Aslen hayvanlarda görülen mikrobik bir hastalık olan şarbon; çoğunlukla yün, kıl ve post gibi kısımlar olmak üzere mikrop içeren hayvan organları ile temas veya hayvan etinin yenmesi ile oluşuyor.
Hastalığın antibiyotiklerle tedavisinin mümkün olduğunu belirten uzmanlar, hastalık şüphesi duyan kişilerin mutlaka bir enfeksiyon hastalıkları uzmanına müracaat etmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Yakup Hakan Başaran, toplum sağlığını tehdit eden şarbon hastalığı ile ilgili önemli bilgiler verdi.
Şarbon mikrobunun belirtileri neler?
Nadiren mikrop içeren partiküllerin solunmasının da hayatı tehdit eden akciğer şarbonuna neden olabildiğini belirten Uzm. Dr. Yakup Hakan Başaran, hastalığın belirtilerini şöyle ifade etti:
“Ciltle teması sonrası bakterilerin enfeksiyon belirtilerini oluşturmak üzere kuluçka süresi 1-7 gündür. Belirtiler kaşıntılı bir kabarıklık şeklinde başlar ve belirtilerin başlangıcından sonra 1-2 gün içerisinde bu kabarıklık önce içi sıvı dolu bir kesecik ve sonra ortası oyulmuş bir yara halini alır.
Bu yara ağrısızdır, fakat bazen bir miktar kaşıntı oluşabilir. Zamanla yara siyah bir kabul bağlar ve birkaç hasta içinde kalıcı bir iz bırakarak iyileşir. Mikroplu hayvan ürünlerinin yenmesi ile is ağızdan başlayarak tüm sindirim kanalında şarbon hastalığı gelişebilir ve başka hastalıklarla karışabildiği için teşhisi daha zordur.”
Şüphe duyan kişiler, mutlaka doktora görünmeli
Hastalığın antibiyotiklerle tedavisinin mümkün olduğunu ifade eden Başaran, “Kendisinde hastalığın varlığından şüphe eden kişilerin mutlaka bir enfeksiyon hastalıkları uzmanına müracaat etmesi gereklidir. Laboratuvara gönderilen örneklerle mikrobiyolojik tanı konulması ucuz, pratiktir ve mutlak olarak gereklidir. Kesin tanı konulduğu durumlarda hastalık görülen bölge karantinaya alınır ve hastalığın uluslararası bildirim zorunluluğu vardır” dedi.
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Yakup Hakan Başaran, şarbondan korunmak için yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
1. Enfekte hayvanlar kaynağında tespit edilmeli ve hayvanlar aşılanmalı,
2. Salgın tespit edilen bölgelerde çalışanlar eldiven, koruyucu ekipman ve özel filtreli solunum maskeleri takmalı,
3. Temas şüphesi olan kişiler bol sabun ve suyla yıkanmalı, kesin tanı konulana kadar çamaşır suyu kullanımı gereksiz ancak kesin tanı konulduktan sonra kullanılan materyaller (bıçak, kap-kacak gibi) ve elbiseler 1/10 sulandırılmış çamaşır suyu ile yıkanmalı
4. Şüpheli hayvan organ ve parçaları, ayrıca kişinin kıyafetleri üç kat plastik içerisinde taşınarak temizliğe alınmalı, buralardan bulaşın önüne geçilmeli
5. Temas eden kişilerin antibiyotik tedavisi planlanmalıdır.
6. Aşı mevcuttur ancak riskli meslek grupları hariç aşı uygulaması önerilmemektedir.
7. Her ne kadar tedavisi mümkün olsa bile, mikrobu barındıran hayvan ve hayvan ürünlerinin tüketilmesi, iyi pişirilse bile, hastalığın önüne geçemeyeceği için, tavsiye edilmemektedir.