2018 yılında otomobil sektörü için 8 öngörü

Geçtiğimiz yıl otomobil sektörü için hareketli bir seneydi. 2017 yılında, hem firmalar hem de inovatif piyasa oyuncuları yeni bir hizmet olarak mobilitedeki gelişmeler, çevreye duyarlı gelecek için güzel konseptler ve akıllı, sürücüsüz araçlardaki gelişmeler ile önemli adımlar attılar.

2018 yılının da sektör için yine hareketli ve oldukça heyecanlı bir sene olacağına inanıyoruz. Öne çıkan hususlardan bazılarını aşağıda listeledik:

2018’de araç talebi 2017 yılındakinden daha hızlı büyüyecek

Bu büyümenin Avrupa (Birleşik Krallık hariç), toparlanan Brezilya, Rusya ve diğer gelişmekte olan piyasalardan geleceğini öngörmekle birlikte ABD ve Çin’deki talepte önemli bir değişiklik olmasını beklememekteyiz.


SUV’lar (spor amaçlı araçlar) ve CUV’lar (crossover araçlar) ana akım haline geliyor

Farklı ve özellikli bir talep olarak ortaya çıkan bu segment, şu anda her markada ister premium ister ekonomik çeşitli ve çok sayıda rekabetçi ürünlerin sunulduğu bir alanı oluşturuyor. Tüketiciler seçenekler arasında zorlanmaya başladıkça fiyatlandırma ve karlılık üzerindeki baskının artacağını öngörüyoruz. Rekabet arttıkça markaların fiyatlandırma stratejileri yakından izlemeye değer olacaktır.

Elektrikli araçlar

Geçtiğimiz on yıl içerisindeki birçok talihsiz başlangıç sonrasında elektrikli araçlar, bu defa arkalarındaki mevzuat ve sektör destekleri hiçbir zaman olmadığı kadar güçlü bir şekilde geri döndüler. İçten yanmalı motorlar mevzuat tarafından zorlanmaya başlarken, hibrid ve elektrikli araçlar 2017 yılında teşviklerden faydalandılar. Hatta bazı dizel müşterilerine karşı zafer elde ettiler.

Tüketiciler, orijinal ekipman üreticileri (OEM),piyasaya yeni giren oyuncular elektrikli araçları yollarda görmek için yarışıyor. 2018 ve sonrasında CUV’lar dahil olmak üzere tüm kategorilerde birçok ürün tanıtımı bekleniyor. 2018 yılında, elektrikli araçların önümüzdeki 5-10 yıl artan bir grafikle hareket edeceğine dair iki gösterge bekliyoruz. Bunlardan ilki Çin’in NEV (yeni enerjili araçlar) politikasının en büyük elektrikli araç piyasası üzerindeki etkisi ve ikincisi ise OEM’lerin elektrikli araçlar için yenilikçi finansman paketleri sunmalarındaki kabiliyetleri olacak.


Kanuni düzenlemeler ve şehirler

2017 yılında, tüketicilerin ulaşım tercihlerini etkilemeye, çevreyi kirleten araçları ortadan kaldırmaya ve bazı durumlarda tüm özel araçların şehir merkezlerine girişlerini yasaklamaya yönelik çeşitli şehirlerde bugüne kadarki en yüksek seviyede tedbirlere tanıklık edildi. Bu momentumun 2018 yılında da daha fazla şehrin benzer tedbirleri uygulamaya başlamasıyla artacağını tahmin ediyoruz. Doğal olarak otomobil üreticileri ve ulaşım sağlayıcılarının şehirlerin spesifik ulaşım ihtiyaç ve zorluklarını ele alıyor. Somut ve ölçeklendirilebilir teklifler ve çözümler üretmeleri acil bir ihtiyaç haline geldi.

Online mı yoksa offline mı? 

Müşterilerin karar verme süreçlerinde dijitalin rolü “eğer” veya “ne zaman”dan “ne kadar yakın”a dönüştü. Bayilerin artık sadece OEM’lerden gelen online teklifler ile değil, ayrıca müşterilere erişimi olan yeni aracılar ve satın alma opsiyonlarını değerlendirmek için başvurulacak olan yeni fiyat toplayıcı platformlar ile de rekabet etmeleri gerekecek.

Ekosistemler veri ve dijital teknolojiler sayesinde canlanıyor

Akıllı, paylaşımlı ve çevreye duyarlı araçlardan sürücüsüz araçlara kadar mobilitenin geleceği için her vizyon, bu tür modelleri sürdürmek için kazanan bir formül telaffuz edilmeksizin bir ekosisteme yapılan atıflar içeriyor. Bazı mevcut oyuncular ve yeni girişimciler, blockchain başta olmak üzere teknolojiler geliştirerek ekosistemleri çalışır hale getirmek için ticari sınırlamaların ötesine bakıyor. Genel Veri Koruma Yönetmeliği türündeki mevzuat kısıtlamaları dâhilinde veriyi kazanca çevirmenin yollarını aradıkları için “gelişimin habercisi” haline geliyorlar.

Araç çağırma ve mobilite hizmeti, düzenleyiciler tarafından mercek altına alınıyor

Avrupa Adalet Divanı’nın, örneğin Uber gibi Araç Çağırma Hizmeti’nin ulaşım sektörü mevzuatı kapsamında düzenleneceğine dair en son duyurusunun, söz konusu hizmet sağlayıcılarına zarar vereceğine neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Ancak bu durum bu tür iş modellerinin ticari rekabet ve kısa/orta vadede ölçeklendirme kabiliyetleri zarar görürse geçerli olacak. 2018 yılı bu tür iş modelleri için artan gelirleri üzerindeki baskı ile birlikte zorlu bir yıl olabilir. Fakat iş yapılarını ve süreçlerini yerel mevzuatlara uyumlu hale getirmeleri durumunda kendilerini toparlayacaklarına dair herhangi bir şüphe bulunmuyor.

Mobilite ve yenilikçilik yatırımlarında sektör dönüşümüne dair ipuçları


2017 yılında, mobilite ekosisteminde, anlık mobilite ve araçlarda yenilikçilikten dijital mobilite ve ulaşım altyapısına kadar çeşitli alanlarda yaklaşık olarak 68 milyar $ tutarında bir yatırım yapıldı. Finansal yatırımcılar ve teknoloji yatırımcıları yeni girişimlerden otomobil tedarikçilerine kadar farklı varlıklara yatırım yaparak yarışı önde sürdürdüler. Fakat otomobil üreticileri ve tedarikçileri de bu yarışta çok arkada kalmadı. 2018 yılında daha büyük yatırımların yapılması bekleniyor. 2017 yılı, dönüşümde olan otomotiv sektörü için en heyecanlı yıl oldu. Tüm göstergeler daha fazla olmasa bile en az 2017 yılı kadar heyecanlı bir 2018 yılını işaret ediyor.

Yerli araba üretecek 5 şirket belli oldu


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.