Menisküs yırtığı nedir? Spor yaralanmalarına dikkat!

Günümüzde sağlıklı yaşam ve kilo verme, fit kalma, kendini daha dinamik hissetme amacıyla spor yapmak adeta bir yaşam tarzı haline geldi.

Menisküs yırtığı

Spora olan ilginin artmasıyla birlikte, spor salonlarında veya açık havada koşu, bisiklet, yüzme gibi sporlardan sonra görülen yaralanmalarda da artış gözleniyor.

Acıbadem Altunizade Hastanesi’nde spor nedeniyle özellikle kalça, diz ve ayak bileğinde oluşan yaralanmaları konu alan “Alt Ekstremite Spor Yaralanmaları” başlıklı bilimsel bir sempozyum gerçekleştirildi.


Multidisipliner bir anlayışla organize edilen toplantıya; bu bölgelerin tedavisinde rol alan hekimler, fizyoterapistler, sağlık ve sporla ilgili kişiler katıldı.

Toplantıda ayak bileği, kalça ve diz ameliyatlarında kullanılan en son yöntemler tartışıldı, hekimler son gelişmeleri, güncel stratejileri ön plana koydular.

Sempozyumun başkanlığını yapan Acıbadem Altunizade Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanları Prof. Dr. Alper Kaya ve Doç. Dr. Barış Kocaoğlu, spor yapanların artışıyla spor yaralanma oranının da arttığına dikkat çekerek özellikle kalça, diz ve ayak bileğinde ortaya çıkan sorunlardaki yeni gelişmeler hakkında bilgi verdiler.

En çok atletik olanlarda görülüyor

Spor ve sağlık ilişkisinin daha çok bilinmesiyle sağlıklı yaşamak için insanların daha çok spor yaptıklarını ifade eden uzmanlar, ancak bilinçli spor yapmanın önemine de dikkat çekiyorlar.

Zira bilinçli spor yapılmadığında yaralanmalar ortaya çıkıyor. Bazı yaralanmalar, hayat kalitesini oldukça düşürüyor, hatta kişinin ya da sporcunun spor yapmasına da engel olabiliyor.

Spor yaralanmalarının genellikle az hareket eden, obez kişilerde görüldüğü gibi yanlış bir kanının toplumda yaygın olarak görüldüğüne vurgu yapan uzmanlar, sanıldığının aksine, zayıf, atletik ve aktif hayat süren kişilerde daha çok görüldüğüne dikkat çekiyorlar.

Sorun diz eklemindeyse…

Dizde en sık görülen sorunların başında menisküs aşınması ya da yırtılması geliyor. Menisküs, dizin içinde iki kemik arasında yük taşıyan elastik bir doku. Bu nedenle aşınma ve yırtılmaya çok yatkın.

Toplumda menisküsün “sporcu hastalığı” olarak bilindiğine dikkat çeken Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Alper Kaya menisküste iki tip yırtık görüldüğünü ve buna göre tedavinin de değiştiğini belirterek şunları söyledi:

“Spor yapanlarda ya da sporla uğraşmasa bile yaşı daha genç olan ve aktivitesi yüksek insanlarda doğrudan yırtılabiliyor. İkinci tipi ise daha ileri yaşlarda ve yüklenme az bile olsa menisküs dokusunundaki aşınmaya bağlı yavaş gelişen yırtıklardır. Genç hastalarda çoğu menisküs yırtığında ameliyat gerekli iken yaşlı hastalarda ameliyat dışı tedaviler öncelikli olarak uygulanıyor.”


Artroskopi ile alınan sonuçlar çok iyi

Menisküs yırtığı tedavisinde her hastaya özel değerlendirmeler yapıldığını belirten Prof. Dr. Alper Kaya, sporcuların bir an önce spor hayatına dönme beklentisinin tedavinin farklılaşmasına yol açtığını söyleyerek sözlerine şöyle devam ediyor:

“Menisküsün korunması gerekiyor, yırtıklar olabildiğince dikilmeye çalışılıyor. Genellik tamiri mümkün olan yırtıklar yüzde 80 olasılıkla iyileşiyor. Ancak yüzde 15-20 gibi bir oranla da iyileşmeyip ikinci bir ameliyatla yırtık kısmın alınması gerekebiliyor.

Menisküs ameliyatı günümüzde artroskopiyle (kapalı yöntem) yapılıyor. Artroskopi ile diz ekleminde ulaşılması zor ve dar yerlere iki üç delikten özel bir kamera ile ulaşabiliyor, sadece hasarlı dokuyu çıkarmak veya dikmek mümkün oluyor ve çok iyi sonuçlar alınıyor.”

Sportif hareketler kalça eklemini zorluyor

Sportif hareketlerin aşırı ya da ters yapılmasının kalça eklemini zorladığını belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Barış Kocaoğlu, bu bölgede oluşan hasarın kendini ağrı ile belli ettiğini söylüyor.

Sportif hareketlerin yanı sıra genetik nedenler ya da aniden yapılan ters hareketler de, labrum denilen ve adeta kalça eklemi içinde contaya benzer şekilde olan yapının yırtılmasına yol açıyor.

Bu yıpranmalar ve yırtılmalar da halk arasında “kireçlenme” olarak biliniyor. Bu durumun giderilmesi için uygulanan ameliyatlarda son 5 yıldır Türkiye’de kalça artroskopisi tercih ediliyor.

Sportif sakatlanmaları ihmal etmeyin!

Kapalı kalça ameliyatı olarak da bilinen bu cerrahi yöntemde; kalçaya herhangi bir açık yara yapmadan, bir kas kesmeden, sadece 4 milimetrelik 2-3 tane delikten özel bir kamera ile girilerek içeride o yırtığın dikildiğini söyleyen Doç. Dr. Barış Kocaoğlu şu bilgileri veriyor:

“Ameliyat sırasında kemik çıkıntıları tıraşlanıyor, kıkırdağa tedavi yapılıyor. Böylece kalçanın ileri kireçlenmesi önleniyor. Hastanın ağrıları ciddi yönde azalıyor.

Çoğu hasta kapalı bir ameliyat olduğundan ameliyata daha sıcak bakıyor, günü birlik bir cerrahi ile hasta ertesi gün üzerine basabiliyor ve banyo yapabiliyor, ameliyatın ertesi günü taburcu ediliyor.”

Erken teşhis önemli!


Kalçadaki kireçlenmeyi artıran en büyük nedenler, kalçada erken dönemde olan kemik çıkıntıları ve yırtıklar. Bu şikayetleri erken yaşlarda ameliyat edip önlemek mümkün, bu sayede kalça protezine gidiş azaltılabiliyor. Erken teşhis edilen sporcuysa ameliyattan sonra spor hayatına devam edebiliyor.

Spor sakatlanmalarını önleyen 8 öneri


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.