TL ile sözleşme zorunluluğu araç kiralama fiyatlarını artıracak

Artan maliyetler ve gerileyen satışlar nedeniyle zorlu günler geçiren araç kiralama sektörü, kiralama sözleşmelerinin Türk Lirası ile yapılması zorunluluğu sonrası bir önemli sorunla daha karşı karşıya kaldı. Sektör yöneticilerine göre sözleşmelerin dövizden TL’ye döndürülmesi araç kiralama bedellerini artıracak…

Maliyetleri ve kiralama bedellerini artıracağı öngörülen TL düzenlemesinin ardından araç kiralama sektörü ekonomi yönetiminden revizyon talep ediyor.

Sektörün önemli firmalarından Europcar’ın Türkiye faaliyetlerinden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Fidan, araç kiralama sektörünün taleplerini ve son gelişmeleri değerlendirdi.


Otomotiv sektöründeki satışlar 2018 yılının ilk sekiz ayında daralma gösterdi. Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarındaki satış rakamları bir önceki yılın aynı döneminde 555 bin 991 iken, 2018 yılının Ocak-Ağustos döneminde 440 bin 428 adet olarak gerçekleşti.

İthalat kaynaklı olması nedeniyle kur hareketlerinden etkilenen otomotiv sektöründe satışlar gerilerken, araç kiralama sektörü bu yıl turizmde yaşanan güçlü toparlanmanın desteğiyle aynı oranda etkilenmedi.

Ancak döviz kurları ve vergilerdeki değişimler nedeniyle sektör yüzde 60’lara varan araç yenileme maliyetlerini karşılamakta güçlük çekiyor.

Artan maliyetlere ek olarak sözleşmelere getirilen TL zorunluluğu karşısında ortak akılda hareket etme kararı alan otomotiv sektörünün tüm paydaşları önerilerini ve revizyon taleplerini bakanlıklara sunmaya hazırlanıyor.

Sektörün pazar büyüklüğü yaklaşık 31 milyar TL

Sektördeki gelişmeleri değerlendiren Avrupa’nın önde gelen araç kiralama şirketlerden Europcar’ın Türkiye faaliyetlerinden sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Fidan;

“Operasyonel araç kiralama sektörü yılın ilk 8 ayında Türkiye’de satılan yeni otomobillerin yüzde 22’si olan 76 bin 325 adetlik yeni aracı filosuna kattı ve aktif pazar büyüklüğü 31 milyar TL’ye yaklaştı.

Türk Lirasının değer kaybetmesi ve hem enflasyon hem de faizlerdeki artış sektörün büyümesini yavaşlattı. Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri olan otomotiv sanayinin geçtiğimiz yıllardaki satış performanslarını yakalaması, ülke ekonomisinin daha da güçlenmesinde önemli bir rol oynayacaktır” ifadelerini kullandı.

Otomobil kiralama sektöründeki satış performanslarını operasyonel ve günlük kiralamalar olmak üzere iki başlık altında analiz etmek gerektiğini aktaran Fidan;


“Bu yıl özelinde değerlendirildiğinde operasyonel kiralamalarda geçtiğimiz yıllarla benzer rakamlar görüyoruz. Bununla birlikte kapanan şirketlerin sayısındaki artış nedeniyle yaşanan sıkıntılar göze çarpıyor.

Günlük kiralamalarda ise ülke turizminde yaşanan toparlanmanın olumlu etkisini görüyoruz. Turist sayısında yaşanan dikkate değer artışların katkısıyla bireysel kiralamalarda Ege ve Akdeniz bölgelerindeki bazı ofislerimizde bir önceki yıla göre yüzde 150’leri bulan artışlar yaşandı fakat tüm bu olumlu havaya rağmen yaşanan kurdaki hızlı değişim ve TL şarı sektörün geleceğini tehdit altında bırakıyor.” şeklinde konuştu.

“TL zorunluluğu kendi ayağımıza sıkmak anlamına geliyor”

Araç kiralama sektöründe son günlerin en önemli gelişmelerinden birisi de sözleşmelerin TL üzerinden yapılması zorunluğu oldu. 13 Eylül tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Türk parasının kıymetinin korunması hakkındaki kanun düzenlemesiyle birlikte yurt içinde dövizle konut ve araç kiralanmasının önüne geçilmişti.

Alınan bu kararı değerlendiren ve sektörde kiralamaların yüzde 78’inin döviz üzerinden yapıldığını hatırlatan Fidan;

“Şu an sektörümüzde 360 bin araç kiralık durumda, bunun için kullanılan kredi tutarı ise 3,5 milyar Euro civarında. Bankaların Euro ile fonladığı kredileri TL’ye çevirmesi mümkün değil. Ortaya çıkan bu tabloda, kiralama şirketleri olarak bizim sözleşmeleri TL’ye çevirmemiz ise kendi ayağımıza sıkmak anlamına geliyor. Birçok operasyonel kiralama firması bunun altından kalkamaz” ifadelerini kullandı.

Sözleşmelerin TL’ye dönmesi araç kiralama bedellerini artıracak

Sözleşmelerin dövizden Türk Lirası’na dönmesi durumunda araç kiralama bedellerinin de artacağına işaret eden Fidan şöyle konuştu:

“Yeni düzenlemeye göre döviz üzerinden yapılan araç kiralama sözleşmelerinin 30 gün içerisinde Türk Lirası olarak yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Ancak bu sözleşmeler TL’ye dönerken TL’deki faiz oranlarının etkisi ile daha yüksek bir bedel ile yenilenecek. Bu durumda ne müşterilerimizin ne de araç kiralama şirketlerinin oluşacak yeni maliyetleri kaldırmaları mümkün olmayacak.”

“Bakan Albayrak’tan randevu talep ettik, revizyon bekliyoruz”

Döviz kurlarındaki artışlara paralel olarak TL ile araç kiralama taleplerinde bir artış yaşandığını da anımsatan Fidan şöyle devam etti:

“Yine kurlara paralel olarak artan maliyetlerimiz nedeniyle ve önümüzü göremediğimiz için, TL ile araç kiralama yapmak isteyen müşterilere yüksek fiyat vermek durumunda kalıyoruz, liste fiyatları her geçen gün yükseliyor.


TL şartı düzenlemesi ve diğer hususlarda görüşmek üzere TOKKDER, OSD, ODD, OYDER, OİB, ve TAYSAD gibi otomotiv sektörünün tüm paydaşları olarak ortak bir öneri paketi hazırlayarak bakanlıklardan randevu talep ettik. Mümkün olan en kısa sürede bakanlarımızdan sektörü rahatlatacak revizyonlar bekliyoruz.”

2018 yılında otomobil sektörü için 8 öngörü


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.