Kılıçdaroğlu’ndan McKinsey sorusu: Damat koltuğunda kalacak mı?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’li şirket McKinsey ile ilgili açıklamasını değerlendiren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Sözleşmeye imza atan damat koltuğunda kalacak mı, kalmayacak mı? Bu sözleşmeyi kaça yaptınız? Kaç milyon dolar ödeyecektiniz?” sorularını yöneltti.

Kılıçdaroğlu akşener McKinsey
McKinsey gündemi – Kemal Kılıçdaroğlu: “Sözleşmeye imza atan damat koltuğunda kalacak mı?” | Meral Akşener: “Cumhurbaşkanı doğru bir iş yapmıştır”

Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarında satır başları şöyle:

MCKinsey şirketinden fikri danışmanlık alınmaması kararını değerlendiren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

“Bu milletin ekonomisini dış güçlere sen teslim etmedin mi? Anlaşmayı sen imzalamadın mı? Erdoğan şimdi çıkmış “Bakan arkadaşlarıma fikri danışmanlık almayacaksınız dedim” dedi. Ben 10 soru sordum yanıt veremedi ve sözleşmeyi iptal etti. Bir sorum daha var o anlaşmayı yapan damat o koltukla kalacak mı kalmayacak mı? Bu sözleşmeyi kaça yaptınız? Kaç milyon dolar ödeyecektiniz?


“Türkiye ekonomik kriz içinde”

Erdoğan bugün Kızılcahamam’da konuştu. Kriz yok dedi. Benim için bir kere ekonomi öğren diyor. Ama şu Allah’ın hikmetine bakın 16 dakika önce aynı konuşmada ‘Özel sektörümüzün bu krizi fırsata çevireceğine inanıyorum’ dedi. Allah aşkına ben bu adama ne diyeyim.

Düşünerek ifade edemiyor sayın Erdoğan. Prompterdan metinleri okuyor. Öncesinde okusa baksa bu ne arkadaşlar diye sorar ama onu da yapamıyor. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Türkiye’de ekonomik kriz var. Bunun için uzun uzun üniversite okumaya, doktora yapmaya gerek yok. Vatandaşın mutfağına bakacaksın. Saray’da kriz yok doğru. Kriz yok dedi. Sonra ‘Her kriz birçok fırsat getirir’ diyor. Kendini yalanlıyor.

“Borç para almak için her yere gidiyorlar”

Diyor ki ‘Biz yurtdışına gidiyoruz, yatırımcıyı çekmek için. Tamamen palavra. Senin ülkende can ve mal güvenliği yoksa kimse gelmez. Niye gidiyorlar. Borç para almak için. Her yere gidiyorlar.

“Kriz var mı, yok mu?”

Bir ülkede TL dolar karşısında yüzde 40 değer kaybediyorsa o ülkede kriz vardır. Bir ülkede enflasyon yüzde 36’ya çıkmışsa, üretici fiyatlarında yüzde 40.6 olmuşsa o ülkede kriz var demek demektir. Şirketler konkordato için sıraya girmişse, insanlar geçinemedikleri için kendini yakıyorsa o ülkede kriz vardır.

Kriz yok diyor, ne demek yok. Krizin göbeğindeyiz, daha başındayız. Çarşıya pazara daha yansımadı. Kriz var mı o zaman göreceğiz. Bunları dış güçler yapıyor. E sen ne yapıyorsun? Bu ülkeyi kim yönetiyor? Dış güçler mi yönetiyor? Dış güçler yönetiyorsa düş yakasından milletin.

“Namus şeref sahibiysen o uçağı Katar’a iade edersin”

Tabii sarayda kriz yok ama saraydan beslenenlerde de kriz yok. Ne kadar çok dolar yükselirse bunların o kadar gelirleri var. Kriz vatandaşın mutfağında, elektriğinde var. Beyefendi yazlık sayda oturuyor. Salı günü dedim ki ‘sende onur, şeref varsa bu sözleşmeyi iptal eder, Katar uçağını iade edersin’ dedim. Bir bölümünü yaptı. Namus, şeref sahibiysen o uçağı Katar’a iade edersin.

“Bir açığımı bulmak için tam 10 yıl müfettiş atadılar ama bulamadılar.”

Asıl söyleyeceklerimi salı gününe bırakıyorum. Bugün söyleyeceklerim ona yeter. Gene bugün SGK’yı batırdın demiş. Ya ben Cumhurbaşkanlığı yapmadım, bakanlık yapmadım bir kurumda Genel Müdürlük yaptım. Bir açığımı bulmak için tam 10 yıl müfettiş atadılar ama bulamadılar. bulamazsın kardeşim. Bulamazsın çünkü Kılıçdaroğlu hak yemez, milletin malına göz dikmez.


Şu anda izlenen eğitim politikası Türkiye’yi geri götürüyor. İzledikleri eğitim politikasının özü şu: Biz kendimize nasıl militan yetiştiririz. Okullar militan yetiştirme yeri değil. Eğer bir çocuğumuz soru sormuyor, itiraz etmiyorsa bu eğitim değildir.

“Kendi cebinden mi yaptın?”

Ben iftira ediyormuşum. Ya sen bu Külliye’yi kaça yaptın? Kendi cebinden mi yaptın? Açıklamıyor. Ben senden 81 milyon adına bir cevap bekliyorum, bu sarayı kaça mal ettin. Benim takdir ettiğim Erdoğan, seçimden sonra gelip Keçiören’de bir dairede oturandır. Saraylarda oturan değil. Şimdi Erdoğan Saraylarda oturan, haram lokma yiyen kişidir. Biliyorum buna da dava açacak aç kardeşim. Ben yediğiniz her haram lokmayı fitil fitil burnunuzdan getireceğim.

Meral Akşener’den Erdoğan’a McKinsey desteği: Doğru bir iş yapmıştır

Meral Akşener'den Erdoğan'a McKinsey desteği: Doğru bir iş yapmıştır
Meral Akşener’den Erdoğan’a McKinsey desteği: Doğru bir iş yapmıştır

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, evinin önündeki olaylarla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtladı. Akşener, “Ben evimin önüne gönderilen insanlarla ilgili şikayetçi olmadım. Çünkü talimat alıp, gereğini yapmak zorunda kalmışlar. Esasında sorgulanması gereken gönderen iradedir” dedi. Akşener, Erdoğan’ın McKinsey ile ilgili sözlerine ilişkin, ” Uyarılarımızın dikkate alınmasından memnuniyet duyuyoruz. Doğru bir iş yapılmıştır, teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Yenikapı’da yapılan “Elazığ Tanıtım Günleri”ne katıldı. Akşener, burada gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Meral Akşener, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’li McKinsey ile ilgili “Bütün Bakan arkadaşlarıma, ‘Bunlardan fikri danışmanlık hizmeti de almayacaksınız’ dedim. Hiç gerek yok, biz bize yeteriz” sözlerinin sorulması üzerine, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu kararını elbette çok olumlu buluyoruz. Bu hizmet alımına ilk karşı çıkan siyasi parti biziz. Uyarılarımızın dikkate alınmasından memnuniyet duyuyoruz. Doğru bir iş yapılmıştır, teşekkür ederiz” dedi.

Akşener’in evine yapılan saldırı

Akşener, İstanbul’da evinin önündeki olaylarla ise, “Hep kadın kimliğim üzerinden tartışıldı konu. Ama esas o değil. Türkiye çok partili döneme geçildiğinden beri, sert siyasi polemiklerin yaşandığı bir ülkedir. Siyasi tarih okumuş ve anlatmış bir akademisyen olarak bugüne kadar hiçbir siyasi partinin genel başkanının evinin önünde böyle bir nümayiş, böyle bir çirkinlik yaşanmamıştır. Rahmetli İsmet İnönü ve rahmetli Celal Bayar’ın polemiklerinden yola çıkarak söylüyorum. Tarihinde yok bu. Bunu çok manidar buluyorum.

Sayın Cumhurbaşkanı’nın, Sayın İçişleri Bakanı’nın, İstanbul Valisi’nin İstanbul Emniyet Müdürü’nün tutumları için teşekkür ediyorum. Ben evimin önüne gönderilen insanlarla ilgili şikayetçi olmadım. Çünkü talimat alıp, gereğini yapmak zorunda kalmışlar. Esasında sorgulanması gereken gönderen iradedir. Türkiye bu tür gerilimlerin bitmesi gereken bir dönemde. Zaten yeteri kadar derdimiz var, yeteri kadar gerilim alanlarımız var. Bir siyasi partinin genel başkanının evinin önünde nümayiş yapılmasını kamuoyunun dikkatine bırakıyorum” ifadeleriyle değerlendirdi.

“MHP Üsküdar teşkilatının görevden alınması doğru karar”

Akşener, MHP Üsküdar İlçe teşkilatının görevden alınmasının sorulması üzerine ise, “Doğru bir karar” dedi.


Meral Akşener, sargılı olduğu görülen ayağının sorulması üzerine ise, “Ayağımdan bir sinir alındı. Hem de bir çivi çakıldı. Şimdi iyileşiyorum. Yavaş yavaş bu aparatı da atacağım” diyerek, ağrı şikayeti ile bu tedaviyi gördüğünü ifade etti.

Erdoğan’dan McKinsey açıklaması: Fikri danışmanlık hizmeti almayacağız!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.