Sadece en iyi materyalleri içeren, o eşsiz içerik!
İçerik pazarlamasında mutlaka işinize yarayacak 4 tavsiye!İçerik nedir? Bir sınırı var mıdır? Bazen bir cümle, bir kelime de içerik olarak adlandırılabilir… Binlerce kelimelik bir metin, 20 dakikalık bir video da aynı şekilde. Peki standartları bu kadar değişken olan içerik pazarlaması kavramı içinde, hangi normu baz almalıyız? Kalite. Yani, kullanıcı ihtiyacına cevap verilebilirlik yönüne… Onlarca, hatta yüzlerce içerik, tek bir içeriğin verdiği cevabı veremeyebilir.
İçeriğin başarısını ölçülebilir metriklerle değerlendirin
Exclion İnternet Hizmetleri kurucu ortaklarından İlker Önal’a göre içerik pazarlama tarafında yapılan en büyük hatalardan bir tanesi; bu sürecin sadece bir blog gönderisi hazırlayıp, yayına alıp sonlandırmakla bittiğini düşünmek. Ancak başarılı bir içerik stratejisi, içeriğin yayına girdiği ve insanlara ulaştığı andan sonra, etkili bir ölçüm süreci ile sonlanabilir.
İçeriğin trafik sonuçlarını Google Analytics gibi platformlardan, paylaşım metriklerini sosyal medya kanallarından, satış ya da başvuru talebi gibi hedef davranışları CRM kanallarından mutlaka ölçmeli, değerlendirmeli ve gelecek stratejinizi buna göre oluşturmalısınız.
İçerik pazarlamasında son yılların en çok konuşulan konularından birisi, storytelling kavramının önemi.
Hikayesi olmayan bir işi pazarlamak, satmak imkansız olabilir. Ancak içerik derken, çok geniş, hatta sınırları olmayan bir dünyadan bahsettiğimizi göz önünde bulundurursak, bunun bir şart olmadığını söyleyebiliriz.
Verinin merkezde olduğu içerikler başta olmak üzere, başarılı bir iç kurguya sahip her içerik başarılı olabilir. Unutmayın ki, özellikle arama motoru ziyaretçisine odaklanılmış içeriklerde en önemli konu, iyi bir kullanıcı deneyimi yaşatmak. Soruya iyi bir cevap verebilmek… Bazen bir hikaye değil, iyi bir cevap istenir. İçerik pazarlaması ile ilgilenen herkes bunun farkında olmalı.
Anahtar kelime kurallarını boş verin!
Arama motorları konusuna girmişken, içeriğin DNA’sını değiştiren anahtar kelime ‘kurallarına’ da değinmek lazım. Her içerik trafik odaklıdır, her içerik hedef kitlesine ulaşmak, yayınlandığı mecranın bilinirliğine katkı sağlamak ve dolaylı ya da doğrudan reklama katkı sağlama amacıyla hazırlanır. Ancak artık neredeyse her içerik sağlayıcısının, yayıncının odaklandığı ‘anahtar kelime yoğunluğuna sahip’ içerik düşüncesi, kaliteden spam içeriğe doğru giden bir eğri oluşturdu.
İyi bir içerikte, yüzde 2 ya da 3 anahtar kelime olmalıdır, giriş paragrafında bir kere, toplamda x sayıda olmalı gibi bir şehir efsanesi yarattık ve hepimiz ciddi birer savunucusuyuz.
Google, anahtar kelimenin yüzde 2 oranında olduğu içeriği ilk sıraya koymuyor.
Kullanıcıların en çok zaman geçirdiği, tatmin olduğu içeriğe değer veriyor. Bu kuralların olmadığı dönemde içeriğin kalitesi için çaba gösterilirdi, şimdi ise sihirli bir formülü uygulamaya çalışarak, başarıya ulaşmaya çalışıyoruz. Exclion internet hizmetleri kurucu ortağı İlker Önal pazarlama trendlerinin sürekli geliştiğini ve gelişmeleri yakından takip etmek gerektiğini vurguladı.