bir birime ya da gruba özel olmaksızın, problemlerine insan odaklı çözümler bulmak isteyen, yenilikçi ve yaratıcı çözümlere ihtiyacı olan herkes tarafından kullanılabilen tasarım odaklı düşünme (Design Thinking) metodolojisi ile iş hayatında yenilikçi çözümler bulmak mümkün.

Tasarım odaklı düşünme Design Thinking

Tasarım odaklı düşünme (Design Thinking) nedir? Yaratıcı yönlerini geliştirip daha inovatif fikirler üretmek isteyen profesyoneller, bu amaçlarını gerçekleştirmek üzere günümüzün hızlı değişen ve rekabetçi iş ortamında yeni ve etkili bir yol arayışı içindeler.

Geçmişin ürün odaklı yaklaşımı günümüzde artık kendisine yer bulamıyor. Yalnızca teknolojide değil diğer tüm alanlarda da insan odaklı çözümler ön plana çıkıyor; çözümleri üreten şirketlerin de artık odak noktalarını ürünlerden insanlara kaydırması kaçınılmaz oluyor. İnsanlar artık ürün değil, ürünün sağlayacağı hizmeti satın alıyor.


Tasarım odaklı düşünme (design thinking) metodolojisinin önemi de tam bu noktada ortaya çıkıyor. Tasarım odaklı düşünme, tasarımcıların yaklaşımlarını stratejik, taktiksel ve operasyonel seviyedeki inovasyon ihtiyacına çözümler bulmak amacıyla kullanıyor ve odağına insanı alıyor. Metodoloji, herhangi bir birime ya da gruba özel olmaksızın, problemlerine insan odaklı çözümler bulmak isteyen, yenilikçi ve yaratıcı çözümlere ihtiyacı olan herkes tarafından kullanılabiliyor.

Tasarım odaklı düşünme nedir?

Design Thinking, en temelinde, belirlenen bir “challenge”a insan odaklı, yaratıcı ve yenilikçi çözümler bulmak adına kullanılan bir metodolojidir.

Problem ya da fırsatı (challenge) tanımlama, hedef kitle ile empati yaparak ihtiyaç ve beklentileri irdeleme, çıkan sonuçları yorumlayıp içgörüleri belirleme, yaratıcı ve yenilikçi fikirler üretme, prototip geliştirme ve ortaya çıkan çözüm konseptini yeniden hedef kitle ile değerlendirme şeklinde altı aşaması bulunan metodoloji, geliştirilmek istenen ürün, servis ya da iş modelini en inovatif ve insana dokunan yönleriyle ortaya çıkartmak için de oldukça etkili bir başlangıç noktası.

Tasarım odaklı düşünme metodolojisi iş hayatında nasıl kullanılabilir?

Tasarım odaklı düşünme metodolojisi, araştırma aşamasında hedef kitleler ile gerçekleştirilen görüşmelerin de sayesinde, öncelikle “neden” sorusunu yanıtlıyor. Fikir geliştirme ve prototipleme aşamalarında ise ortaya çıkarılan iç görülere yaratıcı ve yenilikçi fikirler bulunuyor; hedef kitleye kattığı değer, uygulanabilirlik, şirket kültürüne uygunluk gibi parametrelere göre önceliklendiriliyor. Böylece “ne?” sorusunun yanıtı da verilmiş oluyor.

Ayrıca tasarım odaklı düşünme metodolojisi, şirketlerde hali hazırda uygulanan fikir havuzlarına da entegre bir şekilde uygulanabiliyor. Fikir havuzlarında toplanan fikirler, ele aldığı sorunlara ve fırsatlara göre kategorilendiriliyor, ardından şirketin stratejik odak alanlarını da göz önünde bulundurularak ortaya çıkan kategoriler önceliklendiriliyor.


Öncelikli olarak seçilen kategoriler ise tasarım odaklı düşünme workshop’larında ele alınacak challenge’lar (problem/fırsat) haline getiriliyor.

Design Thinking workshop’ları kurumlara inovatif çözümler sunuyor

Gerçekleştirilen ön hazırlığın ardından başlayan ve iki ila beş gün süren Design Thinking workshop’larında katılımcıların farklı birimlerden gelmesi ve farklı deneyim düzeyine sahip olması verimliliği arttıran noktalardan birisi oluyor.

Bir diğer önemli nokta ise çalışma boyunca (metodolojinin araştırma ve değerlendirme aşamalarında) ele alınan konunun hedef kitlelerini temsil eden insanlara dokunabilmek, onların ihtiyaçlarını, sorunlarını birinci ağızdan duyup, inovasyonun en önemli ön koşulu olan içgörüleri yakalayabilmek.

Design Thinking’in altı aşamasının iteratif bir şekilde uygulandığı workshop’larda ulaşılmak istenen hedefe göre firmanın pazarlama, insan kaynakları, bilgi teknolojileri, satın alma, üretim, iş geliştirme gibi farklı departmanlarından katılımcılar bir araya geliyor.

Yapılan çalışmalar sonucunda ortaya çıkan çözümler yeni bir servis, müşteri deneyimi, teknoloji, mekan gibi fiziksel objeler olabileceği gibi hizmet, süreç, iş modeli gibi fiziksel olmayan konseptler de olabiliyor.

Design Thinking, birlikte çalışma kültürünü sağlıyor

Tasarım odaklı düşünme metodolojisinin kurumlar için taşıdığı öneme dikkat çeken ArtBizTech Yönetici Ortağı Emrah Yayıcı, “Design thinking konusunda bizimle çalışmak isteyen firmaların ihtiyaçlarını temel olarak üç gruba ayırabiliriz. Birinci grup inovasyon alanında sistematik ve sonuç odaklı bir yaklaşıma ihtiyacı olanlar. İkinci grup daha müşteri odaklı ve açık iletişime dayalı kültürel dönüşüm içerisinde olanlar. Üçüncü grup ise dijitalleşme projelerinde müşteri iç görülerine özel çözümler üreterek bu dönüşümü en hızlı ve etkili şekilde yapmak isteyen firmalar” olduğunu vurguladı.


Şirketler ile tasarım odaklı düşünme workshop’ları gerçekleştirirken en önem verdikleri noktalardan birinin konunun sahibi hangi departman olursa olsun workshop katılımcılarının departman çeşitliliğinin olabildiğince fazla olması olduğunun altını çizen Emrah Yayıcı, sözlerine, “Bu çeşitlilik hem çalışmanın verimliliğini arttırıyor hem de şirket içerisinde birlikte çalışma kültürünün benimsenmesini sağlıyor ve bu da departmanlar arası iletişimi arttırıyor. Ortaya çıkan çözümler ise yalnızca bir kişinin ya da grubun değil tüm şirketin oluyor ve bu çözümler çok daha rahat bir şekilde benimseniyor, uygulamaya geçiriliyor” şeklinde devam etti.

Tasarımda deneyim odaklı düşünme nedir?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.