Kalori saymaya başladıysanız dikkat! Yeme bozukluğu nedir?

Yemekler hakkında takıntılı hale gelmiş, kilo ve görünümle aşırı uğraşıyor, çok sıkı diyetler yapıyor, tuvalette uzun süreler kalıyor, sürekli kalori saymaya başlamışsanız yeme bozukluğu başlamış olabilir.

Kalori saymaya başladıysanız dikkat! Yeme bozukluğu nedir?

Ergenlik döneminde ortaya çıkan yeme bozukluklarına dikkat çeken uzmanlar önemli uyarılarda bulunuyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Psikiyatrist Prof. Dr. Aslıhan Dönmez, ergenlikte meydana gelen fiziksel ve ruhsal değişikliklerin yeme bozukluklarına yol açtığını söyledi.


Yeme bozukluğunu “beslenme davranışında görülen bozukluklarla seyreden hastalıklar” olarak tanımlayan Prof.Dr. Aslıhan Dönmez, “Yeme bozukluğu başlığı altında iki temel bozukluk vardır. Anoreksiya nervozada günlük alınan kalori için belirgin kısıtlama yapma, kilo almaktan aşırı korkma ve zayıf olduğu halde kendini kilolu görme söz konusudur. Bulimiya nervozada tıkınma ve çıkarma atakları vardır. Bu çıkarma atakları kusarak, idrar sökücü ve laksatif ilaç kullanarak ya da aşırı egzersiz yaparak gerçekleşir.

Yeme bozukluğunun çoğunlukla ergenlik döneminde başladığını belirten Prof.Dr. Aslıhan Dönmez, “Bunun en önemli nedeni ergenlik döneminde meydana gelen fiziksel ve ruhsal değişikliklerdir. Vücudun değişiyor olması ve yağlanmanın artışı önemli bir tetikleyici etkendir. Sosyal alanda kabul edilmek ve beğenilmek bir ergen için giderek daha önemli olmaya başlar ve fiziksel görünüm bunun önemli bir belirleyicisi haline gelir. Bu dönem arkadaş çevresinden görünüm veya kiloyla ilgili bir eleştiri almak yeme bozukluğunu tetikleyebilir” diye konuştu.

Yeme bozukluğunun belirtileri

Prof. Dr. Aslıhan Dönmez, yeme bozukluğunun çeşitli şekillerde anlaşılabileceğini kaydederek bu belirtileri şöyle sıraladı:

“Yemekler hakkında takıntılı bir hale gelmek, kilo ve görünümle ilgili aşırı uğraşlara başlamak, çok sıkı diyetler yapmak, tuvalette uzun süreler kalmak, yiyecek saklamak, takıntılı bir şekilde kalori saymaya başlamak, saatler süren spor aktivitelerinde bulunmak, özellikle yedikleri konusunda yalan söylemeye başlamak yeme bozukluğu göstergeleri olabilir.”

Prof.Dr. Dönmez, ayrıca akademik başarının düşmesi, sosyal ilişkilerde bozulma, odadan dışarı çıkmamak, öfkede artış, içe kapanmak gibi genel belirtilerin de ortaya çıkabileceğine dikkat çekti.


Yeme bozukluğu tedavisi edilebilir

Yeme bozukluğu tedavisinde psikoterapi yöntemleri ve psikiyatrik ilaçların kullanıldığını belirten Prof.Dr. Aslıhan Dönmez, “Hastalığın ilerlemiş olduğu vakalarda bir süre hastaneye yatırmak gerekebilir. Tedavinin en önemli aşaması hastayı tedavi olmaya ikna etmektir. Çünkü hastalar tedaviyle aşırı bir kilo alacaklarından korkarak tedaviye başvurmakta isteksiz davranabilirler” dedi.

Bu önerilere kulak verin

Çocuğunda yeme bozukluğu olduğunu düşünen ailelere de Prof.Dr. Aslıhan Dönmez, şu önerilerde bulundu:

Onu denetlemeyi bırakın: Ne yediğinin, çıkarıp çıkarmadığının denetlenmeyi bırakın. Denetleme davranışınız onun kendini daha fazla baskı altında hissetmesine ve bu davranışları arttırmasına neden olacaktır. Üstelik yalan söylemesini de arttıracaktır.

Onu suçlamayın: Bazı aileler yeme bozukluğunun bir “şımarıklık” göstergesi olduğunu düşünerek hastayı suçlarlar. Unutmayın ki yeme bozukluğu tedavi gerektiren bir psikiyatrik hastalıktır, şımarıklıkla bir ilgisi yoktur.

Aşırı müdahaleci davranmayın: Bazı ergenler için yeme bozukluğu hayatından kendi kontrolü altında tutabildiği tek alan, bir özgürlük mücadelesi olabilir.

Ona kilo aldırmaya çalışmayın: Unutmayın ki hayatta en korktuğu şey kilo almak. Çünkü buna bir başlarsa durduramayacağını düşünüyor. Bu nedenle ona zorla yüksek kalorili bir şeyler yedirmeye çalışmayın.


Onu tedaviye ikna etmeye çalışın: Fakat bunu yaparken zorlayıcı bir tutum içerisinde olmayın. Zorla götüreceğiniz tedaviden fayda görmeyecektir. Bunun yerine onunla sakin bir şekilde konuşun, onunla ilgili kaygılarınızı dile getirin ve tedaviye başvurma konusunda cesaretlendirin.

Anoreksiya Nervoza: Zayıflama ile gelen yeme bozukluğu


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.