Yapay zekâ, makine öğrenimi, bulut bilişim, nesnelerin interneti, büyük veri ve analizi gibi teknolojiler gelecek 15 yıla damga vuracak. Ancak her iki işletmeden biri önümüzdeki 10-15 yıllık süreçte yeni nesil teknolojilerin işlerini nasıl etkileyeceğini bilmiyor.
Geleceğe damga vuracak teknolojiler: İnsan ve makine iş birliğiBu yıl ilk kez Dell, Dell EMC, Pivotal, RSA, SecureWorks, Virtustream ve VMware markalarını bir araya getiren Dell Technologies Forum 2018 kapsamında dönüşüme hazır olmak için gerekenler aktarıldı.
Ajandası açıklanan etkinliğin ana konuşmacısı Dell EMC Orta Doğu, Türkiye ve Afrika Genel Müdürü Mohammed Amin, “Gelecek için İnovasyon” sunumuyla BT profesyonellerinin karşısına çıktı. İnsan ve makine işbirliğinin bir sonraki döneminden söz eden Amin, 2030’da makine öğrenimi ile başka bir dünyada olacağımızı belirtti.
İşletmelerin yaşanan değişime ayak uydurmakta zorlandığını dile getiren Amin, Dell Technologies ile Institute of Future tarafından 17 ülkede gelişen teknolojilerin iş modellerini nasıl etkileyeceği üzerine yapılan araştırma sonuçlarını paylaştı. Katılımcıların yanıtları şu şekilde:
- Yüzde 57’si değişimin hızına ayak uydurmakta zorlanıyor
- Yüzde 42’si ise önümüzdeki 10 yılla nasıl baş edebileceğini bilmiyor
- Yüzde 50’si önümüzdeki 10-15 yıl içerisinde bulunduğu sektörün nasıl olacağını bilmiyor
- Yüzde 93’ü 2030’da dijital bir işletme olmak için çalışıyor
Yapay zekanın etki edeceği alanlar hakkında örnekler veren Amin, insanların yaşam kalitesini artırmak için yapay zekanın dahil edildiği dijital asistan, endüstriyel robotlar ve akıllı evlerin önümüzdeki döneme damgasını vuracağını belirtti.
Üretim alanında ise fabrikaların tamamen yapay zekâ ile yönetilen sürece geçeceğini belirten Amin, yapay zeka temelli altyapılarla birlikte sürücüsüz araçlar ve insan eli değmeyen müşteri hizmetleri, iş süreçlerinin 2030 yılında hayatımızın parçası olacağını dile getirdi.
İnsan ve makine iş birliği farklı bir noktaya geçecek
İnsan ve makine iş birliğinin geleceği noktayı değerlendiren Dell EMC Türkiye Ülke Müdürü Sinan Dumlu; ‘Dijital dönüşümün artık bir zorunluluk haline geldiğini, neyi nasıl yapmaları konusunda müşterilerimizi, ilgilenen son kullanıcıları ve kurumları bilgilendirmeye çalışıyoruz.
2030 yılı için diyoruz ki; insan ve makine iş birliği bir başka noktaya geçecektir. Ortada konuşulan çok sayıda teknoloji var; yapay zeka, makine öğrenimi, bulut bilişim, nesnelerin interneti, büyük veri ve büyük verinin analizi.
Buzdolabı ve tost makinesi internete bağlanırsa…
Aslında bunların her biri kendi içinde çok detaylı ve derin teknolojiler olsa da bir arada çalışmadıkları sürece bir anlam ifade etmiyor. Buzdolabının veya tost makinesinin internete bağlı olmasından bahsediyoruz.
Aslında ana hedefimiz bu değil, bu sadece şu anda başlamış küçük bir şey. Aslında varmaya çalıştığımız nokta ‘karanlık fabrika’ diye söylediğimiz; hiç insanın çalışmadığı, herhangi bir ısıtma ve aydınlatma sisteminin bulunmadığı; bir uçtan ham maddenin veya yarı mamulün girdiği diğer uçta ise ürünlerin çıktığı bir iş modelinden söz ediyoruz. Burada cihazların birbirleriyle (nesnelerin internetiyle) konuştuğu, yapay zeka ile karar verip çalıştığı ortamlar kurmak önem taşıyor” dedi.
Elektronik Atıklardan Üretilen Yüzük İstanbul’da Sergilendi
Dell Technologies Forum 2018, Dell iş birliğiyle ünlü girişimci ve aktivist Nikki Reedtarafından elektronik atık kullanılarak tasarlanan yüzüğe ev sahipliği yaptı. E-atığın veya başka bir deyişle kullanıldıktan sonra atılan elektronik ekipmanların; çevre üzerindeki yaygın etkisini ve döngüsel bir ekonomi geliştirmek için sektörler genelinde iş birliği yapma fırsatını vurgulamak amacıyla hayata geçti.
Nikki Reed, markası olan Bayou with Love, The Circular Collection serisini, tamamen Dell’in geri dönüşüm programından elde edilen altından faydalanarak tasarladı.
Dell’in pilot programı kapsamında kullanılmış elektronikler, çevreye duyarlı bir çıkarma süreci yürütülerek çevreci ortağı Wistron GreenTech tarafından bağımsız bileşenlerine ayrılıyor.
Ana kartlardan çıkarılan altın da bunun sonrasında Dell’in kapalı döngü tedarik zincirinin parçası olarak yeni bilgisayar ana kartlarına geri kazandırılıyor veya başka ürünlere dönüştürülüyor. Dell, Legacy of Good programının bir parçası olarak; 2020’ye kadar 45 milyon kilogramdan fazla geri dönüştürülmüş içeriği ürün portföyüne kazandırmayı hedefliyor.